Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/14869 E. 2009/2010 K. 10.02.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14869
KARAR NO : 2009/2010
KARAR TARİHİ : 10.02.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı Hazine vekili, … Köyü 261 ada 1, 2, 4, 5 ve 6 parsellerin orman bütünlüğünü bozan, orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla davalılar adına kayıtlı tapunun iptalini ve Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece … hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, 261 ada 1 parselin 25.03.2008 tarihli krokide (B) ile gösterilen 9671 m2 kısmının orman niteliğiyle Hazine adına, (A) bölümünün (5000 m2) davalı … adına tapuya tesciline, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine, … (6 parsel) hakkındaki davanın tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı Semehat Kocatepe tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce seri bazda yapılan ve 27/03/1973 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 2000 yılında kesinleşmiştir.
Kadastro sırasında …. Köyü 261 ada 1 parsel 14671 m2 tarla niteliğiyle,261 ada 2 parsel 1972 m2 bahçe niteliğiyle, 261 ada 4 parsel 171 m2 bahçe niteliğiyle, 261 ada 5 parsel 250 m2 bahçe ve 261 ada 6 parsel 258 m2 bahçe niteliğiyle belgesizden davalılar adına tesbit ve tescil edilmiştir. Mahkemece yargılama sırasında ibraz edilen 540 yazım numaralı 50 ar yüzölçümlü doğusu ve kuzeyi mera okuyan değişir sınırlı vergi kaydının çekişmeli 1 parsele uyduğu gerekçesiyle 1 parselin (A) işaretli 5000 m2 bölümünün davalı adına, (B) bölümünün .orman niteliğiyle hazine adına tesciline, 6 parsel hakkındaki davanın davalı … tarafından kabul edilmesi nedeniyle tefrikine,2,4,5 parseller hakkındaki davanın orman içi açıklık olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
1) Davalı …’ın 261 ada 1 parselin (B) bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından; temyize konu bölüm, davalı adına tescile karar verilen (A) bölümüyle birlikte 12 numaralı geniş orman parselinin ortasında 55 numaralı iç parsel olarak orman sınırı dışında bırakılmışsa da 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklık niteliğindedir.Bu nedenle (B) bölümünün orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Hazinenin, davası reddedilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davaya konu 261 ada 1, 2, 4, 5 ve 6 parseller ile dava dışı olan ve ham … niteliğiyle hazine adına tespit ve tescil edilen 3 parselin tümü 12 numaralı orman parseli içinde kalan … yüzölçümlü orman içi açıklık niteliğindedir.Taşınmazlara kadastro sırasında herhangi bir mülkiyet belgesi uygulanmamıştır. Yargılama sırasında ibraz edilen ve 1 parsele uyduğu kabul edilen vergi kaydı ise mülkiyet belgesi değildir.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek çekişmeli taşınmazlar hakkında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10.02.2009 günü oybirliği ile karar verildi.