YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/16489
KARAR NO : 2008/18222
KARAR TARİHİ : 23.12.2008
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında … Köyü 101 ada 503 parsel sayılı 501.00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham … niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ve halen orman vasfını koruduğunu ileri sürerek tesbitin iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, tespitin iptali ile taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 422.84 m2 bölümünün bitişiğindeki Kocadağ Devlet Ormanı ile birleştirilmek suretiyle tek parsel halinde orman niteliğinde Hazine adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 78.16 m2’lik bölümünün ise tesbit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1978 yılında seri bazda yapılıp 12/07/1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit harita ve tutanakları ile bu haritanın düzenlenmesine esas … fotoğrafı ile memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada bir bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre Hazinenin, kararın esasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Hazinenin diğer temyiz itirazlarına gelince; yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; HYUY.nın 94.maddesinde davayı kabul eden tarafın da mahkum olmuş gibi mahkeme masraflarını ödemeye mecbur olduğu açıklandıktan sonra aleyhine hüküm kurulan tarafın hal ve vaziyeti ile aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması ve ilk oturumda davayı kabul etmiş olması halinde mahkeme masraflarından sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. Davalı Hazine vekili davayı ilk celse yasada öngörülen biçimde kabul etmiştir. Mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmemesi istemi şartlı kabul olarak nitelendirilemez. Bu nedenle mahkeme masraflarının davacı yönetim üzerinde bırakılması ve yönetim lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gereklidir. Karar açıklanan yönden doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan “ Davacı
-2-
2008/16489-18222
tarafından yapılan toplam 226.25.-YTL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı vekili lehine Kadastro Kanununun 31. maddesi, vekilin emek ve mesaisi de gözetilerek 200.00 YTL vekalet ücreti takdirine, davalıdan alınıp davacıya verilmesine” cümlesi kaldırılarak; bunun yerine, “Toplam 226.25 YTL yargılama giderinin davacı … Yönetimi üzerinde bırakılmasına, yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASI gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle kararın düzeltilerek ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/12/2008 günü oybirliği ile karar verildi.