YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6699
KARAR NO : 2008/10689
KARAR TARİHİ : 17.07.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … 09.11.2006 tarihli dava dilekçesiyle … Köyü 1323 sayılı parselin 1946 yılında yapılıp kesinleşen … kadastro sınırları içerisindeyken, 1980 yılında kesinleşen 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması sonucu … adına … sınırları dışına çıkartıldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve … adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen … tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1980 yılında 7 … … Kadastro Komisyonuna bağlı 3 … Ekip tarafından yapılıp 31.03.1981 tarihinde ilan edilen, itirazların incelenmesiyle komisyon çalışmaları da 14.06.1982 tarihinde ilan edilip, itirazsız yerlerde 31.03.1982, itirazlı yerlerde ise 14.06.1983 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 58 … … Kadastro Komisyonunca 1986 yılında yapılıp 22.05.1986 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve her hangi bir nedenle … sınırları dışında bırakılmış olan ormanların kadastrosu ile 2896 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması, yine 58 … … Kadastro Komisyonunca 1987 yılında yapılıp 23.12.1988 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve her hangi bir nedenle … sınırları dışında bırakılmış olan ormanların kadastrosu ile 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
… Köyünde 1963 yılında yapılıp 20.12.1978 ila 19.01.1979 tarihleri arasında ilan edilen genel kadastroda Geyik alanı mevkii 151 parsel sayılı 31200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ham … niteliğiyle … adına tesbit edilmiş, … … kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın 10000 m2 yüzölçümündeki bölümünün adına tescilini istemiş, taşınmazın … bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 10000 m2 yüzölçümündeki bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı yönündeki ziraat uzmanı bilirkişi raporuna uygun olarak, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … … adına tesciline ilişkin Tapulama Mahkemesinin 21.10.1985 gün ve 1985/151-425 sayılı kararının … temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince 04.02.1986 gün ve 1986/1884-800 sayılı kararı ile onandıktan sonrar karar düzeltme yolu kullanılmadığından 22.07.1986 tarihinde kesinleşmiş, bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 10000 m2 yüzölçümündeki bu bölüm ifrazen 302 parsel sayısı ile … … adına, taşınmazın 21200 m2 yüzölçümündeki diğer bölümü de 303 parsel sayısı ile ham … olarak
… adına tescil edilmiş, … … ile katılanlar … … ve arkadaşları tarafından davalı … … aleyhine açılan tapu iptal tescil davasının kabulüne, ekli … bilirkişi krokisinde (C) ile gösterilen 3119 m2 yüzölçümündeki bölümün toplam 48 pay kabul edilerek, 12 payının … … …, 12 payının … kızı … …, 12 payının … … …, 3 payının … …, 1 … ayının … …, … …, … …, … …, … …, … …, … …, adına taşınmazın 6881 m2 yüzölçümündeki diğer bölümünün ise … … adına tesciline davacı ve katılanlar adına tesciline ilişkin … Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 27.01.1997 gün ve 1995/854-49 sayılı kararının … … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.02.1998 gün ve 1997/5233-1355 sayılı kararır ile onandıktan sonra karar düzeltme yolu kullanılmadığından 15.05.1998 tarihinde kesinleşmiş, bilirkişi krokisinde (C) ile gösterilen 3119 m2 yüzölçümündeki bölümü ifrazen 1324 parsel sayısı ile paylı olarak … … ve …, diğer 6881 m2 yüzölçümündeki bölümü de 1323 parsel sayısı ile … … adına tescil edilmiş, 26.02.2002 tarihinde … … satılmıştır.
Mahkemece her ne kadar Tapulama Mahkemesinin 21.10.1985 gün ve 1985/151-425 sayılı kararının … aleyhine kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, kesin hükmün davacı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarını oluştuğu maddi vakıasına yani olayına dayandığı, Kadastro Yasasının 34. maddesi gereğince Kadastro/Tapulama Mahkemesi kararlarının tarafları için kesin hüküm oluşturacağı, H.Y.U.Y 237 maddesi gereğince kesin hükmün ancak davanın konusu, tarafları ve dava nedeni ile taraflarını bağlayacağı, Tapulama mahkemesinin sözü edilen kesinleşmiş kararının keşif ve ziraat uzmanı bilirkişi raporuna dayandığı, çekişmeli taşınmazın … sayılan yerlerden olup olmadığının irdelenmediği, taşınmazın … sayılmayan yerlerden olduğunun yada … sayılan yerlerden olduğunun iddia ve savunmalarda yer olmadığı, taşınmazın bu yönünün hiç incelenmediği, kesin hükmün dayanağı bilirkişi rapor ve krokilerinde hiç değinilmediği, oysa Hazinenin şimdi açtığı davada taşınmazın kesinleşmiş … kadastrosu sınırları içindeyken, kesinleşmiş 2/B madde uygulamasıyla … adına … sınırları dışına çıkarıldığını iddia ettiği, bu nedenle maddi olay farklı olduğundan Tapulama Mahkemesinin kesinleşmiş kararının somut olay için kesin hüküm oluşturmadığı, kesinleşmiş … kadastro tutanak ve haritalarını uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi ve … elemanı bilirkişi raporuyla, çekişmeli 1323 sayılı parselin ekli krokide (B) ile gösterilen 5004 m2 yüzölçümündeki bölümünün kesinleşmiş … kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla … adına … sınarları dışına çıkarıldığı belirlendiğine göre Hazinenin (B) ile gösterilen 5004 m2 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. gözetilerek Hazinenin iddiasına göre araştırma yapılıp delilleri toplanarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre Hazinenin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 17/07/2008 günü oybirliği ile karar verildi.