Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/14843 E. 2008/18831 K. 26.12.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14843
KARAR NO : 2008/18831
KARAR TARİHİ : 26.12.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/03/2007 gün ve 2007/1520-4271 sayılı bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın batı ve kısmen güney sınırında 308 ada 96 sayılı kesinleşmiş orman parseli bulunmaktadır. Davacı Hazine; taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile dava açtığına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması gerekir. Bundan ayrı davalı kişinin tutunduğu tapu kaydı yöntemince zemine uygulanmamıştır. Hükme dayanak yapılan … bilirkişi … … Kırşehirli tarafından düzenlenen 02.06.2006 havale tarihli raporda; davalının tutunduğu tapu kaydının kuzey sınırında okunan Martirosi … yerinin 308 ada 38 parsel olduğu, 308 ada 38 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Kadastro Mahkemesinin 2005/472 esas sayılı dosyasında tutunulan 1977 tarih 7 sıra nolu tapu kaydının malikinin Martirosi … olduğu açıklanmış ancak keşifte dinlenen yerel bilirkişi, Martirosi …’in yerini bilememiştir. 308 ada 38 parsele ilişkin dava dosyası temyize konu dosya içinde bulunmadığından tapu kaydı uygulaması denetlenememektedir.
O halde çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığının yapılmış ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlarının askı ilan tutanakları ve çekişmeli taşınmazı orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orijinalinden renklendirilmiş tahdit haritası örneği orman idaresinden getirtilmelidir. Dava tarihinden önce kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunduğunun belirlenmesi halinde, kural olarak bir yerde, 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden sonra yapılıp kesinleşen orman kadastrosu varsa o yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesinleşen orman kadastrosu harita ve tutanaklarının uygulanması sonucu belirlenecektir.
Nevar ki; davacı Hazine, taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğu iddiası ile dava açtığına göre, dava konusu taşınmazın yalnızca kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kalması yeterli olmayıp ve ayrıca 4999 Sayılı Yasa
ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış orman olup olmadığının da araştırılması gerekir. Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek

-2-
2008/14843-18831

kroki düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazın orman sınırı dışında kaldığının belirlenmesi halinde veya yörede dava tarihi itibariyle kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunmadığının tespiti durumunda, en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenajman planları ilgili yerlerden getirtilip, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; orijinal-renkli memleket haritası ölçeği kadastro paftası ölçeğine çevrildikten sonra yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz ile komşularının memleket haritasındaki konumlarını gösterir, yalnız büro incelemesi ile değil, uygulama ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili rapor alınmalıdır.

Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davalının tutunduğu tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 Sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, 308 ada 38 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Kadastro Mahkemesinin 2005/472 esas sayılı dosyası temyize konu dosya içine getirilmeli, bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli;, kayıtların lehe olduğu gibi aleyhe de delil oluşturabilecekleri gözetilmeli, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli, davalının tutunduğu tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsamadığının belirlenmesi halinde bu kez de zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (akdi veya ırsi ardılları) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince … ve … olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.” denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu … Mahallesi 308 ada 66 sayılı parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26/12/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.