Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/6214 E. 2008/9211 K. 26.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6214
KARAR NO : 2008/9211
KARAR TARİHİ : 26.06.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 264 ada 1 parsel sayılı 2884 hektar 4346.35 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğu ve zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin (A) ve (B) harfli 32.824.013 m2’lik bölümünün davacı adına, geriye kalan bölümün ise orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Davacı gerçek kişinin orman olarak tesbit edilen taşınmazın bir bölümü üzerinde zilyetliğinin bulunduğu iddiası ile açılan davada mahkemece davacının talep ettiği (A) ve (B) harfli bölümler üzerinde zilyetliğinin bulunduğu ve orman sayılmayan yerlerden olduğu kabul edilerek davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuştur. Ancak; mahkemece kurulan hüküm doğru değildir. Şöyle ki, hükme esas alınan uzman orman ve fenni bilirkişiler tarafından düzenlenen müşterek raporda ve uzman ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1963 tarihli memleket haritası ile 1959 tarihli … fotoğraflarında orman örtüsü olmayan açık alanda kaldığı,eğiminin % 2-10 arasında olduğu, 1200 adet 1 yaşında kiraz fidanları ile yer yer seyrek ve kısmen de kökleri sökülmüş … meşe ocaklarının bulunduğu … yıllardan beri tarımsal amaçlı olarak kullanılmadığı açıklanarak taşınmazın resmi belgelerdeki konumunu işaretlemişlerdir.
Dairemizin 02.06.2008 gün ve 2008/5389 E-8060 sayılı dosyasında uzman ormancı bilirkişiler … …, … … ile jeolog bilirkişi … … tarafından düzenlenen 02.02.2007 tarihli raporda “Davalı taşınmazın memleket haritasındaki rumuzlara göre çalılık alanlar içerisinde kaldığı görülmekte ise de taşınmaz üzerinde bulunan meşe ağaçlarının mevcudiyeti, harita tanzimine müstenit olan … fotoğrafının çekimi sırasında bu ağaçların kesilmiş olduğu sadece çalılık örtünün kaldığı kanaati uyanmıştır. Şöyle ki; meşe ağacı tohumu, ağır tohumlu ağaçlar grubu içerisinde yer aldığı ve tohum kanatlarının olmaması nedeni ile uzak mesafelere rüzgar v.s. gibi etkenlerle taşınarak çalılık alanlar içerisinde çimlenip yetişmesi mümkün görülmemektedir. Dolayısı ile davalı taşınmaz üzerindeki meşenin
daha önceki yıllarda tahrip edilmiş olduğu, … fotoğraflarının bu senelerde çekilmiş olduğu, fakat daha sonraki yıllarda … altında kalan kök ve yüzeyde bulunan gövde kesitlerinden çıkan kök ve sürgünlerinden yeniden bugün üzerinde görülen meşe ormanının meydana geldiği bilimsel bir gerçektir.” şeklinde bilimsel açıklamalarda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve uzman bilirkişi raporlarından çekişmeli (A) ve (B) harfli taşınmazların 264 ada 1 sayılı geniş orman parseli içinde yer aldıkları, (A) ve (B) harfli bölümlerin orman bütünlüğü içinde yer aldıkları ormanın devamı niteliğinde oldukları, 6831 Sayılı Yasanın 17/2 maddesi kapsamında değerlendirilebileceği, kaldı ki, üzerinde yer yer meşe ocakları ile meşe köklerinin bulunduğu, yukarıdaki uzman bilirkişi raporunda belirtildiği gibi meşe ağacı tohumunun, ağır tohumlu ağaçlar grubu içerisinde yer aldığı ve tohum kanatlarının olmaması nedeni ile uzak mesafelere rüzgar v.s. gibi etkenlerle taşınarak çalılık alanlar içerisinde çimlenip yetişmeyeceği, daha önceki yıllarda tahrip edilmiş olması nedeni ile resmi belgelerde ormanlık alanda gözükmemiş olduğu, ayrıca … yıllardan beri tarımsal faaliyet yapılmadığı anlaşılmakla mahkemece davanın reddi ile çekişmeli 264 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksine düşünceler ile kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenler ile davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 26/06/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.