Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/17626 E. 2009/1709 K. 09.02.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/17626
KARAR NO : 2009/1709
KARAR TARİHİ : 09.02.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği …. Köyü Duri Piri mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece … bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 8265 m2’lik … tarla vasfındaki taşınmaz ile (C)=4356 m2 … tarla vasfındaki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce genel arazi kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Taşınmazın bulunduğu Belyurdu Köyünde orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı sorulmamış, uzman orman bilirkişi tarafından memleket haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada taşınmazın 1970 basımlı memleket haritasında beyaz renkli açık alanda kaldığı, jeoloji ve resim uzmanı bilirkişi de taşınmaz ile … yatağı arasında 3-4 metre kot farkı bulunduğu ve taşınmazın … arazisi niteliğinde olduğu bildirilmişse de, rapor ekinde bulunan memleket haritasında çekişmeli taşınmazın yeri … kenarında işaretlenmediği gibi, 1970 tarihli memleket haritasında lokal olarak nokta şeklinde gösterilmiş, taşınmaz bu yönden yeşil renkli orman alanı ile çevrili olduğu halde Orman Yönetimi de davadan haberdar edilerek husumet yaygınlaştırılmamış, 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi bağlamında orman içi açıklığı konumunda orman olup olmadığı da tartışılmamıştır. Bu durumda, öncelikle Orman Yönetimine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek davaya katılımı ve taraf teşkili sağlanmalı, delil ve belgeler istenmeli, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun bulunup bulunmadığı sorulmalı, varsa tahdit haritası sağlıklı biçimde bir orman mühendisi ve … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığı ile zemine uygulanıp, taşınmazın tahdit haritasına göre konumu saptanmalı, şayet yargılama sırasında arazi kadastrosuna başlanmış ve taşınmazla ilgili tutanak düzenlemişse eldeki dava kadastro tespitine itiraza dönüşeceğinden ve 3402 Sayılı Yasanın 26 ve 27. maddelerine göre kadastro mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının kadastro mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşünülmeli, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastro çalışmalarının yapılmadığı bildirildiğinde ise mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu bulunmadığından … ve uzman orman bilirkişiler eliyle orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği taşınmazın … bilirkişi tarafından düzenlenen koordinatlı krokisinin ölçeğine, koordinatlı kroki ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 17/2. Maddesine göre orman içi açıklığı konumunda olup olmadığı araştırılmalı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında ve orman sayılan yerlerden olması halinde davanın reddine karar verilmelidir.
Dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında öncesi ve halen orman sayılmayan orman içi açıklığı konumunda bulunmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde davacının taşınmazı imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanıldığını Hazineye karşı kanıtlanması gerektiğinden bu kez taşınmazların bulunduğu yere ait 1980 ve 1990’lı yıllara ilişkin 1/20.000 ve 1/25.000 ölçekli stereoskopik … fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogrometri yöntemiyle düzenlenmiş haritalar bulundukları yerden getirtilmeli, ziraat mühendisi, harita mühendisi ve orman mühendisi ile birlikte … fotoğrafları, topografik haritalar ve çekişmeli taşınmazın koordinatlı krokisi ile çakıştırılarak mahalline uygulanmalı, streoskop aletiyle incelenmeli; harita, ziraat ve orman bilirkişi tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, dava tarihine kadar geçen zilyetlik süresinin iktisap için yeterli olup olmadığı üzerinde durulmalı ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 09/02/2009 günü oybirliği ile karar verildi.