Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/5575 E. 2008/10177 K. 09.07.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5575
KARAR NO : 2008/10177
KARAR TARİHİ : 09.07.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kayıtlarının iptali, tescil ve elatmasının önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … ilçesi … mevkii 199 parsel sayılı 47.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 1953 tarih 23 sıra nolu tapu kaydı ve gittileri ile 253 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak … niteliği ile … ve … Karadeniz adlarına tespit ve tescil edilmiş, parselasyon üzerine 3912 ve dava dışı parsellere ifraz edilmiştir.3912 parsel sayılı 275,50 m2 yüzölçümündeki … niteliğindeki taşınmaz satış yoluyla davalı …’a geçmiştir. Davacı … Yönetimi, çekişmeli 3912 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığından tapu kaydının iptal edilerek … niteliği ile … adına tapuya tescili ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek … niteliği ile … adına tapuya tesciline ve davalının bu yere yönelik el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali, tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1945 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen … kadastrosu, 1950 yılında 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1957 yılında arazi kadastrosu, 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 23.8.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman … ve … bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen … tahdidinde … Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı, kök 199 parsele kadastro sırasında uygulanan tapu kayıtlarının Rumlardan kalan metruk yerlerden iken 2510 Sayılı İskan Yasasından önce tefviz edilerek tapuya tescil edildikleri, kök parselin 1991 yılında ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında eylemli … olan bölümlerinin … sınırları içinde bırakılıp bir kısmının da XXXII nolu poligon içine alınarak … adına … sınırları dışına çıkarılmışsa da aynı çalışma sırasında 16.08.1990 tarihinde düzenlenen tutanak ile bu poligon içinde kalan alanın üzerinde yer yer meşe ağaçlarının bulunduğu fiilen ziraat arazisi özelliği göstermediği açıklanarak 2/B madde uygulamasının iptaline karar verildiği ve tutanakta “XXXII nolu 2/B madde uygulamasının iptal edilmesi ile 199 ve 200 parsellerin bir kısmı ile 209 nolu parselin tamamının … Devlet Ormanı sınırları içinde … olarak bırakıldı” denilerek kesinleşen 1944 yılı … kadastro sınırı içinde kalan parsel ve parsel bölümlerinin … içinde bırakıldığı, çekişmeli yerin 1950 yılında 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrıldığına, ancak yörede 1 nolu komisyon tarafından 1950 yılında 5653 Sayılı Yasa gereğince yapılan maki tefrik çalışmalarında … mevkiinde 266 Hektar, … … mevkiinde ise 122 hektar yüzölçümündeki taşınmazlar makilik saha olarak belirlenmişse de 24.12.1962 tarihli maki

inceleme komisyonunca düzenlenen raporda, makiye ayrılan taşınmazların eğiminin % 30 – 50 arası olduğu, üzerlerinde 20 – 25 yaşlarında meşe, kayın, 30 – 40 yaşlarında kestane ve ıhlamur ağaçlarının bulunduğu, çeşitli müdahaleler sonucunda … formasyonun bozulduğu, aslında karışık Devlet Baltalığı olarak kullanılması gerektiği, maki sahalarının tesbitine dair talimatnamenin 5 ve 6. maddeleri gereğince … muhafaza karakteri taşıdığından … rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak daha önce yapılan işlemin yasa ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 Sayılı Yasada ve 17/08/1950 tarihli yönetmelikte Maki Komisyonlarının kesinleşmiş … sınırı içinde maki tesbit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı gibi 1990 yılında dahi dava konusu taşınmazın fiilen ve eylemli … olduğunun belirlendiği, ormanların ve … muhafaza karakteri taşıyan makiliklerin hiç bir zaman makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile yasaya aykırı olarak yapılan işlemin yok hükmünde olacağı, somut olayda, makiye ayırma işleminin 1962 yılında iptal edildiği ve hiç bir zaman geçerlilik kazanmadığı; H.G.K’ nun, Y.K.D’ nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararında kabul edildiği gibi taşınmaz 1944 yılında … kadastro sınırı içine alındığından, kök parsele revizyon gören tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiği, … içinde kalan ya da … sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 45. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün 31/13 ve 14/03/1989 gün 35/13 ve 13/06/1989 gün 7/25 sayılı kararları ile iptal edildiğinden, davalı kişilerin dayanacağı hiç bir yasal yol bulunmadığı, aslı … olan taşınmazlar hakkında özel mülk olarak oluşturulan tapu kayıtları yolsuz tescil niteliğinde olduğundan, sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağı, bu tür tapu kayıtlarının … ve … Yönetimi tarafından hiç bir süreye bağlı kalmadan açılacak davalar sonucu iptal edileceği, yine öncesi … niteliğinde olan taşınmazlarda M.Y.’nın 1023. maddesinde belirtilen iyi niyetle iktisap iddiasında da bulunulamayacağına, bir an için makiye ayırmanın iptal edilmediği düşünülse dahi makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 5-11 sayılı ve H.G.K.nun Y.K.Dnin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine, çekişmeli taşınmaza ilişkin makiye ayırmadan sonra özel yasalar uyarınca oluşturulan tapu kaydı bulunmadığına, kaldı ki taşınmazın eğim ölçer ile belirlenen eğiminin % 20-30 olduğu, … ve … muhafaza karakteri taşıdığı, üzerinde halihazırda … örtüsü bulunduğu anlaşıldığına , 6831 Sayılı Yasanın 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü … ve … muhafaza karakteri taşıyan yerlerin … sayılacağına, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik sahaların … ve … muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza(koruma) makisi yani … sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağına, … niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve H.G.K.nun Y.K.Dnin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09.07.2008 günü oybirliğiyle karar verildi.