Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/2440 E. 2008/5540 K. 07.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/2440
KARAR NO : 2008/5540
KARAR TARİHİ : 07.04.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesinde … Köyü … mevkinde bulunan 652 parsel sayılı 20.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın 1976 yılında yapılan tapulamada belgesizden adına tesbit ve tescil edildiğini, bu parselin doğusunda kalan ve zilyetliğinde bulunan taşınmazın kadastro haritasında tapulama harici orman olarak belirtilmişse de orman olmadığını ve kesinleşen orman kadastrosunda da orman tahdit sınırları dışında bırakıldığını ve Haziran 1973 tarih 54 numaralı pay tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece fen bilirkişi raporunda 9686.25 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile … kızı 1940 doğumlu … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 12.02.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastro işlemi ise 08.10.1976 tarihinde yapılmış ve sonuçları 03.01.1978- 01.02.1978 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir.
Mahkemece Eylül 1329 tarih 141 numaralı tapudan ifraz edilen Temmuz 1955 tarih 142 nolu tapunun gittisi, Haziran 1973 tarih 54 nolu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre,
1) Çekişmeli taşınmazın bulunduğu …’de 1976 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın paftasında orman belirtmesi yapılarak tesbit harici bırakıldığı ve bu taşınmazın batısındaki 647, 650, 651 ve 652 numaralı parsellerin belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacının dayandığı tapu kayıt maliki … mirasçıları adlarına, bu arada 652 parselin de davacı … adına tesbit edilip kesinleştiği, yine davacının dayandığı tapu kaydından ifraz yoluyla oluşturulan Temmuz 1955 tarih 139 nolu tapu kaydının dava dışı 649 nolu parsele ve davacının dayandığı tapudan ifraz edilen Temmuz 1955 tarih 140 nolu tapunun da dava dışı 638 ve 648 nolu parsellere revizyon görüp kesinleştiği,
2) Yörede 1988 yılında orman kadastrosu yapıldığı ve 1976 yılında orman olarak tesbit harici bırakılan dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırları dışında bırakıldığı ve temyize konu davanın 2003 yılında açıldığı ve orman kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıl geçmediğinden taşınmazın orman olarak tescil harici bırakılması nedeniyle tapu kaydının uymaması halinde bu davanın dinlenme olanağı bulunmadığı,
3) Davacının tutunduğu tapu kaydının Eylül 1329 tarih 141 numaralı sicilden geldiği ve Mayıs 1934 tarih 91 numarada … ve yedi arkadaşına paylı olarak satılmasından sonra tapu maliki sekiz kişinin aslı 147.040 m2 olan tapu kaydını Temmuz 1955 tarih 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141 ve 142 numaralarda sekiz parçaya ifraz ettikleri, ifraz sırasında basit bir kroki çizdikleri ve tapunun ilk tesisinde sınırlarının Doğusu ve Kuzeyi: yol, Batısı: sahibi senet, Güneyi: … tarlası olduğu, Temmuz 1955 tarihinde ifraz sırasında yeni sınırların oluşturularak,
a) Temmuz 1955 tarih 135 nolu 1840 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan …’a,
b) Temmuz 1955 tarih 136 nolu 1840 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan …’a,
c) Temmuz 1955 tarih 137 nolu 1840 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan …’a,
d) Temmuz 1955 tarih 138 nolu 3677 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan …’a,
e) Temmuz 1955 tarih 139 nolu 4140 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan …’a düşüp, kadastro sırasında bu tapunun gittisi olan Mayıs 1967 tarih 23 nolu tapunun 649 nolu parsele revizyon gördüğü,
f) Temmuz 1955 tarih 140 nolu 6898 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan …’a verildiği ve kadastro sırasında 638 ve 648 parsellere uygulandığı,
g) Temmuz 1955 tarih 141 nolu 7360 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan …’e düşüp adına tescil edildiği,
h) Temmuz 1955 tarih 142 nolu 119.445 m2 yüzölçümlü tapunun paydaşlardan … ‘a düşüp onun tarafından kadastrodan önce Haziran 1973 tarih 54 numarada 350/119445 payın …’a, 350/119445 payın …’e satıldığı ve 118745/119445 payın davacının mirasbırakanı … üzerinde kaldığı, işte davacının bu pay tapusuna dayanarak temyize konu davayı açtığı ve tapu maliki … ‘ın davacının babası olduğu dosyadaki veraset ilamından anlaşılmaktadır.
Mahkemece getirtilmeyen tapu kayıtları ve çevre parsel kayıtları Dairenin iade kararı üzerine getirtilerek eksiklikler tamamlanmıştır. Dava konusu taşınmaz batı yönde … Köyü 243, 244 nolu parsellere komşu olduğu halde, yanlışlıkla … köyüne ait 243 ve 244 sayılı parsellerin tesbit tutanak örnekleri getirtilmiştir. O halde, sağlıklı sonuca ulaşabilmek için, … köyü 624, 638, 639, 622, 648, 649, 640 ve 641 numaralı parseller ile … Köyü 205, 206, 243, 244, 245, 246 ve 252 numaralı parsellerin tesbit tutanak örnekleri ile revizyon gören tapu ya da vergi kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte, yine çekişmeli taşınmazın içerisinde bulunduğu, Bursa H21-b-22-b numaralı fotogometri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftası Kadastro Müdürlüğünden istenmeli, bundan sonra önceki keşifte görev almamış üç orman mühendisi ile bir harita mühendisi ya da fen memuru aracılığı ile yapılacak keşifte davacının dayandığı Eylül 1329 tarih 141 numaralı tapu kaydı ilk oluşturulduğu sınırlarıyla, daha sonra da Temmuz 1955 tarih 135 ila 142 numaralarda sekiz parçaya ifraz edildiği gözönünde bulundurularak bu ifraz sınırları ile dayanağı basit krokiden yararlanılarak yerine uygulanmalı, ifraz tapularından Temmuz 1955 tarih 139 nolu tapu kaydının gittisinin dava dışı 639 nolu parsele, Temmuz 1955 tarih 140 nolu tapunun dava dışı 638 ve 648 nolu parsellere revizyon gördüğü nazara alınarak diğer ifraz tapularının hangi parsellere ait olduğu, ifraz tapu malikleri …, …, …, …, … adına ya da onların mirasçıları adına ya da onların sattığı kişiler adına, hangi parsellerin kimler adına tescil edildiği, keza davacının dayandığı Haziran 1973 tarih 73 nolu tapu kaydında pay sahibi … ve … adlarına kadastro sırasında hangi parsellerin tesbit edildiği belirlenerek onlara ait tesbit tutanakları getirtilmeli, davacının dayandığı tapu kaydında pay sahibi … ve … adına başka yerde pay verilmemişse ya da paylaşım yapılmamışsa tapu kaydından onların da bu yerde payı olacağı düşünülmeli, kök tapu kaydı ve ifraz tapuları yönetimce zemine uygulanıp 3402 Sayılı Yasanın 20/B-C maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamları belirlenmeli, yapılan uygulama bilirkişi tarafından düzenlenecek birleşik krokiye aktarılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu, komşu parsel kayıtlarıyla denetlenmeli, tapu kaydının yüzölçümüyle taşınmaza uyması halinde yukarıda anlatılan konular da gözönünde bulundurularak davanın kısmen ya da tamamen kabul edilip edilmeyeceği düşünülmeli,
Yine uzman bilirkişiler tarafından memleket haritası ve hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaz ile çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, bu belgelerin ölçeği kadastro paftası ölçeğine eşitlenip birbiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu parsellerin memleket haritası üzerindeki konumları gösterilmeli, yapılacak uygulama sonucu taşınmaz orman sayılan yerlerden olduğu belirlenirse orman kadastrosunun kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi geçmediğinden tapu kaydı uysa dahi 4785 Sayılı Yasa karşısında tapu kaydının yasal değeri bulunmadığından, davanın reddine karar verilmeli,
Dayanılan tapu kaydının taşınmaza uymaması halinde; yörede 1976 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz orman niteliği ile tescil harici bırakılmışsa da, 1988 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman tahdit sınırları dışında bırakıldığı, taşınmazın orman kadastrosunun yapıldığı, 1988 yılına kadar orman niteliğini koruduğunun kabulü gerekeceğinden ve sürdürülen zilyetliğin hukukca değer taşımayacağı, Yargıtay H.G.K.’nun 24.10.2001 gün 2001/8-964 Esas – 751 Karar ve 12.05.2004 gün 2004/8-242 Esas – 292 Karar sayılı ilamlarıyla da kabul edildiğinden bilirkişi, tanıklar ve uzman orman bilirkişinin taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirmişlerse de, kadastro işlemi olan tesbit dışı bırakma işlemine ve resmi belgelere uygun düşmeyen bilirkişi ve tanık sözlerine ve raporlara değer verilemeyeceği, zaman içinde taşınmaz üzerindeki orman bitki örtüsünün kaldırılmış olması o yerin orman niteliğini kaybettiği anlamına gelmeyeceğinden gözönünde bulundurularak yine davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 07/04/2007 günü oybirliği ile karar verildi.