Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/2488 E. 2009/5206 K. 27.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/2488
KARAR NO : 2009/5206
KARAR TARİHİ : 27.03.2009

MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda davacı Hazinenin davasının reddi yolunda kurulan 28/12/2006 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/05/2007 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden Hazine vekili Av……, Orman Yönetimi vekili Av….. ile karşı taraftan S.. T.. vekili Av. …..geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Birlikte aynı gün Dairede duruşması yapılan 36 adet dava dosyasının tümü iade edilip bir kısım eksiklikler ve yine daha sonra bu dava dosyalarından klavuz dosya olan mahkemenin 2006/168 (Dairenin 2008/17379) sayılı dava dosyası 11.03.2008 tarihinde yine iade edilerek eksikliklerin tümü tamamlandıktan sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı Hazine, Silivri İlçesi Beyciler Köyü, YIKIKHAN Mevkiinde bulunan ve bu köyle 1985 yılında yapılan genel kadastro sırasında orman olarak tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında, davalı tarafından açılan tescil davasının, kazanma koşullarının oluşması nedeniyle Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.2002 gün ve 1999/177-2002/311 sayılı kararı ile reddine karar verildiğini, dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ederek, Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini, çekişmeli taşınmazlara davalının elatmasının önlenmesini istemiştir.
Mahkemenin 2006/163-166-180 ve 109 (Dairenin 2008/2464-2480-2487 ve 2644) sayılı dosyalarında davalılar duruşmaya gelmemiş ve davaya da cevap vermemiştir. Diğer 32 adet dosyada davalı kişiler, dava konusu taşınmazın Silivri İlçesi, Beyciler (Yavaşça Doğan) Köyü, Nisan 1303 Tarih, 13 ve bu kaydın gittisi Haziran 1951 tarih 1 nolu ve yine Beyciler Çiftliğine (Mezrası) ait Şubat 1296 tarih 12 sıra numaralı ve bunun gittileri olan Nisan 1301 tarih 13 ve Şubat 1302 tarih 6 Şubat, 1303 tarih 28 ve Haziran 1929 tarih 37 ve bunun gittileri Haziran 1948 tarih 67, Kasım 1957 tarih 117, Ekim 1963 tarih 18, Ocak 1964 tarih 13 nolu tapu kayıtları kapsamında olduğunu, Mahkemenin kesin hüküm olan kararında, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile orman dışına çıkarılan sahalardan olmadığının belirlendiğini, dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden de olmadığını, Beyciler Köyünün arazi kadastrosu sırasında köyün tüm taşınmazlarının kadastro tespitinin yapılmayıp köy sınırları içindeki taşınmazların ancak 1/2’sinin kadastro tespitinin yapıldığını, bu nedenle çekişmeli taşınmazın tescil harici kaldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazın öteden beri devlet ormanı olup, zilyetlik ile kazanılmasının mümkün olmadığını, bu durumun taraflar
arasında daha önce görülüp kesinleşen dava dosyalarında verilen kararlarla da saptandığını, davalının dayandığı tapu kaydının taşınmaza uymadığını, uysa bile 4785 Sayılı Yasa karşısında yasal değerinin bulunmadığını ileri sürmüş, davalı Beyciler Köyü Tüzel Kişiliği adına Büyük Çavuşlu Belediye Başkanlığı ise, çekişmeli taşınmazın Beyciler Köyü hudutları kapsamında olduğunu,2004 yılında yürürlüğe giren Yerel Yönetimler Yasası gereğince Silivri İlçesinde bulunan Beyciler Köyü ve Çayırdere Köyünün Büyük Çavuşlu Belediye Başkanlığı sınırları içine alındığını, yasal koşulların oluşması halinde taşınmazın davacı adına tesciline karar verilebileceğini belirtmiştir.
Mahkemece, 2006/163-166-180 ve 109 sayılı dosyalarda davalılar yargılamaya katılmadıkları ve davaya da cevap vermedikleri halde, bu dosyalarda dahil toplam 36 dosyada dava konusu taşınmazın, davalıya ve paydaşlarına ait kök tapu kaydının kapsamında kaldığı, taşınmazın tescil harici bırakılması nedeni ile davacıların dayandığı tapu kaydının hukuki değerinin sona erdiğinden bahsedilemeyeceği, davalı gerçek kişinin söz konusu tapu kaydına dayanarak her zaman tescil harici bırakılan taşınmazın tapuya dayalı olarak adına tescilini isteme hakkının bulunduğunu, daha önce davalılar tarafından açılan tescil davası ret edilip kesinleşmişse de taraflar arasındaki uyuşmazlığın sona ermediğini tescil davasının reddedilmesinin, Hazinenin tescil davası açması için yeterli olacağı iddiasının, tapusuz taşınmazlar ile ilgili olup, dava konusu taşınmazın öncesinin tapulu olduğu ve 13.05.1987 tarihinde kesinleşen tapulama sırasında, taşınmazın tapulama ekibince orman olduğu sanılarak tescil harici bırakıldığını, uygulanan Orman Tahdit Haritası ve Memleket Haritasına göre taşınmazın ormanla ilgisi de bulunmadığı gibi, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve aynı yer hakkında davalı kişinin daha önce açtığı tescil davasının ret edilip kesinleşmesiyle davalının herhangi bir hakkı bulunmadığı belirlenen taşınmazın tesciline ve davalının bu yere elatmısının önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce, 3116 Sayılı Yasaya göre 4785 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce 1943 yılında yapılan ve 28/12/1949 yılında ilan edilerek kesinleşmesinden sonra Şekerpınar, Erikpınar ve Havuzpınar Devlet Ormanı ismiyle Şubat 1952 tarih ve 19 numarada 1316 Hektar yüzölçümüyle ve yine Nisan 1962 tarih 13 numarada 779 Hektar yüzölçümüyle ve Sazlıdere Devlet Ormanı ismiyle tapuya tescil edilen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre yapılıp 12/03/1996 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1985 yılında yapılmış, 14.04.1987 – 13.05.1987 tarihlerinde ilan edilmiş, dava konusu yer tescil ve tesbit harici bırakılmıştır.
Mahkemece, yargılamaya katılarak taşınmazın tapulu olduğunu bildiren davalının dayandığı Beyceğiz diğer adı Yavaşça Doğan Köyü K.Sani 1291 (1275) tarih 172 ila 183 sayılı sicilden gelen ve bir çok intikallerden sonra Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığı Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 1950/48148 sayılı ortaklığın giderilmesi davası sonucu kayıtların ilk tesisindeki miktar ve yüzölçümüne bağlı kalınmadan ve büyük bölümünün 1943 yılında yapılıp 1949 yılında kesinleşerek Nisan 1952 tarih 13 numarada 779 Hektar yüzölçümüyle Hazine adına tescil edilen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı da göz önünde bulundurulmadan, sınırları değiştirilip miktarı da artırılarak Haziran 1951 tarih 1 ve 2 numaralarda tescil edilen ve 1985 yılında Beyciler Köyünde yapılan kadastro sırasında
Silivri-Çerkez Köy Otobüs Yolunun batısında bulunan Beyciler Köyü 1461 ila 1530 sayılı parsellere uygulanan Haziran 1951 tarih 1 nolu kaydın aynı gün temyiz incelemesi yapılan Silivri (2) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/146, 147, 148, 156, 157, 158, 162, 163, 168, 169, 171, 173, 176, 177, 180 ve 181 sayılı toplam 17 dosyada dava konusu edilen 22 parça taşınmaza ve yine Beyciler Mezrası Hudutnamesine ait cinssiz ve miktarsız olarak ilk defa Şubat 1296 (1880) tarih 12 ve Nisan 1301 (1885) tarih 13 numaralarda tescil edilen kayıtların gittisi olan ve kadastro sırasında Silivri-Çerkez Köy Otobüs Yolunun doğusunda kalan Beyciler Köyü 1 ila 1460 sayılı parsellere uygulanan Mayıs 1944 tarih 35, Haziran 1948 tarih 67, Mayıs 1951 tarih 77 ve 78, Mayıs 1971 tarih 6 nolu kayıtların dava konusu aynı gün temyiz incelemesi yapılan Silivri (2) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/109, 149, 150, 151, 152, 154, 159, 160, 161, 164, 165, 166, 167, 170, 172, 174, 175, 178 ve 182 sayılı toplam 10 adet dosyada dava konusu edilen 21 parça taşınmaza uyduğu, daha önce aynı yerler hakkında temyize konu davaların davalısı olan kişilerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açtıkları davalar ret ile sonuçlanıp kesinleşmişse de davalılar şimdi tapu kaydına dayandıklarından, önceki dava ile temyize konu davada dayanılan sebeplerin değişik olması nedeniyle önceki davanın temyize konu dava yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı, gerekçesi ile Hazinenin davasının reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür.
Temyize konu davaların keşifleri aynı bilirkişiler huzuruyla yapılmıştır ve keşif tutanaklarının tümü biribirinin kopyasıdır. Orman bilirkişileri yörede 1943 yılında yapılan orman kadastro harita ve tutanaklarını uygulamayıp 1995 yılında yapılan aplikasyon haritasını uygulayarak rapor vermişlerdir. Davalı köylülerin dayandıkları tapu kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileriyle getirtilip uygulanmamışsa da aşağıda izah edileceği gibi bu eksiklikler davanın sonucuna etkili görülmemiştir.
Temyize konu 36 adet dava dosyası hakkında Hazinenin mürafaalı olarak yaptığı temyiz itirazları aynı gün incelenip dava dosyalarının tümü bir kısım eksikliklerin tamamlanması için iade edilip tamamlanmış, daha sonra Asliye (2) Hukuk Mahkemesinin 2006/168 (Dairenin 2008/17379) sayılı dosyası ikinci kez iade edilerek dayanılan tüm tapu kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren kadastro sırasında revizyon gördüğü parsellerle birlikte getirilmiş, bu 36 adet dava dosyasında dava konusu edilen 43 adet taşınmazın yerleri 1/10000 ölçekli birleşik kadastro paftası ile yine 1/10.000 ölçekli memleket haritası üzerinde gösterir şekilde keşif bilirkişilerine harita düzenlettirilmiş ve böylece keşif ve uygulamanın izlenip denetlenmesi sağlanmıştır.
Tüm dava dosyaları içindeki ve özellikle bu davalarda dayanılan belgeler ve deliller aynı olması nedeniyle dayanılan bütün belgelerin ve kayıtların tamamlandığı, mahkemenin 2006/168 (Dairenin 2008/17379) sayılı dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere göre;
I- Davalıların dayandığı ve kadastro sırasında Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolunun batısındaki Beyciler Köyü 1461 ila 1530 sayılı parseller ile yine aynı Büyük Çavuşlu Köyü 251 ila 868 ve 1468 ve 2438 ila 2441 ve 1447 ila 1458 sayılı Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolunun batısındaki yüzlerce parsele uygulanan Beyceğiz diğer adı Yavaşça Doğan Köyüne ait 12 adet tapu kaydının geldisi Mazbut Firuz Ağa Vakfı, vakfı atik defteri 1 cilt, 168. varakasından nakil edildiği belirtilerek, ilk defa Zilhicce 1292 (1876) (K.Sani 1291) tarih D.10 varak 172 ila 183 numaralarda ANAŞTAŞ binti Kostanti adına tescil edilmiştir.
Bunlardan K.Sani 1291 (1875) tarih 172 nolu tapunun cinsi Otlak ve Yaylak ve Koru ve Kışlak olup miktarı 7750 dönüm (7.122.250 m2) dür. Bu kayıt, aynı zamanda çiftliğin genel hudutnamesidir.
Diğer 11 adet kayıtdan K.Sani 1291 tarih 183 nolu kayıt, bakkal dükkanı, bir oda ve samanhane ve bir fırın ve keson kuyu ve harman yerini içine alan bir bab haneye (bir ev) aittir ve yüzölçümü yazılmamıştır. K.Sani 1291 tarih 173 ila 182 nolu 10 adet kaydın ise cinsi tarladır. Bu 11 kayıt çiftliğin genel hudutnamesine ait K.Sani 1291 tarih 172 nolu kaydın içinde bulunmaktadır. Tarlaya ait K.Sani 1291 tarih 173 ila 182 nolu 10 adet kaydın toplam yüzölçümü 1750 dönüm (1.608.250 m2) dür. Ancak, bu 10 adet tapu kayıtlarının incelenmesinde aşağıdaki I Nolu Tabloda da görüldüğü gibi 5 adedinin sınırları aynı,ancak miktarları farklıdır.
K.sani 1291 tarih 173 ve 174 nolu 300 ve 100 dönüm kayıtların,
K.sani 1291 tarih 175 ve 176 nolu 150 ve 300 dönüm kayıtların,
K.sani 1291 tarih 177 ve 178 nolu 250 ve 150 dönüm kayıtların,
K.sani 1291 tarih 179 ve 180 nolu 100 ve 150 dönüm kayıtların,
K.Sani 1291 tarih 181 ve 182 nolu 50 ve 200 dönüm kayıtların
sınırları biri biriyle aynı ve fakat yüzölçümleri farklı olduğundan, küçük yüzölçümlü kaydın büyük yüzölçümlü tapu kaydının içinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda; Çitlik hudutnamesi içinde bulunan tarlayla ait 10 adet tapu kaydının aslında 5 adet olduğu ve büyük yüzölçümlü 5 adet kaydın yüzölçümü göz önünde bulundurulduğunda, çiftlik tarlalarının toplam yüzölçümünün 1200 dönüm (1.102.800 m2) olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla; çiftliğe ait 7750 dönüm (7.122.250 m2) olan genel hudutname (otlak, yaylak, koru, kışlak) ile, bu hudutname içindeki 1200 dönüm (1.102.800 m2) tarlaya ait kayıtlarının toplam yüzölçümü 8950 dönüm (8.223.050 m2) olmaktadır.
Dairede yapılan inceleme sırasında; davalı köylülerin dayandıkları tapu kayıtlarının geldi ve gittilerinin kolaylıkla takip edilebilmesi için Beyceğiz diğer adı Yavaşça Doğan Köyü (Çiftliği)’ne ait K.Sani 1291 tarih 172 nolu otlak, yaylak, koru ve kışlak cinsli kayda (1 özel numara) bunun gittilerine (1/1 ve 1/2), özel numara ve (1/1) nolu kaydın gittisine (1/1-1 ila1/1-12) özel numara, 1/2 nolu kaydın gittilerine de (1/2-1 ila 1/2-12) özel numara, K.sani 1291 tarih 173 ila 182 nolu 10 adet tarla cinsli tapu kaydına (1-A1’dan 1-A10 özel numara) çiftlik hanesine ait olan ve miktarı yazılı olmayan K.sani 1291 tarih 183 nolu tapu kaydına da (1-A11 özel numara) verilerek inceleme yapılmıştır.
Yine davalı köylülerin dayandığı Beyceğiz Mezrası genel hudutnamesine ait tesisinden itibaren tüm gittilerinde yüzölçümü belli olmayan Şubat 1296 tarih 12 ve Nisan 1301 tarih 13 nolu pay kayıtlarına da (II) özel numara verilmiştir.
I-1) Davalıların dayandığı ve Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolunun batısındaki 17 adet dava dosyasında dava konusu edilen 21 parça taşınmaza ait olduğu iddia edilen ve kadastro sırasında Beyceğiz Köyü 1461 ila 1530 sayılı parsellere uygulanan Haziran 1951 tarih 1 nolu tapu kaydı ilk olarak Anaştaş binti Kostanti adına, Zilhicce 1292 (K.sani 1291) tarih V. No 172 ila 188 numaralarda tapuya tescil edilen kayıtların ilk tesisindeki miktar, cins ve sınırları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Fatoz Yolu Nam Mahalde Kurtulmuş sınırından fındık Ocağına ve oradan Çatalca Katır Kuyruğuna ve oradan Yolca Davalı Bayırı mezkur bayırdan ulu yol ve yolca Kömürcü Yoluna, oradan Yolca Köy Dibinden sınır taşına, oradan Fatoz Yoluna, nihayet Bulur Çiflik-i Mezkurün hayvanatına mahsus ve münhasır olan inde-ı ahali ve’ı Ciran iş bu hudut ile mahdut
I-2) Özel (1) numara verilen K.Sani 1291 (1875) tarih 172 nolu 7750 dönüm otlak, yaylak, koru, kışlak cinsli kaydın nısıf (yarı) payı Anaştaş tarafından Perikli, Hacı Bedros, Yorgi, Yanko ve Peleş isimli kişilere satılmış ve Mayıs 1303 tarih 1 noda 4750 dönüm (4.363.250 m2) yüzölçümüyle bu kişiler adına ilk tesisindeki sınırlarla (1/1 özel no) tescil edilmiştir. Kalan nısıf (yarı) payda kaydın geldisinde olduğu gibi Anaştaş üzerinde bırakılarak, Mayıs 1303 tarih 13 noda ilk tesis sınırlarıyla ve 4750 dönüm (4.363.250 m2) yüzölçümüyle Anaştaş adına (1/2 özel no) tescil edilmiş ve ilk tesisindeki miktar değiştirilmemiştir.
I-3) Özel (1) nolu otlak, yaylak, koru, kışlak cinsli, K.sani 1291 tarih 175 nolu kayıtdan, nısıf pay olarak Perikli ve dört arkadaşına satılarak bu kişiler adına aynı cinsle nısıf pay ve 4750 dönüm olarak Mayıs 1303 tarih 1 (Özel 1/1) noda tescil edilen kayıt, iktisabında “tebdilen” (değişiklik) denilerek ve yeni sınırlar oluşturulmuş ve geldi kaydının yüzölçümü 4750 dönüm olduğu halde 9500 dönüme çıkartılmış ve (400+800+500+750+1680+1660) toplam 5790 dönüm 6 parça koru(orman) cinsli, bir adet 770 dönüm çayır cinsli, bir adet 360 dönüm yaylak cinsli, bir adet 500 dönüm kışlak cinsli, bir adet 740 dönüm koyun kışlağı cinsli, bir adet de 1340 dönüm otlak cinsli ki toplam 9500 dönüm (8.730.500 m2) olan değişir sınırlı 11 adet ve aynı kök kayıtdan bir adet de bu kaydın ilk sınırları ile miktarsız çiftlik hudutnamesi oluşturularak Perikli ve dört arkadaşı adına Mayıs 1305 tarih 88 ila 99 numarada tescil edilmiştir. Yeniden oluşturulan bu 12 adet ve tamamı değişir sınırlı olan kayıtların cinsi ve yüzölçümü aşağıda II Nolu Tabloda gösterilmiştir. Beyceğiz (Yavaşça Doğan) Köyü Çiftliği Hudutnamesine ait K.Sani 1291 tarih 172 nolu ve tarla cinsli kayıtlara ait aynı sınırlı K.Sani 1291 tarih 173, 174 ve yine aynı sınırlı 181 ve 182 nolu kayıtların sınırları, Fatoz Yolu ve Kurtulmuş sınırı okumaktadır. 1942 tarihli orman kadastro haritasında Fatoz Yolu ve Kurtulmuş sınırı kesinleşen ve 777 Hektar yüzölçümü ile Nisan 1952 tarih 13 numarada tapuya tescil edilen Sazlı Dere (Şekerpınar) Devlet Ormanının güney sınırını oluşturduğu orman kadastro haritasında açıkça görülmektedir. Sazlı Dere (Şekerpınar) Devlet Ormanı güney sınırındaki Kurtulmuş Devlet Ormanında 1942 yılında kadastrosu yapılıp kesinleşmiş ve tescil edilmiştir. Bu durumu bilirkişiler de doğrulamıştır. Fatoz Yolu ve Kurtulmuş sınırı esas alındığında K.Sani 1291 tarih 172, 173, 174, 181 ve 182 nolu tarlaya ait kayıt kapsamlarının tümü 1942 yılında yapılan ve 28.12.1949 tarihinde ilan edilerek 28.03.1950 tarihinde kesinleşen ve tapuya tescil edilen Sazlı Dere (Şekerpınar) Devlet Ormanı içinde kalmıştır. Kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalması nedeniyle bu kayıtların hiçbir yasal değeri kalmadığı halde, intikal ettirilip daha sonra Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.07.1950 gün 1950/46-148 sayılı kararına konu edilerek yüzölçümü 14.000 dekara çıkartılıp Haziran 1951 tarih 1 ve 2 numaralarda tescil edilmiş, daha sonra Haziran 1951 tarih 2 nolu 7000 dekar yüzölçümlü kayıt, sulh hukuk mahkemesinin 20.03 1956 tarih 1956/351 sayılı kararı ile ortaklığın giderilmesi davasına konu edilmiş ve yüzölçümü yeniden artırılarak 1.853.000 + 7.412.200 =9.270.200 dönüm olarak, Ağustos 1956 tarih 59 ve 60 numaralarda tescil edilmişse de, ortaklığın giderilmesine ilişkin kararlarda, Hazine ve Orman Yönetimi taraf olmadığından bu yönetimleri bağlamaz. Tamamı 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kalan ve bu nedenle yasal değeri kalmayan K.Sani 1291 tarih 172, 173, 174, 181 ve 182 nolu kayıtların gittileri olan ve ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar sonucu oluşturulan Nisan 1951 tarih 1 nolu kayıt ile bu kaydın gittilerinin kadastro sırasında, Beyciler Köyü 1461 ila 1530 nolu 70 adet ve Nisan 1951 tarih 2 nolu kayıtdan ifraz edilen Ağustos 1956 tarih 59 nolu kayıt ve gittilerinin Büyük Çavuşlu Köyü 1447 ila 1458 sayılı 12 adet ve Nisan 1951 tarih 2 nolu kayıtdan ifraz edilen Ağustos 1956 tarih 60 nolu kayıt ve gittilerinin de Büyük Çavuşlu Köyü 251 ila 286 ve 386 ila 450 ve 452 ila 464 ve 467 ila 500 ve 502 ila 574 ve 583 ila 868 ve 1468 ve 2438 ila 2441 sayılı 594 adet parsele uygulanarak bu parseller davalı Beyceğiz ve Büyükçavuşlu köylüleri adlarına bu parsellerin tesbit ve tescil edilmiş olduğundan Beyciler (Yavaşça Doğan) Köyü Çiftliğine ait tapu kayıtlarının bundan böyle, dava konusu taşınmazlara ya da başka bir taşınmaza da ait olduğu asla kabul edilemez.
Mayıs 1303 tarih 1 (Özel 1/1) nolu nısıf paylı 4750 dönüm kayıttan (hudutname) ifrazen gitti kayıtlarının sınır ve yüzölçümleri aşağıdaki tobloda gösterilmiştir.
I-4) Yine Özel (1) nolu otlak, yaylak, koru, kışlak cinsli K.Sani 1291 tarih 175 nolu kayıttan nısıf pay olarak ayrılıp Anaştaş adına, Mayıs 1303 tarih 13 noda (özel 1/2) nısıf pay ve 4750 dönüm olan kaydın iktisap hanesinde “tebdilen” (değişiklik) denilerek yukarıda I-3 bentte ve II nolu tabloda gösterilen cins ve miktarlarla 12 adet yeni ve değişik sınırlı kayıt Anaştaş adına tescil edilmiştir.
Mayıs 1303 tarih 13 (Özel 1/2) nolu nısıf paylı 7450 dönüm kayıttan (hudutname) ifrazen gitti kayıtlarının sınırları ve yüzöçümleri aşağıda III Nolu Tabloda gösterilmiştir.
K.Sani 1291 tarih 172 nolu 7750 dönüm olan çiftlik hudutnamesinden Mayıs 1303 tarih 1 numaraya nısıf pay ve 4750 dönüm olarak giden kayıttan “tebdilen” (değişiklik) denilerek Ağustos 1305 tarih 88 ila 98 nolarda koru, çayır, kışlak, yaylak, otlak cinsli nısıf paylı toplam 9500 dönüm yüzölçümlü 11 adet (1/1-1 ila 1/1-11 özel nolu); yine, çiftlik hudutnamesinden Mayıs 1303 tarih 13 numaraya nısıf pay 4750 dönüm olarak giden kayıtta II Nolu Tabloda yazılı ve I Nolu Tablodaki kayıtların mevki, cins, sınır ve yüzölçümü aynı olan 11 adet Ağustos 1305 tarih 100 ila 110 (1/2-1 ila 1/2-11 özel) nolu kayıt oluşturulmuş; ayrıca, cinsi çiftlik hudutnamesi denilerek ve miktarsız olarak kök kaydın tesis sınırları ile Ağustos 1305 tarih 99 nolu 4750 dönüm ve Ağustos 1305 tarih 111 nolu 4750 dönüm olmak üzere iki çiftlikhudutname kaydı daha oluşturulmuştur. Bu durumda; 7750 dönüm olan Çiftlik hudutnamesi içinde, nısıf paylı her biri 4750 dönüm olan Mayıs 1303 tarih 1 ve 13 nolu kayıtlar içinde ifrazen oluşturulan Ağustos 1305 tarih 88 ila 98 ve 100 ila 110 nolu kayıtlar aynı kayıtlardan ifrazen tescil edilen Ağustos 1305 tarih 99 ve 111 nolu kayıtlar karşısında mükerrer (ikinci kere) oluşturulduğundan ve doğru temele dayanmadığından geçersizdir.
I-5) Mayıs 1303 tarih 1 (özel 1/1) nolu kaydın gittileri olan Ağustos 1305 tarih 88 ila 99 (özel 1/1 ila 1/1-12) nolu mükerrir (ikinci kere) olarak Perikli ve 4 arkadaşı adına nısıf (40/80) pay olarak oluşturulan 10 adet kayıt (hudutnameye ait 99 nolu kayıt hariç diğer 10 tapudaki Yorgo’ya ait 1/5 (8/80) pay mirasçıları tarafından Asaf Bey bini Sun’i Bey’e satılmış ve Haziran 1309 tarih 34 ila 44 noda Mühimme Kalemi Mümeyyizi Asaf Bey adına tescil edilmiştir.
I-6) Ağustos 1305 tarih 88 ila 98 nolu kayıtlarda kalan 4/5 (32/40) payda kayıt malikleri Perikli, Hacı Bedros, Yorgi ve Toma tarafından yine Asaf Bey’e satılarak bu kişi adına Haziran 1309 tarih 57 ila 67 numarada kayıt edilmiştir.
I-7) Mayıs 1303 tarih 1 nolu 4750 dönüm kayıt geldi gösterilerek miktarsız ve çiftlik hudutnamesi olarak Ağustos 1305 tarih 99 nolu nısıf (40/80) pay olarak 5 kişi adına tescil edilen kayıttaki Yanko’nun 1/5/(8/80) payı hariç, diğer paylar Mayıs 1308 tarih 154 numarada Perikli, Hacı Bedros, Yorgi ve Toma adına nısıf (40/80) pay olarak 4 kişi adına kayıt edilmiş, daha sonra iktisap hanesine “senedin zayinden” (kaybedilmesinden) denilerek yine nısıf (40/80) pay olarak aynı 5 kişi adına Haziran 1309 tarih 9 numarada tescil edilmiş ve Yanko’nun 8/80 payı mirasçaları tarafından Asaf Bey’e satmış ve bu kişi adına Haziran 1309 tarih 22 numarada diğer dört kişinin 32/80 payı da yine Asaf Bey’e satılması üzerine onların payı da Haziran 1309 tarih 45 numarada Asaf Bey adına kaydedilmiştir.
Nısıf (40/80) paylı Mayıs 1303 tarih 1 nolu kayıtdan intikal edip nısıf payın tamamı Haziran 1309 tarih 34 ila 44 ve 57 ila 67 ve 22 ve 45 numaralarda Bab-ı Ali Divan-ı Humayun Mühime Kalem Mümeyyizi Sun’i Bey oğlu Asaf Bey’de toplanan 40/80 payın gitti kayıtları gönderilmemiş ise de mirasçıları tarafından satıldığı ve gitti kayıtlarının Nisan 1945 tarih 1 ila 22 ve T.Evvel 1944 tarih ve 3 nolu kayıtlar olduğu ve Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.07.1950 tarih 1950/64-148 sayılı ortaklığın giderilmesi davasına konu edildiği ve kadastro sırasında yukarıda (I-3) parağrafta yazılı Beyciler ve Büyükçavuşlu Köylerinde bulunan bir çok parsele uygulandığı anlaşılmaktadır.
I-8) Böylece Çiftlik hudutnamesine ait K.Sani 1291 tarih 172 nolu 7750 dönümlük ilk kaydın nısıf (40/80) payının gittisi olan Mayıs 1301 tarih 1 (özel 1/1) nolu kaydın gerçek yüzölçümü 3.875 dönüm olması gerekirken nedensiz 4750 dönüm olarak yazılmış, bu kayıttan da nısıf paylı koru, diğerleri nısıf paylı 5790 dönümü mera, kışlak cinsli olmak üzere ifrazen 9500 dönüm 11 parça ifrazen nısıf paylı yeni kayıtlar oluşturularak Ağustos 1305 tarih 88 ila 98 numarada toplam 9500 dönüm olarak tescil edilen 11 adet kayıttaki tüm paylar ile miktarsız tescil edilen çiftlik hudutnamesine ait Mayıs 1305 tarih 99 numaradaki tüm payları Haziran 1309 tarih 34 ila 44 ve aynı tarih 57 ila 67 ve aynı tarih 22 ve 45 numaralarda Sun’i Bey oğlu Asaf Bey üzerinde toplanmıştır.
I-9) Bu durumda; K.Sani 1291 tarihli 172 nolu kaydın nısıf payının karşılığı olan 3875 dönümlük kaydın 5790:2=2895 dönümünün koru (orman) olduğu ifraz sırasında kayıt malikleri tarafından kabul edildiğinden ve bu durum kayıt maliklerini bağlayacağından otlak, mera ve kışlak cinsli kayıtların miktarının 3.875-2895=980 dönüm olduğunun kabulü zorunludur ki, bu miktar da yukarıda (I-4) nolu bentlerde izah edildiği gibi 1943 yılında yapılan ve 1949 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalmıştır.
I-10) Beyceğiz (Yavaşca Doğan) Köyüne ait K.Sani 1291 tarih 172 (özel 1) nolu Çiftlik Hudutnamesinden gelen Mayıs 1303 tarih 13 (özel 1/2) nolu nısıf paylı 4750 dönüm çiftlik hudutnamesinden ifraz edilerek Anaştaş adına tescil edilen kayıttan, yine ifraz edilen ve III Nolu Tabloda gösterilen (400+800+500+750+1680+1660) toplam 5790 dönüm 6 adedi koru (orman) diğerleri kışlak, mera, otlak, çayır cinsli 5 adet ki, toplam 11 adet tümü değişir sınırlı ve yüzölçümleri toplamı 9500 dönüm (8.730,500 m2) olan kayıtlar ile miktarsız bir adet çiftlik hudutnamesi oluşturularak, Mayıs 1305 tarih 110 ila 111 numaralar ile Anaştaş adına nısıf (40/80) pay olarak tescil edilen (1/2-1 ila ½-12 özel), Mayıs 1305 tarih 100 ila 110 nolu kayıtlardaki Anaştaş oğlu Kosti’nin 10/80 payını bağışlaması üzerine T.Evvel 1319 tarih 159 ila 169 noda kardeşleri Piraşkiveca ve Iraklı ve Eleni adına kaydedilmiş, kalan 30/80 pay da yine Piraşkiveca ve Iraklı ve Eleni üzerine intikal ettirilerek adlarına T.Evvel 1319 tarih 181 ila 191 numaralarda tescil edilmiştir.
Mayıs 1303 tarih 13 numaradan hudutname olarak ifraz edilip Mayıs 1305 tarih 111 noda nısıf çiftlik hudutnamesi olarak Mayıs 1305 tarih 111 nolu Anaştaş adına kayıt Mayıs 1308 tarih 155 noda yine nısıf (40/80) pay olarak Anaştaş adına kaydedilmiş ve ölümü ile 30/80 payı T.Evvel 1319 tarih 204 noda yukarıdaki paragraftaki yazılı üç mirasçısı adına intikalen tescil edilmiş, ancak, Anaştaş oğlu Kostinin 10/80 payı intikal ettirilmeyerek Mayıs 1308 tarih 155 numarada yine Anaştaş üzerinde kalmış ve tefviz yoluyla İsmail Hakkı Bey’e verilmemiştir.
I-11) T.Evvel 1319 (1903) tarih 159 ila 169 no’da 10/80 ve T.Evvel 1319 tarih 181 ile 191 no’da 30/80 pay olarak Anaştaş mirasçıları Piraskiveca ve Iraklı ve Eleni adına yazılı nısıf (40/80) pay, bu kişilerin 1924 yılında yapılan Lozan Antlaşması gereğince mübadeleye tabi Rum olmaları nedeniyle, tevfiz yoluyla Selanik göçmenlerinden İsmail Hakkı Beye verilerek Nisan 1933 tarih 17 ila 27 no’da adına tescil edilmiştir.
Çiftlik Hudutnamesinın nısıf (40/80) payına ait olan ve Mayıs 1308 tarih 155 no’da Anaştaş üzerindeki kaydın 30/80 payı, Mayıs 1319 tarih 204 no’da üç mirasçısı üzerine intikal ettirilerek Nisan 1933 tarih 39 no’da tevfiz yoluyla İsmail Hakkı Bey adına tescil edilmişse de yukarıdaki parağrafta izah edildiği gibi, Anaştaş oğlu Kosti’ye ait 10/80 pay kaydında intikal ettirilmediği ve tevfiz yoluyla da İsmail Hakkı Beye verilmediği için Kosti’ye ait 10/80 payın Mayıs 1308 tarih 155 no’da Anaştaş üzerinde kaldığı anlaşılmaktadır.
I-12) Nisan 1933 tarih 17 ila 27 (Özel 1/2-1 ila 1/2-12) nolu nısıf (40/80) paylı tapuların maliki İsmail Hakkı Bey’in 1938 yılında ölümü ile mirasçıları tarafından 40/80 payın tamamını Büyük Çavuşlu Köyü Tüzel Kişiliğine satmış ve Nisan 1944 tarih 51 ila 61 numaralarda köy tüzel kişiliği adına tescil edilmiştir.
Ancak, Mayıs 1303 (1887) tarih 110 (Özel 1/2-11) ve bunun gittisi T.Evvel 1319 tarih 169 ve 191 no’larda Anastaş mirasçıları adına kayıtlı 1340 dönüm otlakiye cinsli tapu 40/80 pay olarak Nisan 1933 tarih 27 nolu İsmail Hakkı Bey’e verilmiş ve mirasçıları tarafından 1944 tarih 61 no’da Büyük Çavuşlu Köyü Tüzelkişiliğine satılmış ve bu kayıt da Salih Koçoğlunun payı bulunmadığı halde bu kişi tarafından açılan 1950/64-148 sayılı ortaklığın giderilmesi davasına konu edilmiş ve bu davada verilen karar sonucu Haziran 1951 tarih 1 ve 2 no’larda ifrazen toplam 14.000 Dekar olarak tescil edilmiştir.
I-13) Nisan 1944 tarih 51 ila 60 no’larda 32/80 payı Büyük Çavuşlu Köyü Tüzelkişiliği üzerinde kalıp 8/80 payı satılarak Eylül 1945 tarih 1 ila 10 numaralarda Salih Koçoğlu adına tescil edilen (1/2-1 ila 1/2-10 özel no’lu ) 10 adet kayıt hakkında paydaş Salih Koçoğlu tarafından davalı Büyük Çavuşlu Köyü Tüzelkişiliği ile Beyciler köylülerinden bir çok kişi aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açılmış ve Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin
28.07.1950 gün 1950/64-148 sayılı kararı ile tapuların ilk tesisindeki sınırlarına ve miktarına bağlı kalınmadan yeni sınır ve miktarlar ile iki parçaya ifraz edilmiştir. Bu mahkeme kararında iki parçaya ayrılan kayıtların herbirinin tahminen 7000 dekar olduğu yazılmıştır. Sulh hukuk mahkemesi kararı ile Beyceğiz köylülerine verilen yer Haziran 1951 tarih 1 no’da 7000 dekar olarak yeni ve değişir sınırlarla tescil edilmişse ve bu kayıt ile gittileri kadastro sırasında Silivri-Çerkez Köy Otobüs Yolunun batısında kalan Beyceğiz Köyü 1461 ila 1530 no’lu toplam 70 adet parsele uygulanmış ve bu parsellerin tesbitleri kesinleşmiştir.
Yine, aynı sulh hukuk mahkemesi kararı ile ifraz edilen ikinci parça 7000 dekar olarak yeni ve değişir sınırlarla Haziran 1951 tarih 2 no’da 8/40 pay Hüseyin Koçoğlu 32/40 payı da Büyük Çavuşlu Köyü Tüzelkişiliği adına tescil edilmiş ve daha sonra yine bu Haziran 1951 tarih 2 nolu tapu kaydı ile ilgili ortaklığın giderilmesi davası açılmış, sulh hukuk mahkemesinin 20.03.1956 gün 1956/351 sayılı kararı ile daha önceki ortaklığın giderilmesi davasında belirlenen 7000 dekarlık yüzölçümüne ve sınırlarına bağlı kalınmadan yeniden iki parçaya ifraz edilmiş, geldi tapusunda 7000 Dekar olan miktar 1.853.000 + 7.411.000= 9.264.000 m2’ye çıkartılmış, 1.853.000 m2’lik bölüm Ağustos 1956 tarih 59 no’da Salih Koçoğlu adına tescil edilmiş, bu kaydın gittileri kadastro sırasında Büyük Çavuşlu Köyü 1447 ila 1458 nolu toplam 12 adet parsele uygulanmış, 7.412.000 m2’lik bölüm Ağustos 1956 tarih 60 no’da Büyük Çavuşlu Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edilmiş, bu kayıt ve gittileri kadastro sırasında Kömürcü Yolu ile Silivri-Çerkez Köy Otobüs Yolunu doğudan batıya birleştiren yolun güneyinde bulunan ve birçoğu 1949 yılında kesinleşen orman kadastro ve daha sonra orman rejimi dışına çıkartılan (2/B madde) sahasında kalması nedeniyle Orman Genel Müdürlüğü ve Hazine tarafından Silivri Asliye Hukuk Mahkemelerinde tapu iptali ve tescil davalarına konu edilen ve temyiz incelemesi nedeniyle Daireye gönderilen Büyük Çavuşlu Köyü 251 ila 286 ve 388 ila 450 ve 452 ila 464 ve 467 ila 500 ve 502 ila 576 ve 583 ila 818 ve 1468 ve 2438 ila 2441 sayılı toplam 594 adet parsele uygulanmış ve bu parsellerin tesbitleri kesinleşmiştir. Gerek Büyük Çavuşlu Köyünde, gerekse Beyciler Köyünde yapılan kadastro sırasında tapu kayıtlarının geldisi incelenmemiş, sadece sulh hukuk mahkemesinin 1950/48-164 sayılı ve 1956/351 K. Sayılı dosyalarında kayıtlar birleştirildikten sonra yüzölçümü araştırılarak ve yeni sınırlar oluşturularak tescil edilen Haziran 1951 tarih 1 ve 2 nolu ve 2 nolu kaydın gittisi olan Ağustos 1958 tarih 59 ve 60 nolu tapu kayıtları uygulanmıştır. Yukarıda izah edildiği gibi ifraz kayıtlarının sınırları ve yüzölçümü geldi kayıtlarına bağlı kalınmadan yapıldığı için ifraz kayıtlarındaki sınır ve yüzölçümü Orman Yönetimi ile Hazineyi bağlamaz.
I-14) Bu durumda; kadastrosu kesinleşen Beyceğiz Köyü 1461 ila 1530 nolu 70 adet parsele ve Büyük Çavuşlu Köyü 1447 ila 1458 sayılı 12 adet parsele ve yine Büyük Çavuşlu Köyü 251 ila 286 ve 388 ila 450 ve 452 ila 464 ve 467 ila 500 ve 502 ila 576 ve 583 ila 868 ve 1468 ve 4238 ila 2441 sayılı 594 adet parsele, kadastro sırasında uygulanan tapu kaydının otlak, yaylak, koru, kışlak cinsli ilk tesis kaydı K.Sani 1291 tarih 172 nolu 7750 Dönüm (7.122.250 m2) yüzölçümlü Yavaşca Doğan Köyü Hudutnamesine ait değişir sınırlı kaydın gittisi olan Mayıs 1303 tarih 1 (özel 1/1) ve 13 (1/2 özel) nolu ve yine K.sani 1291 tarih 173 ila 182 nolu kayıtları olan sulh hukuk mahkemesinin 28.07.1950 gün 1950/64-148 ve 20.03.1958 gün 1956/351 sayılı ortaklığın giderilmesi davalarına konu edilen ve sınırları değiştirilip yüzölçümü artırılan bir çoğu 1949 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle yasal değerini yitiren kayıtlar olduğu ve hudutname kaydının 5790 dönüm (5.321.010 m2)’ünün koru (orman), kalan 1.960 dönüm (1.801.240 m2)’de otlak, yaylak, kışlak olduğu, kayıt malikleri tarafından kabul edilerek Mayıs 1303 tarih 88 ila 98 ve aynı tarih 100 ila 110numaralarda ifraz edildiği, bu belirlemenin Hazine ve Orman İdaresini bağlamasa da kayıt maliklerini bağlayacağı, yine aynı kaydın gittilerinin Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığı 1950 ve 1956 tarihli ortaklığın giderilmesi davaları ile yüzölçümlerinin artırıldığı ve sınırlarının değiştirildiği, bu işlemlerin de Hazine ve Orman Yönetimini bağlamayacağı, Davalıların dayandığı değişir sınırlı otlak, yaylak, kışlak cinsli kayıtların, miktarından çok fazla olan yukarıda yazılı kadastro parsellerine uygulanıp kadastro tesbitlerinin kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, yukarıda (I-3) bendde belirtildiği gibi Beyciler (Yavaşça Doğan) Köyü çiftliğine ait olan kayıtlardan kapsam belirlenecek yer, dolayısıyla davalıların yararlanılacağı tapu kaydı kalmamıştır.
II- 1) Beyceğiz Diğer ismi Yavaşça Doğan Köyüne ait Çiftlik Hudutnamesi içinde bulunan K. Sani 1291 tarih 173 ila 182 (1-A1, ila 1-A10 öze) nolu toplam 1750 dönüm (1.608.250 m2) tarla ve bir ev ve müştemilatına ait miktarsız K. Sani 1291 tarih 183 (özel 1-A11) numaralı (TABLO I’de gösterilen) Anaştaş adına kayıtlı tapuların nısıf payı, Perikli, Hacı Bedras, Yorgi, Yanko, Tomoyo Satılmış ve adlarına Mayıs 1303 tarih 2 ila 12 (özel I-A1-I-A 11) numaralarda toplam 1750:2= 875 dönüm (804.125 m2) tarlanın ve bir evin nısıf payı tescil edilmiş, kalan nısıf (40/80) payda yine 875 dönüm olarak Mayıs 1303 14 ila 24 numaralarda önceki malik Anaştaş üzerinde bırakılarak 10 adet tarlanın ve bir evin nısfı olarak kaydedilmişse de, Perikli ve arkadaşları adına Mayıs 1303 tarih 2 ila 12 numarada toplam 875 dönüm tarla tapuları ve evin nısfı “senetlerinin zayinden” denilenerek ve 875 dönüm olan yarı payının daha önce Haziran 1309 tarih 9 ila 24 numaralara gittiği nazara alınmadan, kalan nısıf pay ilk tesisindeki miktarıyla 1750 dönüm olarak Perikli ve dört arkadaşı adına Haziran 1309 tarih 9 ila 20 no’larda tescil edilmiş, Yanko’nun 8/80 payı satılarak Haziran 1309 tarih 22 ila 33 no’larda yine 1750 dönüm üzerinden Sun’i oğlu Asaf adına, kalan 32/80 pay da yine satılarak 1750 dönüm üzerinden Nisan 1309 tarih 45 ila 56 no’larda Asaf adına tescil edilmiştir.
Mayıs 1303 tarih 14 ila 24 no’larda toplam 875 dönüm olarak Anaştaş adına kayıtlı nısıf (40/80) paydan Anaştaş oğlu Kosti’ye ait 10/80 pay kardeşleri Pireskiveca, Iraklı ve Eleniye satılmış bunlar adına toplam 875 dönüm üzerinden nısıf evle birlikte T. Evvel 1319 tarih 170 ila 180 no’larda, kalan 30/80 pay intikalen yine 875 dönüm üzerinden T. Evvel 1319 tarih 192 ila 202 no’larda Anaştaş mirasçıları adına tescil edilmiştir.
II-2) Yavaşça Doğan Köyündeki 10 parça toplam 1750 dönüm tarlaya ait kayıtların, nısıf pay (1/2) payın karşılığı 875 dönüm olarak Mayıs 1303 tarih 2 ila 12 numarada ve diğer nısıf (1/2) payın karşılığı da 875 dönüm olarak Mayıs 1303 tarih 14 ila 24 numaralarda intikal ettirildiği halde, daha sonra Mayıs 1303 tarih 14 ila 24 nolu kayıtlar Haziran 1309 tarih 9 ila 20 ve 22 ila 33 numaralara nısıf pay olarak intikal ettirilirken geldi kaydında 875 dönüm olan miktar nedensiz olarak 1750 dönüme çıkartılmış ve bu yanlışlık kaydın bundan sonraki tüm intikallerine yansıtılmıştır.
II-3) Anaştaş mirasçıları Piraskiveca, Iraklı, Eleni üzerinde T. Evvel 1319 tarih 170 ila 180 ve 192 ila 202 (Özel I-A1 ila I-A11) numaralarda toplanan 10 parça tarla ve bir evin nısıf (40/80) pay maliklerinin Lozan Antlaşması gereğince mübadil olarak Yunanistan’a gitmeleri üzerine, Selanik göçmenlerinden İsmail Hakkı Beye tevfiz yoluyla verilip nısıf (40/80) pay, Nisan 1933 tarih 28 ila 39 no’larda tescil edilmiş ve yukarıda (I-12) nolu bentte yazılı olduğu gibi Nisan 1933 tarih 28 ila 30 (özel 1-A1 ila 1-A11) nolu tapu maliki İsmail Hakkı Bey’in mirasçıları, paylarının tamamını Büyük Çavuşlu Köyü Tüzel Kişiliğine satmışlar ve bu nısıf (40/80) pay, Nisan 1944 tarih 62 ila 72 numaralarda Büyük Çavuşlu Köyü tüzelkişiliği adına tescil edilmiştir.
Ancak, Nisan 1933 tarih 28 nolu kaydın geldisi K.Sani 1291 tarih 183 (özel I-A11) nolu ev ve müştemilatına ait miktarsız kayıt olduğu ve K. Sani 1291 tarih 183 (Özel I-A11) nolu kaydın gittisi de, yine ev ve müştemilatına ait T. Evvel 1319 tarih 170 ve 192 nolu kayıtlar olduğu halde, Nisan 1933 tarih 28 nolu kaydın ilk tesisindeki sınırları ilk tesis sınırlarına uygun olarak yazılmış ve fakat yüzölçümü ilk tesisinde miktarsız olduğu halde, 1340 dönüm olarak yazılmıştır. Halbuki, 1340 dönüm miktarlı kayıt K.Sani 1291 tarih 172 nolu Çiftlik Hudutnamesinden otlakiye cinsiyle ifraz edilerek Ağustos 1305 tarih 110 (özel 1/2-11) no’da tescil edilen ve daha sonra, Nisan 1944 tarih 61 numarada Büyük Çavuşlu Köy Tüzelkişiliğine satılan kayıttır. Tesisinde miktarsız olan ev ve müştemilatına ait kayıttan intikal eden Nisan 1933 tarih 28 nolu kaydın miktar hanesine yanlışlıkla yazılan (1340 dönüm) aynı kaydın gittisi olan Nisan 1944 tarih 62 numarada yapılan intikalinde de aynen sürdürülmüştür.
Böylece, hem Nisan 1944 tarih 61 nolu kayıt 1340 dönüm miktarıyla ve hem de Nisan 1944 tarih 62 nolu kaydın yüzölçümüne yanlış yazılan 1340 dönüm, sulh hukuk mahkemesinin 28.07.1950 gün 1950/48-164 sayılı ortaklığın giderilmesi davasına (Çiftlik Hudutnamesine ait K. Sani 1291 tarih 172 (özel-1) nolu kayıtlardan ifraz edilen kayıtların gittisi olan Nisan 1944 tarih Nisan 1944 tarih 51 ila 60 nolu ve çiftlik tarlalarına ait K.Sani 1291 tarih 173 ila 182 (özel I-A ila I-A10) nolu kayıtların gittisi olan Nisan 1944 tarih 63 ila 72 nolu kayıtlarla birlikte) konu edilmiş ve bu dava sonucu ifraz edilerek Haziran 1951 tarih 1 ve 2 no’larda 14.000 dekar yüzölçümü ile tescil edilmiş ve yukarıda (I-3) nolu bendde izah edildiği gibi kadastro sırasında tapu kayıtlarının geldisi incelenmeden ve intikallerinde yapılan yanlışlıkların farkına varılmadan Büyük Çavuşlu ve Beyciler Köyleri kadastro sahasında kalan yüzlerce parsele uygulanmışsa da çiftlik hudutnamesine ait K.Sani 1291 tarih 172 nolu ve tarlaya ait K.sani 1291 tarih 173, 174, 181 ve 182 nolu kayıtların sınırlarında yazılı Fatoz Yolu ve Kurtulmuş Sınırı esas alındığında, bu kayıtların tümünün kapsamının 1949 yılında kadastrosu kesinleşip Nisan 1952 tarih 13 no’da 779 hektar (7.770.000 m2) yüzölçümüyle tescil edilen Sazlı Dere (Şekerpınar) Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı ve orman kadastrosunun kesinleşmesiyle yasal değerleri bulunmadığı için, bu kayıtlara bundan böyle başka bir yerde kapsam belirleme olanağı kalmamıştır. Başka bir anlatımla; davalıların Silivri-Çerkez Köy Otobüs Yolunun batısında (bu yolun Beyciler Köyü 1 ila 1460 sayılı parsellerin batı ve 1461 ila 1530 sayısı parsellerin de doğu sınırında geçen yol olduğu davalılar tarafından kabul edildiği gibi, yerel bilirkişiler de bildirmiştir) bulunan Beyciler ile Büyük Çavuşlu Köylerinin kadastro sahasında kalan ve Büyükçavuşlu Köyünde 1978 yılında yapılıp 29.05.1981 ve 29.06.1981 tarihleri arasında ilan edilen ve yine aynı köyde 1987 yılında yapılıp 20.04.1988 – 20.05.1988 tarihleri arasında ilan edilen, yine Beyciler Köyünde 1985 yılında yapılıp 14.04.1987 ve 13.05.1987 tarihleri arasında ilan edilen kadastro sırasında tesbit ve tescil harici bırakılan ve Asliye (2) Hukuk Mahkemesinin 2006/153-155-196 (bu yerler Dairenin 2008/2494-2466-2483 sayılı dosyalarında temyize konu olup, mahkemece 1957 tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olarak gözükmesi nedeniyle, davacı Maliye Hazinenin davası kabul edilerek orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş ve mahkeme kararları, Dairece onanmıştır. 2006/153, 155 ve 156 sayılı dosyalara konu edilen yerler aslında 1943 yılında yapılan ve 1949 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığı halde, 1995 yılında yapılan aplikasyon sırasında 1943 yılı orman kadastro tutanaklarındaki ifadelere yanlış anlam verilerek (2) nolu poligon numarası ile orman sınırı dışında bırakıldığı, yerel mahkemenin bu nedenle Hazinenin davasını kabul etmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile davanın kabul edildiği ve fakat kararın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılarak mahkeme kararları onanmıştır.) ve yine asliye (2) hukukmahkemesinin 2006/146, 147, 148, 156, 157, 158, 162, 163, 168, 169, 171, 173, 176, 177, 179, 180 ve 181 sayılı dosyalarında davaya konu edilen ve tümünün temyiz incelemesi birlikte yapılan 22 parça taşınmaza ve bu taşınmazların bitişiğindeki tespit harici bırakılan yerlere uyduğu kabul edilemez.
Temyize konu taşınmazların da içinde bulunduğu bu 24 parça taşınmaz hakkında, kişiler kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazine aleyhine açmışlar ve mahkemece “20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı gibi, Beyciler Köyünde 1985 yılında yapılan genel kadastrodan önce 228 sayılı tebliğe göre Orman Yönetimi tarafından düzenlenen 17.04.1979 günlü tutanak ve bunun eki haritada gösterilen yerlerin o tarihte yürürlükte bulunan 766 Sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince orman olarak tapulama harici bırakıldığı, yine Silivri Kadastro Müdürlüğünün 30.03.2001 gün ve 502 sayılı yazı ile de taşınmazların kadastro sırasında “orman niteliği ile tescil harici bırakıldığının mahkemeye bildirildiği” kabul edilerek bu gerekçelere kişilerin tescil davalarının ret edildiği ve bu kararların 8. Hukuk Dairesince onanıp kesinleştiği anlaşıldığından, kesinleşen bu kararlarla saptanan maddi olgu, davacı Hazine ile davalı kişi arasında kesin hüküm oluşturur.
III.-1) Davalıların dayandığı ikinci tapu kaydı, cinsi Evkafa mülhak Behruz Aza Vakfından olan ve Beyceğiz Mezrasının genel Hudutnamesini gösteren ve Beyceğiz Köyünde 1985 yılında yapılan genel kadastro sırasında, Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolunun doğusunda kalan Beyciler Köyü 1 ila 1460 sayılı toplam 1460 adet parsele uygulanan yüzölçümü yazılı olmayan 6/9 payı ilk defa Şubat 1296 (1880) tarih 12 numarada Mustafa Nuri Kızı Fatma Haver, 3/9 (24/36) payı da Mustafa Nuri oğlu Ahmet Nazife’e ait olduğundan mirasçıları tarafından Divan-ı Humayun Kalemi Ahkam Mümeyyizi Sun’i Efendi’ye satıldığı iktisap hanesine yazılarak ilk defa Nisan 1301 (1885) tarih 13 numarada 3/9 (12/36) pay olarak Sun’i Efendi adına yine miktarsız, ancak cinsi orman, koru ve mera olarak tescil edilmiştir.
III-2) Şubat 1296 tarih 12 nolu Mezra Hudutnamesinin 6/9 (24/36) payına malik Fatma Haver Hanım bu payının 8/36’sını satmış ve bu pay Şubat 1302 tarih 6 numarada Sun’i Efendi adına, kalan 16/36 pay Şubat 1302 tarih 7 numarada Fatma Haver Hanım üzerinde bırakılarak tescil edilmiş, daha sonra Fatma Haver Hanım üzerindeki 16/36 payı da satmış ve Eylül 1303 tarih 28 numarada Sun’i Efendi adına tescil edilmiş, böylece Beyceğiz Mezrasının Hudutnamesine ait tüm paylar Nisan 1301 tarih 13 numarada 12/36 pay, Şubat 1302 tarih 6 numarada 8/36 pay, Eylül 1302 tarih 28 numarada 16/36 pay olmak üzere Sun’i Efendi üzerinde toplanmış ve Sun’i Efendinin 1307 yılında, karısı Ayşe Sıdıka’nın 1325 yılında ölümü ile müşterek çocukları Mustafa Asaf ile Emine Sadi’ye kalmış, Mustafa Asaf’ın 1339 yılında ölümünden sonra Mustafa Asaf’ın tüm mirasçıları Beyceğiz Mezrası Hudutnamesindeki nısıf (24/48) paylarını Haziran 1929 tarih 37 numarada üzerlerine intikal ettirmiş, daha sonra da bu nısıf payın tamamını 1944 ve 1951 yılları arasında Beyceğiz Köylülerine satmışlar ve Mayıs 1944 tarih 35, Haziran 1948 tarih 67, Kasım 1957 tarih 117, Ekim 1963 tarih 18, Ocak 1964 tarih 53, Ekim 1950 tarih 3, Mayıs 1951 tarih 77, Mayıs 1951 tarih 77 ve 78 numaralarda davalı Beyceğiz Köylülerin miras bırakanları adına tescil edilmiş ve bu payların tümü 1985 yılında yapılan kadastro sırasında Beyceğiz Köyü 1 ila 1460 nolu parsellere revizyon görmüştür. 1 ila 1460 sayılı parsellerin tümü Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolunun doğusunda bulunmaktadır. Bu parsellerin tümünün iktisap nedenleri aynıdır.
III-3) Sun’i Efendinin oğlu Mustafa Asaf mirasçıları kendilerine ait 1/2 (24/48) payı Haziran 1929 tarih 37 numarada adlarına intikalen tescil edilmişlerse de Sun’i Efendinin kızı Emine Sadiyenin 1/2 (24/48) payı 1301, 1302, 1303 tarihli kayıtlarda miras bırakan Sun”iEfendi üzerinde kalmış, ancak Sun’i Efendinin kızı Emine Sadiye’nin payı Mayıs 1971 tarih 6 numarada intikal ettirilerek kızları Fatma Muazzez Fersun ve Ayşe-Muammer Fersun adlarına tescil edilmiş ve bu pay da yukarıda III-2 bendde yazılı olduğu gibi 1985 yılında yapılan kadastro sırasında Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolunun doğusunda kalan Beyciler Köyü 1 ila 1460 sayılı parsellere uygulanmıştır.
İşte davalı Köylüler Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolunun doğusunda bulunan ve Asliye (2) Hukuk Mahkemesinin 2006/109-149, 150, 151, 152, 154, 159, 160, 161, 164, 165, 166, 167, 170, 172, 174, 175, 178 ve 182 sayılı 19 adet dava dosyasında dava ve temyize konu 21 parça taşınmazın Beyciler Mezrası Hudutnamesine ait tesisinden beri yüzölçümü yazılı olmayan Şubat 1296 tarih 12 ve Şubat 1302 tarih 6 numaradan gelen kayıt içinde kaldığını iddia etmiş ve Mahkemece bu iddia kabul edilerek davacı Hazinenin tescil davası ret edilmiştir.
Beyceğiz Mezrası Hudutnamesine ait bu kayıt içinde Beyceğiz Köyünün yerleşim yerini de kapsayan toplam binlerce m2 yüzölçümlü 1 ila 1460 sayılı parseller bulunduğu gibi 1943 yılında kadastrosu yapılıp 1949 yılında kesinleşerek Nisan 1952 tarih 13 numalarda tapuya tescil edilen 779 Hektar yüzölçümlü Sazlı Dere ve Şubat 1952 tarih 19 numarada 1315 Hektar yüzölçümlü Erikli Pınar, Şekerpınar, Havuzlupınar Devlet Ormanlarının bir kısmı, yine aynı tarihte yapılıp kesinleşen Kösdemir Devlet Ormanının bir kısmı ile bir çok dere ve yolları, köy içindeki boşluk ve meydanları tarıma elverişli olmayan tepeleri dere kenarındaki çatak ve dik yamaçları içine aldığı iddia edilmemiştir. Bu yerlerin bir çoğu Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup hiçbir zaman özel mülkiyete konu olamaz.
Diğer taraftan; gerek Beyceğiz (Yavaşça Doğan) Köyünün Hudutnamesine ait yukarıda (I-11) bende yazılı K.Sani 1291 tarih 172 nolu ve Beyceğiz Mezrası Hudutnamesine ait yüzölçümü belli olmayan Şubat 1296 tarih 12 ve Nisan 1301 tarih 13 nolu kayıtlar bir mülkiyet belgesi olarak değerlendirilemeyeceği bir yana, bir an için aksi düşünülse bile Beyceğiz (Yavaşça Doğan) Köyüne ait 1291 (1875) tarihli kayıtlar yüzölçümünden çok fazla olarak Beyceğiz ve Büyük Çavuşlu Köyü kadastro sahasında kalan parsellere kadastro sırasında uygulanmış ve tespitleri kesinleşmiştir. Beyceğiz Mezrası Hudutnamesine ait kaydın ilk tesisinden beri yüzölçümü bulunmamaktadır. 1296 tarihli kayıtta cinsi de belli değildir. Ancak, Nisan 1301 tarih 13 nolu kaydın hududunun sonuna bu hudutnamenin orman, koru ve meraya ait olduğu yazılmıştır. Nevar ki; 1272 (1856) tarihinde yürürlüğe giren Arazi Kanunnamesinde, Miri (devlet) ormanlarında ve Cibali Mübahada (Köy ve kasabalara ait ormanlarda) kimseye tapu verilemeyeceğine dair hükümler olduğu gibi, Padişah iradesi ile yürürlüğe girdiği için yasa hükmünde olan 1286 (1870) tarihli Orman Nizamnamesi ile Cibali Mübaha (köy ve kasabalara ait) ormanlarını da Mir-i (devlete ait) ormanlar içine aldığından, sözü edilen düzenlemelerden sonra 1296 (1880) ve 1303 (1887) tarihinde orman alanlarını içine alan kayıtlar doğru temele dayanmadığından geçersiz kayıtlardır. 1940 yılından beri ve son olarak 2004 yılında çıkartılan Orman Nizamnameleri ve orman Kadastro Yönetmeliklerinin tümünde “tesis edildiği tarihte haklı bir sebebe dayanmayan ve tesis edildiği tarihdeki mevzuata uygun bulunmayan tapu kayıtlarına orman hukuku yönünden değer verilemeyeceği” konusunda hükümler bulunmaktadır.
Yine, 1934 tarihli 2644 Sayılı Tapu Yasası, Devlet Ormanı ve açıklıklarının el değiştirme ve özel mülkiyete geçme yollarını kapatıp, bu yerlere tapu verilmesini yasaklamıştır. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince “… gerçek ve tüzel kişilere, vakıflara ve köy, belediye, özel kamu tüzel kişiliklerine ilişkin bütün ormanlar bu yasa gereğince devletleştirilmiştir. Bu ormanlar hiçbir işlem ve bildirime lüzum olmaksızınDevlete geçer”. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 20/B maddesi gereğince kayıt ve belgelerin belirlenen sınırları içinde kalan yerler, hak sahibi tarafından kullanılmıyorsa kayıt ve belge kapsamında olduğu kabul edilemez.
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, cinsi ve yüzölçümü belli olmayan Beyceğiz Mezrası Hudutnamesine ait Şubat 1296 tarih 12 ve Nisan 1301 tarih 13 numaralardan gelen kaydın Bu köyde genel kadastrosunun yapıldığı 1985 yılında dahi kullanılmadığı için Orman Yönetimince 17.04.1979 tarhinde 228 sayılı genelge uyarınca düzenlendiği harita ve tutanakları ile daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen dava dosyalarına, Silivri Kadastro Müdürlüğünün 30.03.2001 gün ve 502 sayı ile bildirilmesi üzerine orman olarak kadastro harici bırakıldığı 2001 tarihli kararların gerekçelerinde açıklanarak kesinleştiği, dava konusu taşınmazlara ait olduğu kabul edilemez. Beyceğiz (Yavaşca Doğan) Köyü Hudutnamesine ait K.Sani 1291 (1876) tarih 172 nolu hudutnamenin doğu sınırı, Beyceğiz Mezrasına ait Şubat 1296 (1880) tarih 12 nolu hudutnamenin de doğu sınırının Silivri-Çerkezköy Otobüs Yolu olduğu iddia edilmekteyse de bu iki kayıt birbirini sınır okumamaktadır. Bu durumda dahi kaydın bu yerlere ait olduğu düşünülemez.
1943 tarihli orman kadastro haritası incelendiğinde, Beyceğiz Mezrası (Köyü) nün yerleşim yeri ve arazilerinin doğusu, Erikli Pınar Devlet Ormanı ve Silivri Seymen Köyü İdari sınırları içinde kalan Kösdemir Devlet Ormanı, Batısı; Çerkezköy-Silivri OtobütsYolu, yoldan sonra yukarıda I ve II bentlerde anlatılan Yavaşça Doğan Köyünün Çiftlik Hudutnamesine ait K. Sani 1291 tarih 172 ve aynı çiftliğin tarlalarına ait K.Sani 1291 tarih 173 ila 182 nolu tapu kayıtlarının miktar sınırları göz önünde bulundurulmadan sulh hukuk mahkemesinin 1950/64-148 sayılı ortaklığın giderilmesi davasında birleştirilip ifrazı sonucu oluşturulan Haziran 1951 tarih 1 nolu tapu kaydı uygulanarak tesbitleri yapılan Beyciler Köyü 1461 ila 1530 sayılı parseller, yine aynı şekilde ifraz edilip tescil edilen Nisan 1951 tarih 2 nolu tapu kaydının daha sonra yapılan ifrazı ile oluşan Ağustos 1956 tarih 60 nolu tapu kaydı ile bu kaydın gittileri olan Haziran 1959 tarih 14, Mart 1960 tarih 31 ve 46 ve Mayıs 1960 tarih 13 ve Kasım 1961 tarih 91, Mart 1967 tarih 83 nolu tapu kayıtlarının uygulanması sonucu tesbitleri yapılan Büyük Çavuşlu Köyü 251 ila 286 ve 386 ila 450 ve 252 ila 464 ve 467 ila 500 ve 502 ila 576 ve 583 ila 868 ve 1468 ve 2438 ila 2441 sayılı parseller (bu parsellerin bir çoğu 1943 yılında yapılıp 1949 yılında kesinleşen ve Nisan 1952 tarih 13 noda 779 Hektar yüzölçümüyle tescil edilen Sazlıdere ve yine Şubat 11952 tarih 19 numarada 1315 Hektar yüzölçümüyle tescil edilen Erikli Pınar, Şekerpınar, Havuzlu Pınar Devlet Ormanlarının kadastro sınırları içinde kaldığından Hazine ve Orman Yönetimi tarafından tapu iptali ve tescil davasına konu edilmiş ve tapu kayıtlarının iptaline dair bir çok parsel hakkında verilen karar Dairede temyiz yoluyla incelenip onanmıştır) Kuzeyi; yine 1943 yılında kadastrosu yapılıp kesinleşerek Şubat 1952 tarih 19 numarada tescil edilen 1315 Hektar yüzölçümlü Erikli Devlet Ormanı, Güneyi; Şekerpınar Devlet Ormanı ve bu ormandan sonra gelen Çeltik Köyü sınırları içinde bulunan ve orman kadastrosu yapılıp kesinleşen Kurtulmuş Devlet Ormanı ile çevrili olduğu görülmektedir.
Orman kadastro haritasına göre Beyceğiz Mezrasına ait cinsi orman, koru, mera olan Hudutname kaydının revizyon gördüğü 1 ila 1460 sayılı parseller ile 1461 ile 1530 sayılı parsellerin dört tarafı orman kadastrosu 1943 yılında yapılıp kesinleşen Devlet Ormanları ile çevrili geniş bir orman içi açıklığı konumunda olduğu görülmektedir. Büyükçavuşlu Köyünde 1978 yılında ve Beyciler Köyünde 1985 yılında genel arazi kadastrosuna başlamadan önce 228 sayılı genelge hükümlerine göre çalışma alanında bulunan orman alanlarının belirlenmesi Orman Bölge Müdürlüğünden sorulmuş ve 228 sayılı tebliğ hükümlerine göre düzenlenen17.04.1979 günlü tutanak ve eki haritada dava konusu yerler ile bitişiğindeki yerlerin orman olduğunun bildirilmesi üzerine o tarihte yürürlükte bulunan 766 Sayılı Yasının 2. maddesi gereğince orman olarak tapulama dışı bırakılmıştır. Dava konusu yerlerin 1985 yılında yapılan kadastro sırasında “Orman olmaları nedeniyle tapulama dışı bırakıldığı” daha önce taraflar arasında görülen ve 1999 yılında açılıp 2001 yılında ret edilerek kesin hüküm haline gelen temyize konu dava dosyası içindeki asliye hukuk mahkemesinin dosyasına Kadastro Müdürlüğünün gönderdiği 30.03.2001 gün ve 502 sayılı yazıdan da anlaşılmaktadır. Temyize konu davada, davalı konumunda olan kişinin davacı sıfatıyla 1999 yılında açtığı ve 2001 yılında retle sonuçlanan tescil davasının gerekçeli kararında dava konusu edilen taşınmazın “1985 yılında orman olarak tescil harici bırakıldığı, zilyetlik koşullarının oluşmadığı” açıklanarak dava ret edilmiştir. Bu olgu tarafları bağlayan güçlü delildir.
Yörede 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun aplikasyonu 1995 yılında yapılmış ve orman sınırları 1985 yılında düzenlenen arazi kadastro paftası üzerinde gösterilmiştir. Aplikasyon sonucu 1985 yılında orman olmaları nedeniyle tesbit harici bırakılan dava konusu taşınmazların tarım arazileri ile orman arazileri arasında tampon bölgede kaldığı görülünce retle sonuçlanan tescil davası davalı tarafından 1999 yılında açılmıştır.
Aplikasyon, yeni bir kadastro işlemi değildir. Aplikasyonla ilk orman kadastrosunun sınırları değiştirilemez ve daraltılamaz. Mahkemece 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1943 yılında düzenlenen orman kadastro harita ve tutanakları yöntemince yerine uygulanmamış, sadece 1995 yılında düzenlenen aplikasyon haritasının uygulanmasıyla yetinilmiştir. 1943 yılı orman kadastro haritası ile 1995 yılı aplikasyon haritası arasında çıplak gözle dahi fark edilecek şekilde farklılıklar vardır. Aplikasyonla 1943 yılında belirlenen orman alanları daraltıldığı görülmektedir. Yine aplikasyon sırasında bir kısım orman alanları orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince 81 poligon halinde orman sınırları dışına çıkartılmışsa da Orman Bakanlığının Silivri Kadastro Mahkemesinin 1996/26 ila 1996/106 Esas sayılı dosyalarında açtığı davalar sonucu orman rejimi dışına çıkarma işlemlerinin tümü iptal edilmiş ve bu yerler yeniden orman alanlarına eklenmiştir.
Bir yerde 4785 Sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 13.07.1945 tarihinden sonra yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılmaması ve 15.04.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan ayrıcalıklar olmaması halinde kural olarak bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesinleşen orman kadastro haritası ve tutanaklarının uygulanması sonucu belirlenir. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 4785 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1943 yılında yapılmıştır. Bu nedenle dava konusu taşınmazların orman olup olmadığı kesinleşen orman kadastrosu harita ve tutanaklarının uygulanması ile belirlenemez. Yukarıda anlatıldığı gibi, 1943 yılı orman kadastro haritası ile belirlenen orman sınırları 1995 yılında yapılan aplikasyon sırasında daraltılmıştır. 1943 yılı orman kadastro harita ve tutanakları yöntemince yerine uygulanmamış, sadece 1995 yılı aplikasyon haritasının uygulanmasıyla yetinilmiş, orman bilirkişisi dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun bildirmişse de yörede orman kadastrosunun 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önce yapılması ve daha önce taraflar arasında 1999 ve 2001 yılları arasında görülüp kesinleşen davada dava konusu taşınmazın orman olması nedeniyle 1985 yılında tapulama harici bırakıldığı gerekçesiyle kişilerin açtığı tescil davalarının ret edilmiş olması ve bölgeye ait 1957 basım tarihli memleket haritasında davaya konu taşınmazların bir kısmının ve kadastrosu kesinleşen orman alanları gibi yeşil renge boyandığı, davaya konu taşınmazların bir kısmı aynı haritadabeyaz renkli olarak gösterilmiş ise de, üzerinde geniş yapraklı meşe ağacı sembollerinin bulunduğu ve bitişikteki 4-5 metre boyunda olduğu memleket haritasında gösterilen meşe cinsi orman alanları ile ayırıcı bir unsur (Dere, yol, yükseklik gibi) bulunmadığı ve adava konusu edilen yerlerin tümümün bitişikteki Devlet Ormanlarının devamı olduğu ve bir bütün halinde değerlendirildiğinde, yüksek eğimli orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerler olduğu, yukarıda açıklandığı gibi, davalıların dayandığı kayıtların dava konusu taşınmazları kapsadığı kabul edilemeyeceği, yörede bu güne kadar 4785 Sayılı hükümleri de uygulanarak yapılan bir orman kadastrosunun da bulunmadığı, 1986 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23 ve 2004 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi ile H.G.K’nun 21.01.2004 gün 2004/8-15/7 ve 12.05.2004 gün 2004/8-242/292 ve 12.03.2008 gün ve 2008/20-214/241 sayılı kararlarında belirtilen ilkeler gözönünde bulundurularak davacı Hazinenin davasının kabulüne ve dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek Hazine davasının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine ve davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kendilerini Yargıtayda yapılan duruşma sırasında vekille temsil ettiren Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 500.00.-TL’er vekalet ücretinin davalı gerçek kişiden alınarak bu yönetimlere verilmesine, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 27/03/2009 günü oybirliği ile karar verildi.