Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/5389 E. 2008/8060 K. 02.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5389
KARAR NO : 2008/8060
KARAR TARİHİ : 02.06.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13/12/2007 gün ve 2007/13313-16397 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı-davalı … ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, ormancı bilirkişiler … …, … ile … bilirkişi … … tarafından düzenlenen 02.02.2007 tarihli raporun 1. bölümünde taşınmazın üzerinde 05-06 kapalılıkta meşe türü ağacının bulunduğu, alt tabakada çeşitli türde … ve meşe sürgünlerinin mevcut olduğu, toprağının orman toprağı niteliğinde olduğu açıklandıktan sonra raporun 10. bölümünde aynen “Davalı taşınmazın memleket haritasındaki rumuzlara göre çalılık alanlar içerisinde kaldığı görülmekte ise de taşınmaz üzerinde bulunan meşe ağaçlarının mevcudiyeti, harita tanzimine müstenit olan … fotoğrafının çekimi sırasında bu ağaçların kesilmiş olduğu sadece çalılık örtünün kaldığı kanaati uyanmıştır. Şöyle ki; meşe ağacı tohumu, ağır tohumlu ağaçlar grubu içerisinde yer aldığı ve tohum kanatlarının olmaması nedeni ile uzak mesafelere rüzgar v.s. gibi etkenlerle taşınarak çalılık alanlar içerisinde çimlenip yetişmesi mümkün görülmemektedir. Dolayısı ile davalı taşınmaz üzerindeki meşenin daha önceki yıllarda tahrip edilmiş olduğu, … fotoğraflarının bu senelerde çekilmiş olduğu, fakat daha sonraki yıllarda … altında kalan kök ve yüzeyde bulunan gövde kesitlerinden çıkan kök ve sürgünlerinden yeniden bugün üzerinde görülen meşe ormanının meydana geldiği bilimsel bir gerçektir.” şeklinde bilimsel açıklamalarda bulunulduğuna ve bu nitelikteki taşınmazların 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayırma işlemine tabi tutulamayacağına, aslında bu yerde Yasa ve Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılmış bir makiye ayırma çalışması olmadığına, 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi yoluyla dağıtılacağı konusunda herhangi bir hüküm de bulunmadığına, bu nedenle, maki niteliğinde olamadığından bu tür yerler için oluşturulan tevzi tapu kayıtlarına 26.03.1996 gün ve 1993/5-1996/1 sayılı Y.İ.B.G.K hükümlerinin uygulanamayacağına göre yerel mahkemece davacı gerçek kişilerin davasının reddine, Hazinenin davsının kabulüne karar verilmesi ve Dairece yerel mahkemenin kararın onanması usul ve yasaya uygundur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 170.00.- YTL. para cezası ile Harçlar Yasası uyarınca 28.90.- YTL. red harcının düzeltme isteyenlerden alınmasına 02/06/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.