YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/15351
KARAR NO : 2009/322
KARAR TARİHİ : 19.01.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : ORMAN YÖNETİMİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … mirasçıları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 132 ada 60 pursel sayılı taşınmaz içinde kalan bir kısım yere, Birleştirilen 2005/44 Esas sayılı dava dosyası ile … 22.11.1966 tarih 3 sırada kayıtlı tapu kaydı kapsamında kalan yerin bir kısmının 132 ada 45 parsel olarak adına tespit edildiğini ancak bir kısmının 132 ada 60 parsel içinde kaldığını bildirerek 132 ada 60 numaralı parsel içinde kalan kısma yönelik dava açmıştır. Yörede 1999 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Kürünlü Köyü 132 ada 60 parsel sayılı 2324935 m2 yüzölçümlü taşınmaz orman vasfı ile hazine adına tespit edilmiş olup halen tapuda ayni şekilde kayıtlıdır. 132 ada 45 parsel sayılı taşınmaz ise tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 8545,65 m2 yüzölçümlü ile … adına tespit görmüştür ve tapuda ayni şekilde kayıtlıdır. Mahkemece davanın kabulü ile 132 ada 60 parsel sayılı taşınmazın (B1), (B2), (A1) ve (A2) ile gösterilen toplam 8854,88 m2’lik kısmının ayrı ayrı parsel numaraları verilerek … mirasçıları adına, (A) ile gösterilen 24019,30 m2’lik kısmının … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil davası niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki: çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış ve çekişmeli taşınmaza komşu olup itirazlı olduğu anlaşılan 132 ada 66 ve 76 numaralı parsellere ilişkin dava dosyaları getirtilmediği gibi 132 ada 65-67-68-70 ve 77 parsel sayılı taşınmazların itirazlı olup olmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca, keşifte dinlenen bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar, taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığı gibi birbiri ile çelişkilidir. Yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
-2-
2008/15351 – 2009/322
Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ise buna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin bir sureti getirtilmeli; 132 ada 65-67-68-70 ve 77 parsel sayılı taşınmazların itirazlı olup olmadığı araştırılmalı ve itirazlı iseler 132 ada 66 ve 76 parsellerle birlikte bu parsellere ait dava dosyaları, en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile 1980’li yıllara ait … fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi,ziraat mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli ve komşu taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğu, diğer fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; eğim durumu belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, yaşı ile kapalılık oranı belirlenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmuyorsa, … ve orman bilirkişileri tarafından çekişmeli ve komşu taşınmazların tümünün memleket haritasına göre konumu saptanmalı; memleket haritasında bu parsellerin tümünün bulunduğu yer belirlenerek, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişme konusu yerleri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, mahkemece çekişmeli taşınmazlar gözlenmeli ve üzerinde neler bulunduğu keşif tutanağına yazılmalı, çekişmeli taşınmazın etrafındaki parsellerin kadastro tesbitinin kesinleşmesi suretiyle yada hükmen belirlenen hukuki durumlarına göre orman içi açıklığı olup olmadığı üzerinde durulmalı, orman içi açıklıkların etrafındaki orman alanları ile bütünlük arz eden ve orman sayılan yerlerden olduğu, 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi gereğince özel mülkiyete konu edilemeyecekleri düşünülmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu şekilde yapılan araştırma ve inceleme sonucunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde Mahkemece 1980 ve 1990 lı yıllara ait … fotoğrafları ve memleket haritası ilgili yerlerden getirtilip, bilirkişiler tarafından , çekişmeli taşınmazın bu tarihlerde ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalıdır.Ayrıca davacılar kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle zilyetliğe dayanmaktadır. Zilyetlik maddi bir olgu olup, bunun tanık dahil her türlü delille kanıtlanması ve Medeni
-3-
2008/15351 – 2009/322
Yasanın 713. maddesi, 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. maddelerindeki koşulların araştırılması gerekir. Mahkemece, taraflardan tanıkları sorulup, H.Y.U.Y.’nın 259. ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/01/2009 günü oybirliği ile karar verildi.