Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/5959 E. 2008/8973 K. 23.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5959
KARAR NO : 2008/8973
KARAR TARİHİ : 23.06.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.01.2003 gün ve 2002/9965- 2003/239 sayılı bozma kararında özetle: “Uzmanlığına başvurulan orman bilirkişisi çekişmeli taşınmazın resmi belgelerdeki konumunu tam ve doğru olarak belirlememiştir. Nizalı taşınmaz amenajman planında ve memleket haritasında farklı yerlerde işaretlenmiştir. Bu nedenle; mahkemece eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve amenajman planı yeniden yapılacak keşifte uygulanarak taşınmaz ve çevresinin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Hazine ve Orman Yönetiminin davalarının kabulüne, …’un davasının reddine, … bilirkişi krokisinde (A)+(B) harfleriyle gösterilen … Köyü, … mevkiinde bulunan toplam 23507.75 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm birleşen dosyanın davacısı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yargılama sırasında orman kadastrosu yapılmış ise de askı ilanları yapılmadığından kesinleşmemiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde genel arazi kadastrosu 1967’de yapılmış ve sonuçları 10.01.1967 – 09.021967 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında yapılan orman kadastrosunda dört tarafının orman sınırları içine alınıp kesinleştiği ve bu durumda taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesine göre orman içi açıklığı konumu kazandığı, bu tür yerlerin kişiler adına zilyetlikle tescil edilemeyeceği ve orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek gerçek kişinin davasının reddine, Hazine ve Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/06/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.