YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14031
KARAR NO : 2008/14499
KARAR TARİHİ : 05.11.2008
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, orman kadastrosu sırasında … Köyü 104 ada 1 parselin orman olarak sınırlandırıldığı, ancak 1 parsel içinde bırakılan 3 numaralı iç parselin kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla Hazine ve Orman Yönetimi aleyhine dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, 104 ada 3 parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1971 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece, 104 ada 3 parsele yönelik olarak hüküm kurulmuşsa da, 104 ada 3 parsel 223 m2 yüzölçümlü … Kızılbağlı adına tesbit edilen bir taşınmazdır. Davacının dava ettiği yer bu parsel olmayıp 104 ada 1 parsel numaralı geniş orman parseli içinde kalan 3 numaralı orman içi parselidir. Bu parsele ayrı bir kadastro tesbit tutanağı düzenlenmemiş, 1 nolu orman parseli içinde ölçülerek 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince, kesinleşen orman parseli içinde kalması nedeniyle tapu kütüğüne aynen aktarılmıştır. Davacının dava açmaktaki amacı bu taşınmazın orman olmadığını iddia ederek adına tescilini sağlamak olduğuna göre ve çekişmeli taşınmaza kadastro tutanağı düzenlenmediğine göre, 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesine göre Kadastro Mahkemesi görevli değildir (H.G.K. 28.11.2007 gün 20-909/891 S.K.). Dava, genel mahkemede tescil davası olarak görülmeli ve zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı, taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı genel mahkemede değerlendirilmelidir. Bu nedenle; mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 05/11/2008 günü oybirliği ile karar verildi.