YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/16875
KARAR NO : 2009/4468
KARAR TARİHİ : 17.03.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalı Hazine vekili ve dahili davalı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyü … mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, 07.06.2001 gün ve 1999/454 – 2001/451Sayılı kararı ile,davanın kısmen kabulüne, 11.12.2000 tarihli krokide (D)=737 m2 ile gösterilen taşınmazın davacı adına tesciline, geri kalan kısım hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.01.2003 gün ve 2002/8943 – 2003/48 sayılı bozma kararıyla (Öncelikle dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosunda kısmen orman sınırı içinde kaldığı belirlendiğine göre, Medeni Yasanın 713. maddesi uyarınca Orman Yönetimi davada yasal hasım olduğu gözardı edilerek yokluğunda yargılama yapılması usul ve yasaya aykırı olduğu,diğer taraftan karara dayanak alınan bilirkişi krokisinde çekişmeli taşınmazın konumu mahkemece Yargıtay denetimine olanak vermeyecek biçimde 1685-1684 – 1683 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren tek açı hattı esas alınarak gösterildiği, çekişmeli taşınmaz genel arazi kadastrosu sırasında tespit harici bırakılmış olduğuna göre arazi kadastro paftası ile bu paftanın son halini gösterir haritadaki … taşınmazların ne şekilde nitelendirildiği belirlenmediği ve davaya konu taşınmaza en yakın sabit noktalar zeminde bulunup memleket haritasında işaretlenerek gösterilmediğinden, karara dayanak alınan krokinin taşınmazın gerçek konumunu gösterip göstermediği yolunda duraksama oluştuğu, bu nedenle öncelikle Orman Yönetimi davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra arazi kadastrosuna esas olmak üzere hazırlanan 1/5000 ölçekli fotoğrometri yöntemiyle oluşturulan haritalar 1962 yılında yapılan arazi kadastrosu sonucunda oluşturulan ilk arazi kadastro paftası ile taşınmazın bulunduğu yerin son durumunu gösterir arazi kadastro paftası ile dava konusu taşınmaza komşu 159 ve 405 parsel numaralı taşınmazların varsa tutanak örnekleri ile tescil dayanakları belgeler bulundukları yerden getirtilip dosya içine konulmalı, dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, mahkemece yeniden yapılacak keşifte memleket haritası, 1948 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro haritası ile 1962 yılında yapılıp kesinleşen ilk genel arazi kadastro paftası ve taşınmazın bulunduğu yerin son durumunu gösterir kadastro paftası, 1/5000 ölçekli fotoğrometri haritaları ölçekleri eşitlenerek ilk orman kadastrosundaki ölçü teknikleri ile zemine uygulanması, çekişmeli taşınmazın en az 5-6 adet orman sınır noktalarını birleştiren hatlara göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, memleket haritasındaki renk ve işaretleri aynen içeren örneğinde taşınmazın konumu işaretlenmesi, keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli zemindeki ve memleket haritasındaki sabit noktaların belirtildiği orman tahdit haritası ile ilk oluşan ve son halini gösterir arazi kadastro ve 1/5000 ölçekli fotoğrometri paftaları ile irtibatlı ayrı renkte kalemle işaretlenip bilirkişilerin onayanı taşıyan kroki düzenlettirilmesi ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir)
Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (D) ile gösterilen 737 m2 taşınmazın davacı adına tesciline, geri kalan kısım hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı Hazine vekili ile dahili davalı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi de 1962 yılında yapılmıştır.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.Şöyle ki,her ne kadar tahdit uygulaması yetersiz ise de çekişmeli taşınmaz ile bir bütün halinde olan taşınmaz, kadastro sırasında fundalık olarak bırakıldığı ancak bu bölümün 1948 tahdidinde orman tahdidi içinde gösteridiği, bozmadan önce yapılan keşifte dinlenen bilirkişi raporunda orman tahdidi dışında olarak gösterilen 737m2 miktarındaki kısmın bir şerit halinde tahdit dışında bırakılmış olmasının tecviz dahilinde olup olmadığı düşünülmediği,diğer taraftan bozmadan sonra yapılan keşifte uzmanlığına başvurulan … bilirkişisinin 18/11/2004 tarihli krokisinde, 1658 – 1687 – 1686 – 1685 – 1684 – 1685 – 1682 sayılı orman sınır noktalarını birleştirin hat ile orman kadastrosundaki aynı hat arasında tam bir benzerlik bulunmadığı,yani uyumsuz olduğu, yine,çekişmeli taşınmaza güney yönden komşu olan 405 sayılı parseli, birleşmeleri ile oluşturan 158 ve 155 sayılı kadastro parsellerine uygulanan K.Evvel 1305 tarih 1357 sayılı tapu kaydının çekişmeli taşınmaz yönünü … ve yol gösterdiği gözlenmiş olup mahkemece bu durum üzerinde durulmadığı,yine komşu 159 parsele uygulanan 25 sayılı vergi kaydının da dosyaya getirtilerek,çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdiğinin denetlenmediği anlaşılmıştır.Yerel mahkemece verilmiş olan bir hükmün, Yargıtay tarafından bozulması ve mahkemece Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uyulmuş olması halinde, kararı bozulan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftası ,2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin
“Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının
düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 – 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, keşifte yerel bilirkişi ve … bilirkişi aracılığıyla, çekişmeli taşınmaza güney yönden komşu olan 405 sayılı parseli birleşmeleri ile oluşturan 158 ve 155 sayılı parsellere uygulanan K.Evvel 1305 tarih 1357 sayılı tapu kaydı,yine komşu 159 parsele uygulanan 25 sayılı vergi kaydının çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdiğinin denetlenmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili, davalılar Orman Yönetimi vekili ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,bu taşınmaz hakkındaki hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 17/3/2009 günü oybirliği ile karar verildi.