YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5788
KARAR NO : 2008/10423
KARAR TARİHİ : 11.07.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Kütük ile davalılardan … ve … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 01.11.2004 günlü … bilirkişi raporunda A= 10.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla olarak davacı adına, B= 29919 m2, C= 13069 m2 ve D= 1218 m2 yüzölçümündeki taşınmazların ise … niteliği ile … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Kütük ile davalılardan … ve … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce … kadastrosu yapılmamıştır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1955 yılında genel arazi kadastrosu yapılmış, dava konusu taşınmazlar bitişiğindeki ormanlarla birlikte kadastro paftasında … niteliğiyle tespit harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre … niteliği ile … adına tesciline karar verilen (B, C ve D) işaretli bölümlere yönelik davacı … Kütük’ün temyiz istemi yerinde değildir. Davacı adına tesciline karar verilen (A) işaretli bölüme yönelik hükümde ise yanılgıya düşülmüştür.
Şöyle ki; davalı … İdaresi taşınmazın muhafaza … sınırı içinde … sayılan yer olduğunu ve bu haliyle zilyetlikle kazanılamayacağını, davalı … de taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığını, bu nedenle davanın reddi ve taşınmazların … adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Çekişmeli taşınmazlar 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında bitişikteki … alanları ile birlikte …, fundalık ve dağlık olarak tesbit harici bırakılmışsa da, bu tarihten önce 1953 yılında çekilen … fotoğrafından bütünlemesi yapılan 1957 tarihli memleket haritasında, çekişmeli taşınmaz ve etrafının 5-15 metre boyunda iğne yapraklı … ağaçları ile kaplı olarak göründüğü gibi, komşu taşınmazların bu nitelikte olduğu keşif sırasında hakim gözlemi ile belirlenip keşif tutanağına da yazıldığı, bitişikteki ormanın bir parçası ve onun devamı olan yerlerin bir bölümünün memleket haritasında … olarak görülmesinin bu yerlerin … olmadığının kanıtı olamayacağı bu yerlerin bitişik ormanın devamı olması nedeniyle ormana bitişik çalılakların ormandan ayrı düşünülemeyeceği, gerçeğin kendisi olan 1953 tarihli … fotoğrafı karşısında 1955 yılında kadastro ekibinin çekişmeli taşınmazı ve bitişikteki 5-15 metre boyundaki … ağaçları ile kaplı yerleri …, dağlık olarak nitelendirmesine değer
verilemeyeceği, 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi; … içi açıklıkların kişiler adına tescilini yasakladığı, dava konusu taşınmazın Toros Dağlarının güney yamacında bulunduğu, bu bölgede konumları aynı olan birçok taşınmaz hakkında 2000 yılından sonra Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından … … … üzerine … su isale köprülerinin yapımına başlanması ve Adana İl merkezinden bu ormanlara ulaşım olanağının doğması ile birlikte yüzlerce tescil davası açıldığı bir dava dosyasında davacı olan kişinin bir başka dosyada tanık ya da bilirkişi olarak dinlendiği, yada bir dosyada tanık ve bilirkişi olarak görev yapan kişinin başka bir dava dosyasında davacı konumunda olduğu, Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesince aynı bölgede ve aynı konumdaki taşınmazların kişiler adına tesciline dair verilen kararları, bu gerekçelerle bozan Daire kararlarına karşı, aynı mahkemenin verdiği 15.06.2006 gün, 2005/241 – 546 sayılı ve 22.05.2007 gün ve 2007/139-148 sayılı ve 22.05.2007 gün 2007/132 – 149 ve 2007/133 – 152 ve 2007/136 – 147 sayılı direnme kararlarının, sırasıyla Hukuk Genel Kurulunun 27.12.2006 gün, 2006/20 – 814 – 822 ve 23.01.2008 gün 2007/20 – 966 – 19 ve 28/05/2008 gün 2008/20 – 393 – 403 ve 2008/20 – 394 – 404 ve 2008/20 – 395 – 405 sayılı kararları ile yine diğer konudaki diğer üç kararının H.G.K.’nun 09.07.2008 gün ve 2008/20-486 E.-487 E.-488 E. sayılı kararları ile Daire kararında belirtilen nedenlerle bozulduğu, Karaisalı İlçesinden bu bölgede temyiz incelemesi yapılması için Daireye gönderilen dava dosyaları içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazların bulunduğu köydeki ormanlar dahil olmak üzere ………… ile çevrili saha içindeki ormanların “… … olarak ayrıldığı” 13.08.1984 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Muhafaza Ormanlarının Ayrılması ve İdaresi Hakkında Yönetmeliğin; “Sürekli Ayrılma” başlıklı 3. maddesi aynen;
Sürekli Ayrılma:
Madde 3- Bir ormanın, maki ve fundalığın veya sahipli yerin sürekli olarak muhafaza ormanına ayrılabilmesi için bu alanların:
a) Çığ, arazi kayması ve erozyon nedeni ile bir afetin oluşması muhtemel yerlerde bulunması,
b) Yerleşim merkezlerinin … sağlığını olumlu yönde etkilemesi,
c) … ve demiryolları ile yerleşim yerlerini toz ve kum fırtınalarına karşı korunması,
d) …, göl ve nehir yataklarının dolmasını engellemesi,
e) Yurt savunması için korunmasının zorunlu görülmesi,
f) Muhafaza ormanlarının tamamlanması için bunlara eklenmesi lazım gelen sahipli yerlerden olması, esas ve şarttır.
Öncelik:
Madde 4- Bir ormanın, maki ve fundalığın veya sahipli yerin sürekli olarak muhafaza ormanına ayrılabilmesi için 3. maddedeki şartlardan en az birinin mevcudiyeti yeterlidir. Bu şartlardan hepsini veya birkaçını bünyesinde toplayan yerler muhafaza ormanına ayrılmada öncelik kazanır.”
hükümlerinin bulunduğu,
Davaya konu taşınmazların içinde bulunduğu … … olarak ayrılmasına ilişkin 23.11.2000 günlü raporda, yönetmelikde belirtilen koşullardan;
1- … … … kenarında ve … Barajının su toplama havzası içinde olması,
2- Halen Adana Büyükşehir Belediyesine yapılan içme suyu isale haltı projesinde yer alan ve inşaatı devam eden … su isale köprülerinin yapımı ile Büyükşehir Belediyesi mücavir alanına irtibatlandırılması nedeniyle ormana olan baskının azaltılması,
3- … … Gölünün ve nehirin dolmasının engellenmesi,
4- Su korunma alanı olarak planlamaya konu edilen ve muhafaza … içinde kalan ormanların … sağlığının iyileştirilmesine ve sürdürülebilirliğine daha etkin katkıda bulunması amacıyla 6831 Sayılı Yasanın 23. maddesi gereğince KIRIKLI – DÖRTLER
MUHAFAZA … ismi ile DEVAMLI (SÜREKLİ) MUHAFAZA … olarak ayrılmasının gerektiğinin” bildirildiği ve 23.11.2001 günlü bu raporun, … Genel Müdürlüğünün 23.01.2002 günlü teklifi ile Bakanlık Makamına sunulduğu ve … Bakanlığının 31.02.2002 gün ve 1 sayılı “oluru” ile kabul edilerek DEVAMLI (SÜREKLİ) MUHAFAZA ORMANINA ayırma olgusunun kesinleştiği muhafaza ormanına ayırma işleminin yukarıda isimleri yazılı köyler ile komşu köylerin tümünde ilan edildiği muhafaza ormanına ayırmaya ilişkin 23.11.2001 günlü raporun 3/5 maddesinde “muhafaza … içerisinde münferit ve dağınık halde bulunan ve muhafaza … bütünlüğünü bozan, özel şahıs arazileri kamulaştırılmalı, … arazileri ise ağaçlandırılmak üzere tahsisi talep edilmelidir” şeklinde açıklamalarda bulunulduğu, 6831 Sayılı Yasanın 3, 4, 23 ve 25. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde muhafaza ormanları ile milli parkların aynı hukuki konumda oldukları H.G.K.nun milli parklar konusunda oybirliği ile verdiği 09.11.1988 gün ve 1988/8-542-893 sayılı kararında “… rejimine alınan bu tür yerler için sonradan tapu alınamayacağının” kabul edildiği, milli park ve muhafaza … olarak ayrılma işleminin başlı başına o taşınmazı … rejimi içine alma işlemi olduğundan, tapuda kaydı bulunmayan taşınmazların o yerde yapılıp kesinleşen … sınırı dışında bırakılmış olsa ya da o yerde hiç … kadastrosu yapılmamış olsa dahi “… niteliğinin devamı” başlıklı 1984 tarihli yönetmeliğin 38 ve 1986 tarihli yönetmeliğin 31 ve son olarak çıkartılan ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan … Kadastro Yönetmeliğinin 34. maddesinde “6831 Sayılı … Yasasının 1. maddesine göre, … sayılan yerlerdeki; yanan … alanları, muhafaza ormanları, milli parklar, izin ve irtifak … tesis edilen ormanlar, … olarak kamulaştırılan ve … rejimi içine alınan yerler, … sayılan yerlerden olma özelliğini korurlar.” hükümleri gereğince … sayılacağı, … … … su toplama havzası ve koruma sahasında kalan bir taşınmazın tek başına korunacak yer niteliklere sahip olmadığından, gölün … ve ekolojik değerler ile birlikte bir bütün olarak korunmasının esas alacağı, somut olaya bu açıdan bakıldığında … … Gölünün çevresinin bir bütün olarak muhafaza … niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği 3402, Sayılı Yasanın 17. maddesi ve Anayasanın 169. maddesi gereğince ormanların imar ihya ve zilyetlik yolu ile kazanılma olanağının da bulunmadığı, bu gerekçelerle davacı kişilerin tescil davasının reddine karşı davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın … niteliğiyle … adına tesciline karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz isteminin REDDİNE,
(A) işaretli bölüme yönelik … Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran … Yönetimine iadesine 11/07/2008 günü oybirliği ile karar verildi.