Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/15001 E. 2009/1902 K. 10.02.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/15001
KARAR NO : 2009/1902
KARAR TARİHİ : 10.02.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, … Köyü 101 ada 887 parsel sayılı 323.62 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliğinde belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı gerçek kişi adına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 29.12 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine; (B) harfi ile gösterilen 294.50 m2’lik bölümünün tespit gibi davalı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1964 yılında seri bazında orman kadastrosu yapılmış 25/10/1965 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
1- Mahkeme hükmü davalıya 25/08/2008 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, H.Y.U.Y.nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra davalı tarafından 11/09/2008 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, çekişmeli … Köyü 101 ada 887 sayılı parselin kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde, kısmen dışında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Yörede orman kadastrosu seri usulle ve … fotoğrafı yöntemiyle yapılmıştır. Kesinleşen orman tahdidinin bulunduğu yerlerde bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesinleşmiş tahdidin uygulanması ile belirlenir. Kesinleşmiş tahdidin uygulanması ise yapılışındaki tekniğe uygun olmalıdır. Orman bilirkişisi … …’in 05/02/2007 tarihli raporunda bu hususa değinilmişse de çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer ile geniş çevresindeki komşu parsellere ait orman sınır, nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu … fotoğrafı üzerinde taşınmazın konumu gösterilmediğinden rapor denetlenememektedir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki keşifte yer alan bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, çekişmeli taşınmazın yer aldığı orman kadastro haritası ile genel arazi kadastro paftası örneğinin ölçekleri 1/5000, 1/10000 ve 1/20000 ölçeklerinde denkleştirilerek birbiri üzerine aplike edilip taşınmazların kesinleşen orman kadastrosuna göre konumunun gösterildiği rapor ve kroki alınmalı, orman kadastro tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritaları üzerinde çekişmeli taşınmaz ile birlikte geniş çevresinde yer alan taşınmazların konumu gösterilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının süre yönünden REDDİNE,
2- Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/02/2009 günü oybirliği ile karar verildi.