YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6119
KARAR NO : 2008/10273
KARAR TARİHİ : 10.07.2008
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : … …-… …
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalılardan … … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 130 ada 5 ve 131 ada 8 parsel sayılı sırasıyla 1337.62 m2 ve 6039.38 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı olarak davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların … ve taşlık yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 130 a6a 5 parselin tesbit gibi davalı adına, 131 ada 8 parselin ise davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılardan … … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
1) Davalı gerçek kişinin çekişmeli 131 ada 8 parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden ;
Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından çekişmeli 8 parsel sayılı taşınmazın davalı gerçek kişi tarafından kullanılmadığı, üzerinin yer yer taşlar, çalılıklar ve kısmen de … otları ile kaplı olduğu, tarımsal üretim yapıldığına ilişkin hiç bir belirti olmadığı ve hali arazi vasfında olduğu anlaşılmakla davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davacı Hazinenin çekişmeli 130 ada 5 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların zeminde taşlık ve … vasfında olduğunu, 3402 Sayılı Yasanın 18 .maddesi gereğince Hazine adına tescili gerektiği iddiası ile bu davayı açmıştır. Mahkemece, uzman ziraat mühendisi ve fenni bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar esas alınarak davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulmuştur. Ancak, yapılan araştırma hükme yeterli değildir. Zira çekişmeli taşınmazın sınırında hali arazi ve orman niteliğinde taşınmazlar bulunduğu anlaşıldığına göre mahkemece uzman orman mühendisi, ziraat mühendisi ve fenni bilirkişiler marifeti ile öncelikle çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı hususunda araştırılma yapılması, bu inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı veya zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olduğu saptandığında ise davalılar yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. maddelerindeki koşulların oluşup oluşmadığının araştırılması gerekir. Ayrıca, çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara yönelik olarak da aynı iddialar ile Hazine tarafından dava açıldığı dosya kapsamından anlaşıldığından çekişmeli taşınmazlar ile komşu parsellere ilişkin dava dosyalarının keşifleri aynı gün yapılarak uzman bilirkişilerce bir bütün olarak birlikte değerlendirilmesi gerektiği de gözardı edilmiştir. Davacının dilekçe ekinde sunduğu 12.03.2006
tarihli uzman ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların üzerlerinin geven ile kaplı olduğu, önceki yıllarda tarımsal amaçlı kullanıldıklarına ilişkin belirti olmadığı ve mevcut durumları itibarı ile tarımsal amaçlı kullanılmalarının mümkün olduğu şeklindeki açıklamalar ile dosyada uzmanlığına başvurulan ziraat bilirkişi raporu arasında çelişki olduğu da anlaşılmaktadır.
Bu nedenle mahkemece, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yeri gösteren en eski tarihli ve 1980’lı yıllara ait memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, uzman orman ve ziraat mühendisleri ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmaz üzerinde varsa ağaçların yaşları, cinsleri, dağılımları, adetleri halen ne şekilde kullanıldıkları veya kullanım olup olmadığı, taşınmazın … taşlık veya hali arazi niteliğinde olup olmadıkları hususları uzman ziraat bilirkişinin düzenleyeceği raporda açıklanmalı, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Bu incelemede çekişmeli taşınmazların en eski ve 1980’lı yıllara ait memleket haritasında ve … fotoğrafında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer saptanarak, uzman bilirkişilerden bunu gösteren rapor ve kroki istenmeli, bu tarihlerdeki memleket haritası ve … fotoğraflarında çekişmeli yerin henüz hiç işlenmemiş durumda olduğunun saptanması halinde o tarihlerde henüz zilyetlik olgusunun başlamadığı ve dolayısıyla tesbit tarihine kadar zilyetlikle kazanma süresinin dolmadığı düşünülmeli, bu belgelerde dava konusu taşınmazların kullanılmakta olan yerler olduğu belirlendiği takdirde, … fotoğrafı ve memleket haritasındaki görünüm ve rumuzlara eylemli duruma göre, Devletin Hüküm ve Tasarrufu altında ve orman sayılan yerlerden olup olmadığı saptanmalı, taşınmazın tamamının veya bir kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yer olması halinde Hazinenin davası kabul edilmeli; böylesine yapılacak uygulama ve araştırma sonunda, çekişmeli parsellerin devletin hüküm ve tasarrufu altında öncesi ve halen orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davalı gerçek kişilerin bu yeri Hazineye karşı 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanıldığını kanıtlaması gerekeceğinden, öncelikle davalılardan zilyet tanıkları bildirmesi, daha sonra da Hazineden karşı delilleri istenerek, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının beyanlarına başvurulmalı, komşu taşınmazlara ilişkin olarak açılan davalar bulunduğundan 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince komşu taşınmazlar ile birlikte çekişmeli taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde olup olmadıkları tartışılmalı, varsa imar-ihyanın ne zaman başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı; bundan sonra, varsa sürdürülen zilyetliğin nasıl ve kaç yıl olduğu ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı konuları sorularak, kendilerinden maddi olaylara dayalı bilgi ve ziraat mühendisinden, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, … yapısı ve kullanım biçim ve süresi konularında ilmi verilere dayalı rapor alınmalı;
3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki 40-100 dönüm kısıtlama araştırması davalılar veya murisleri yönünden yöntemine uygun yapılmalı; bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : 1) Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının reddi ile çekişmeli 131 ada 8 parsele ilişkin hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
2) 2.bentte açıklanan nedenler ile davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli 130 ada 5 parsele ilişkin hükmün BOZULMASINA 10/07/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.