YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14892
KARAR NO : 2008/14768
KARAR TARİHİ : 10.11.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, … Köyü 17 sayılı parselin 1949 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde iken 1986 yılında kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini ve tapunun beyanlar hanesine 2/B madde şerhinin konulmasını istemiştir. Mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 Sayılı Yasanın kesinleşen 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali, tescil ve tapu kaydının beyanlar hanesine 2/B madde şerhi verilmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında ve seri bazda yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1986 yılında yapılarak 27.05.1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Keşifte bilgisine başvurulan orman ve … bilirkişiler birlikte düzenledikleri raporda; dava konusu parselin 1949 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda (A) ile gösterilen 6530 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları içinde, (B) ile gösterilen 4770 m2 yüzölçümünün ise orman sınırları dışında bulunduğunu, (A) ile gösterilen bölümün 27.05.1987 tarihinde ilan edilen 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını açıklamışlardır.
Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.09.1956 tarih ve 1956/170-241 sayılı tescil kararının Hazineyi bağlayan kesin hüküm niteliğinde olduğu nedeniyle, Hazinenin davasının reddine karar verilmişse de, 1956/170-241 sayılı dosyanın Seka’ya gönderilmesi nedeniyle dosya içine konulan mahkeme kararı örneği incelendiğinde, davalının bayii … Söyler’in taşınmazın (A) bölümü 1949 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde iken 1954 yılında tescil davası açtığı, mahkeme kararının gerekçesinde; keşif tarihinden çok önce kesinleşen orman kadastro haritasının uygulandığı ya da orman araştırması yapıldığı konusunda hiç bir bilginin bulunmadığı, bu konuda bilirkişilerden rapor alınmadığı, dinlenen
-2-
2008/14892 – 14768
tanıkların dava konusu taşınmazın Hazine arazisi ve köy merası niteliğinde olmadığı ve davacının kullanımında olduğu konusundaki beyanlarının esas alınarak, taşınmaz o tarihte kısmen orman sınırları içinde olduğu halde, Medeni Yasanın 713. (639) maddesi gereğince Orman Yönetimi yasal hasım olduğu halde, Orman Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilmediğinden tescil kararının Orman Yönetimini bağlamayacağı, tescil kararı ile 1949 yılında kesinleşen orman kadastrosunun iptal edilmemesi nedeniyle geçerliliğini sürdürdüğü, işte dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde iken 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kayıp etmesi nedeniyle 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı ve işlemin kesinleştiği, taşınmazın Hazineye intikal etme nedeninin taşınmazın orman kadastro sınırı içinde kalması olduğu ve temyize konu davada Hazine taşınmazın 1949 tahdidi içinde iken kesinleşen 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan bölümünün Hazine adına tescilini istediğine göre, her iki davanın hukuki sebeplerinin farklı olması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.09.1956 gün ve 1956/170-241 sayılı kararının H.Y.U.Y.’nın 237. maddesi gereğince kesin hüküm oluşturmayacağı gözetilerek, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10/11/2008 günü oybirliği ile karar verildi.