YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/15476
KARAR NO : 2008/18292
KARAR TARİHİ : 23.12.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Mirasçıları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … İlçesi … mevkii 199 parsel sayılı 47.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Eylül 1953 tarih 23 sıra nolu tapu kaydı ve gittileri ile 253 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak zeytinlik niteliği ile … ve … Karadeniz adlarına tespit ve tescil edilmiş, parselasyon üzerine 3976 ve dava dışı parsellere ifraz edilmiştir.3976 parsel sayılı 275,50 m2 yüzölçümündeki zeytinlik niteliğindeki taşınmaz satış yoluyla davalı …’e geçmiştir. Davacı … Yönetimi, çekişmeli 3976 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığından tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalıların bu yere yönelik el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı … mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali, tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1945 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1957 yılında arazi kadastrosu, 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 23.8.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; çekişme konusu taşınmazın tapu maliki olan …’ün dava açılmadan önce 4.6.2000 tarihinde öldüğü dosya arasında bulunan mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır. 4.5.1978 gün 4/5 sayılı İ.B.K uyarınca ölü kişi aleyhine dava açılması hukuken olanak dışıdır. Kural olarak davanın tarafları ıslah yoluyla dahi değiştirilemez . Pasif ve aktif husumet dava şartlarından olup mahkemece istek olmaksızın resen gözetilmelidir. Hal böyle olunca davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 23.12.2008 günü oybirliğiyle karar verildi.