Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/7243 E. 2008/9588 K. 30.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/7243
KARAR NO : 2008/9588
KARAR TARİHİ : 30.06.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Büyüktüysüz Köyünde bulunan toplam 2 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile sınırları gösterilen 8500 m2 ve 9300 m2 yüzölçümlü taşınmazların davacı … tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1955 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Çekişmeli taşınmaza komşu 1038 ve 1028 parsel sayılı taşınmazların tespit tutanakları ile bu parsellere Hazine tarafından dava açılmış ise bu dava dosyaları; çekişmeli taşınmazların da içinde bulunduğu …-d4-111b ve …-d4-3c numaralı paftaların orijinalinden çekilmiş fotokopileri ile çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1955 yılında yapıldığı anlaşılan genel arazi kadastro paftasının orijinalinden çekilmiş fotokopisi, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile 1980’li yıllara ait memleket haritası, … fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapıları, bitki örtüleri ve çevreleri incelenmeli; kesinleşmiş
orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği, çekişmeli taşınmazın hükme dayanak yapılan … bilirkişi raporunun ekindeki koordinatlı krokisinin ölçeğine, yine koordinatlı krokinin ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaz mahkeme hakimince gözlemlenmeli, taşınmaz üzerinde neler bulunduğu keşif tutanağına yazılmalı, böylelikle çekişmeli taşınmaz orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin olarak tespit edilmelidir.
Ayrıca, çekişmeli taşınmaz tapulama dışı bırakıldıklarına göre, tapulama paftası ile komşu parsellerin tümünün tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, ne sebeple tapulama dışı kaldıkları araştırılıp, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri ve zilyetlik yolu ile kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazın orman olduğundan kadastro dışı bırakıldıklarının belirlenmesi halinde çekişmeli taşınmazın orman sayılacağı, ormanlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne kadar olursa olsun hukuken değer taşımayacağı, Yargıtay H.G.K.nun 24.10.2001 gün, 2001/8 – 464/751 ile 12.05.2004 gün 2004/8 – 242 – 292 sayılı kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmelidir.Ayrıca belediye başkanlığından çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapılıp yapılmadığı , yapılmış ise hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği sorularak imar planına göre çekişmeli taşınmazın yeri tespit edilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının (Medeni Yasanın 713, 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. maddelerindeki şartların) araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte imar ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli, çekişmeli yerlerin öncesinin ne olduğu, imar ihyanın hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin nasıl ve hangi tarihten başlayıp kimler tarafından, kaç yıl, ne şekilde sürdürüldüğü, davacının bağımsız 20 yıl zilyetliğinin bulunup bulunmadığı sorulup, yeterli ve kesin yanıtlar alınmalıdır. … bilgisine sahip … uzman bilirkişi görevlendirilip, taşınmazdan muhtelif … numuneleri alınıp, ilgili kurumda incelettirilip, … toprağı olup olmadığı ve … toprağı ise, kaç yıldır, ne şekilde kullanıldığı saptanıp; bu yolda, bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmelidir.
3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki kısıtlamalar nedeniyle davacının dava tarihine kadar bağımsız 20 yıllık zilyetliğinin bulunmaması halinde eklemeli zilyedinin zilyetlik yolu ile kazandıkları … bulunup bulunmadığı; varsa, cinsi ve miktarı Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden ayrı ayrı araştırılıp, başka tescil davası olup olmadığı da Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden sorularak, anılan maddede vurgulanan 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30/06/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.