YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1276
KARAR NO : 2008/2401
KARAR TARİHİ : 18.02.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : HAZİNE
Taraflar arasındaki tapu kaydına ve kesin hükme dayalı 2/B madde uygulamasının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden ve giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili 14.11.2004 tarihli dilekçesiyle, … İlçesi … Mahallesi 411 ada 4 parsel sayılı 670 m2 yüzölçümündeki taşınmazın paylı olarak Hazine ve adlarına tapuda kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın ifraz edildiği … köyü 46 sayılı parselin ve 46 sayılı parselden müfrez 84 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğu halde, 01.10.1997 tarihinde ilan edilen orman kadastrosunun aplikasyonu sırasında orman sınırları içinde aplike edilip, bir bölümünün 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılması ve tapu kaydının beyanlar hanesine bu hususta şerh yazılmasının yasaya aykırı olduğunu, bu işleminin iptalini, ve taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun tesbitini istemişlerdir. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydına ve kesin hükme dayalı 10 yıllık süre içinde açılan, orman kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasının iptaline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 Sayılı Yasaya göre 22.10.1981 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 2896 Sayılı Yasaya göre 10.03.1986 yılında ve 3302 Sayılı Yasaya göre 01.10.1997 tarihinde ilanı yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Genel arazi kadastrosu 1948 yılında yapılıp sonuçları 05.10.1948 ila 06.12.1948 tarihlerinde ilan edilmiş, çekişmeli taşınmaz bu işlemde 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeki orman alanı olarak kadastro dışı bırakılmış, … …, … ve … … … 22..02.1957 tarihli dilekçeyle, Orman Yönetimi aleyhine açtıkları davada, … … Mahallesi … mevkiinde bulunan tapunun 1285 tarih ve Cilt 13, Sayfa 50, Ocak 1946 tarih ve 19 sıra numarasında kayıtlı tapu kayıtları kapsamında kalan taşınmazların, orman sınırları içinde bırakılması işleminin iptalini istemişler, Mahkemece … Bakanlığının 03.09.1960 gün ve 5877-30 sayılı yazılarıyla 1285 tarih ve Cilt 13, Sayfa 50, 34/47 numaralı, tarafları … tarlası, Hakkının … tarlası, … çardak ve … ile çevrili 3676 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman sınırları haricinde kaldığından orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirdiği, yapılan keşif sonucu düzenlenen raporlar ile tapunun bu
-2-
2008/1276-2401
taşınmaza uyduğu, taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, bir bölümünün orman sınırları dışında bırakıldığı, orman sınırları içindeki bölümün sonradan ormandan açıldığı, tarla olarak kullanılmayacağı bildirilmişse de, … Bakanlığının mütalaasına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirildiğinden bu taşınmazın orman olarak sınırlandırılmasına ilişkin orman kadastro komisyonu işleminin işlemin iptaline ilişkin, Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.12.1962 gün ve 1957/444 Esas ve 1962/284 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.04.1966 tarih – 1966/2903 Esas ve 1966/2744 Sayılı ilamı ile onandıktan sonra tarafları karar düzeltme isteminde bulunmadıklarından 16.03.1967 tarihinde kesinleşmiş, … …, Gazi … ve … … … 02.03.1968 tarihli dilekçeleri ile bu kez mahkemenin 957/444 Esas 1962/284 Sayılı kararında belirtilen 3676 m2’1ik yerin neresi olduğunun krokide gösterilmemiş olduğundan i1amın infazının mümkün olmadığı, bu nedenle orman sınırları dışına çıkarılan 3676 m2 yüzölçümündeki bölümün krokisi düzenlenerek, gösterilmek suretiyle ilamın tavzihini istemişler Mahkemenin 10.05.1974 gün ve 1957/444-284 sayılı ek kararı ile Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozmasına uygun olarak istemin kabulüne, 12.12.1962 gün ve 1957/444-284 sayılı kararında yazılı 3676 m2 yüzölçümündeki yerin … bilirkişi … tarafından düzenlen 18.04.1974 günlü krokide (A) ile gösterilen 3676 m2 yer olduğuna, bu yerin eşit paylar ile davacılar adına tapuya tesciline, 12.12.1962 gün ve 1957/444-284 sayılı kararının bu şekilde tavzihine ilişkin 10.05.1974 gün ve 1957/444-284 sayılı EK KARARININ kesinleşmesiyle düzenlenen 12.07.1974 tarihli tescil bildirimine uygun olarak 3676 m2 yüzölçümündeki tarla niteliğiyle, 113 ada 46 parsel sayısıyla 1/3 … pay … …, … ve … … … adlarına tapuya tescil edilmiş, satışlar ve şuyun giderilmesi sonucunda tamamı 21.10.1986 tarihinde … …’a geçmiş, 24.10.1989 tarihinde yapılan ifraz ile ifraz krokisinde (A) ve (B) ile gösterilen toplam 718 m2 yüzölçümündeki bölümü yola terk edildikten sonra kalan bölümü ölümü 113 ada 80 ila 84 sayılı parsellere ifraz edilmiş, 113 ada 84 sayılı parsel 692 m2 yüzölçümüyle 24.10.1989 tarihinde … … adına tapuya kayıt edilmiş, satışlar sonucunda 10.04.1997 tarihinde ½ şer … ve … adlarına paylı olarak tescil edilmiş, 3194 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan parselasyonda orman olarak tapulama harici bırakılan alanlar ile 113 ada 84 sayılı parselin tevhit ve ifrazıyla oluşan 670 m2 yüzölçümündeki 411 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 225/670 payı …, 225/670 payı …, 220/670 payı ise Hazine adına 27.12.2002 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.
Orman Yönetimi tarafından … … aleyhine … mahallesi 113 ada 84 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki orman alanı olduğu, tapu kaydının iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle açtığı davanın taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.1994 gün ve 1992/425-354 sayılı kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.11.1995 gün ve 1995/3397-13852 sayılı kararı ile onandıktan sonra kesinleşmiştir.
İşte davacı gerçek kişiler, … Mahallesi 113 ada 46 sayılı parselin ifrazıyla oluşan 113 ada 84 sayılı parsel ile genel kadastroda kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı için tapulama dışı bırakılan alanların 3194 Sayılı Yasa hükümlerine göre tevhit ve ifrazıyla oluşan 670 m2 yüzölçümündeki 411 ada 4 sayılı bu parsel için dava açmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmaza ilişkin kesin hüküm varsa da, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakılmasına ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkin orman kadastrosu ve 2/B uygulamasının kesinleştiği ve hak düşürücü sürelerin geçtiği kesin hükmün hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de;
1996 yılında yapılan çalışmanın 01.10.1997 tarihinde ilan edildiği ve dava tarihine kadar 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11/1 maddesi gereğince tapu sahiplerine tanınan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği gözetilmemiş,
-3-
2008/1276-2401
Kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B madde tutanak ve haritaları ile kadastro paftası ve imar planlarının uygulamasına dayalı araştırma inceleme ve 01.10.2004 tarihli keşif sonucu, Orman Yüksek Mühendisi Bilirkişiler … ve … … ile … bilirkişi … tarafından düzenlenen 22.10.2004 tarihli rapor ve ekindeki krokilerde; 1938 yılında yapılan orman kadastrosunda tesis edilip diğer çalışmalarda ihya edilen 8 ve 9 numaralı orman sınır noktaları ile 1996 yılında tesis edilen 2066 numaralı orman sınır noktasının zeminde bulunduğu, bu noktaların yerlerinin tüm orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamalarındaki yerinde bir çelişki ve değişiklik bulunmadığı, çekişmeli 411 ada 4 sayılı parselin 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda 8 ve 9 numaralı orman sınır noktalarının sağında orman sınırları içinde bırakıldığı, 1996 yılında 81 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılan aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasında 8, 2006, 9 ve 2006 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattı ile çekişmeli yla taşınmazın 460 m2 yüzölçümündeki bölümünün Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, (B) ile gösterilen 210 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları içinde bırakıldığı 1950 yılında basılan memleket haritasında yeşil ile boyanarak gösterilen ormanlık alan olarak nitelendirildiği, 1998 yılı … fotoğraflarında kısmen orman kısmen açık alan olarak görüldüğü, batısındaki (B) bölümünde 100-120 yaşlarında karaçam ağaçlarının bulunduğu, (A) bölümünde ise orman ağacı ve kök ve kalıntısı bulunmadığı, bildirilmişse de, 1981 yılında 6831 Sayılı Orman Kanunun 1744 Sayılı Yasa ile Değişik 2. madde uygulamalarını yapmak üzere görevlendirilen 21 Nolu Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 nolu ekipçe düzenlenen 07.08.1981 tarihli 3 nolu aplikasyon tutanağında “9 numaralı orman sınır noktasından 8 numaralı orman sınır noktasına gidiş yönünde sol tarafın devlet ormanı, sağ tarafın ise …,… parsel nolu … arsası olduğu belirlenerek, çekişmeli parselin ifraz edildiği 46 sayılı parsel orman sınırları dışında bırakıldığı, 1996 yılındaki 2/B madde uygulamasında oluşturulan P.XVIII sayılı poligonun ise 9 numaralı orman sınır noktasından 8 numaralı orman sınır noktasına gidişe göre sol tarafta oluşturulduğu halde, çekişmeli parselin 46 sayılı parselden ifraz edilen bölümünün ne şekilde 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasına konu edildiği hususunda açıklama getirilmemiş,
25.04.2005 tarihli keşif sonucu Orman Yüksek Mühendisi Bilirkişiler … , … , … … ve … Bilirkişi … tarafından düzenlenen 10.05.2005 tarihli raporda; çekişmeli taşınmazın, Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/444-284 Sayılı kesinleşmiş kararıyla, 1938 yılı orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, 1981 yılında 6831 Sayılı Orman Kanunun 1744 Sayılı Yasa ile Değişik 2. madde uygulamalarını yapmak üzere görevlendirilen 21 Nolu Orman Kadastro Komisyonunun 3 numaralı ekibi tarafından düzenlenen 07.08.1981 tarihli 3 nolu aplikasyon tutanağında “9 ve 8 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattının gidiş yönünde sol taraf devlet ormanı, sağ taraf 46 ve 27 parsel nolu … arsasıdır.” Şeklinde tarif yapılmak suretiyle çekişmeli parselin kısmen ifraz edildiği, 46 sayılı parselin orman sınırları dışında aplike edildiği, 1985 yılında yapılan 2896 Sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamalarında, taşınmazın durumunun değişmediği, 1995 yılında yapılan aplikasyon sırasındaysa, 1981 yılında daha önce yapılan aplikasyonda 8, 9 ve 10 numaralı orman sınır noktalarının yerinin yanlış aplike edildiği, bu nedenle 8, 9 ve 10 numaralı orman sınır noktalarının yeri 1981 yılındaki aplikasyonda belirlenen yerlerinden farklı olarak yerlerinin yeniden belirlenip aplikasyon yapıldığı, aplikasyon sırasında kesinleşmiş mahkeme kararlarının gözetilmediği, çekişmeli parselin Güney bölümünün P.XVIII poligon olarak 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla 460 m2’lik bölümünün Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 210 m2 yüzölçümündeki bölümünün ise orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, oysa çekişmeli taşınmazın … Milli Parkı içinde kalması nedeniyle yapılan 2/B madde uygulamasının yasal olmadığı, kesinleşmiş mahkeme kararlarının dikkate alınmadan yapılan aplikasyon ve hükmen tescilli davalı yeri kapsayan XVIII nolu 2/B uygulama parselinin yasal dayanaktan yoksun ve yok hükmünde kabul edilerek iptalinin gerektiği, çekişmeli parselin
-4-
2008/1276-2401
1945 tarihli … fotoğrafında açık alan olarak görüldüğü, güney ve batı kısımlarındaki karaçam ağaçlarının yaşlarının 45-50 arasında olduğu, 1957/444 Esas Sayılı dava sırasında 4 nolu parselin bulunduğu yerde orman örtüsünün bulunmadığından buradaki ağaçlık alanın 4785 Sayılı Kanunla devletleştirilen yerlerden olmadığı, 1953 ve -1957 tarihli topoğrafik memleket haritalarında doğal ormansız açık alan olarak nitelendirildiği, … Milli Parkı Amenajman Planı haritasında 8 nolu bölme (Z-l) ziraat arazisi içinde kaldığı, Orman tahdit hattı dışında ve tahdit hattına bitişik (Devlet Ormanına bitişik) olan ve sonradan bitişikteki ormandan tohumlama suretiyle gelen ve şu anda yaşları 45-50 arasında olan orman sayılmayan 210 m2’1ik alandaki ağaçların tapulu taşınmaz içinde kaldığı, çekişmeli taşınmazın, 3116 ve 6831 Sayılı Orman Kanunlarının 1. maddesine göre orman sayılmayan yerlerden olduğu, 4785 Sayılı Kanunla devleştirilen yerlerden olmadığı, mahkeme kararı ile orman sayılmayan bu yerde 3302 Sayılı Yasa uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarma işleminin yasal olmadığı bildirilmişse de, çekişmeli taşınmazın 1938 yılı orman kadastrosunda ve sonraki aplikasyon işlemleri ile 1997 yılında yapılan 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasında belirlenen orman sınır hattına irtibatlı krokisinin çizilmediği, taşınmazın bu haritalardaki konumunun basitçe karalanarak gösterildiği, Temyiz incelemesi sırasında dosyaya getirtilen ek krokilerinde de çekişmeli taşınmazın yapılan tüm çalışmalarda kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında kalacak biçimde, orman sınır hattına irtibatlı krokilerinin düzenlendiği, asıl raporları ile ek krokileri arasındaki çelişkiler giderilmemiştir. Kendi içinde çelişen ve bir biri ile çelişen bilirkişi rapor ve krokilerine dayanılarak karar verilemez.
Dosyaya getirtilen belge ve haritalar ile tapu kayıtlarından, çekişmeli 411 ada 4 sayılı parselin sadece 113 ada 84 sayılı parselin ifrazıyla oluşmadığı, 3194 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan çalışmada bir bölümünün 113 ada 84, bir bölümünün ise bu parselin güneyindeki kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde olduğu için tapulama dışı bırakılan alanların tevhit ve ifrazıyla oluştuğu anlaşılmaktadır. 113 ada 84 sayılı parsel için Orman Yönetimi aleyhine, davacılar bayii yararına kesin hüküm varsa da, 411 ada 4 sayılı parselin sınırdaki kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde olduğu için tapulama dışı bırakılan alanlardan yasaya aykırı olarak yapılan imar uygulamasında ifraz edilen bölümü için kesin hükümden söz edilemez.
1744 Sayılı yasanın uygulanmasına dair 1974 yılında yürürlüğe giren Orman Kadastrosu Yönetmeliğinin 114.maddesiyle, 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki 02.09.1986 tarih ve 19209 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin 60. Maddesi ve 15.07.2004 gün ve 25523 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik’in 70. maddesi gereğince, mahkemece verilen ve kesinleşen karar komisyonlarca tespit edilen sınırların değiştirilmesini gerektiriyorsa, bu iş arazi ve evrak üzerinde öncelikle mahalli orman teşkilatına bu olmadığı takdirde merkezce görevlendirilecek elemanlara yaptırılarak ilgili haritasına ve tutanağa işlenerek, gereken yerlere bilgi verilir.
Orman sayılan yerler ile 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde 2981 ve 3194 Sayılı Yasa uygulaması yapılacağı konusunda hiç bir yasa hükmü bulunmadığı gibi aksine, 3194 Sayılı İmar Yasasının 4. Maddesinde “… diğer özel yasalar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu (imar) yasanın özel yasalara aykırı olmayan hükümleri uygulanır” hükmü ile 2981 Sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. Maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 Sayılı kararı ve H.G.K.’nun 07.12.1997 gün ve 1997/1-655-1003 Sayılı kararı ile kabul edildiği üzere “… kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri yoktur. Başka bir anlatımla, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararların yok hükmünde, buna dayanan tescil de , M.Y.’nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğindedir. Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabiidir. H.G.K’nun
-5-
2008/1276-2401
24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.’nın 1023. (931.) maddesinde belirtilen iyi niyetle iktisap iddiasında bulunulamaz. Yasalarımız, nasıl oluşursa oluşsun, yanlış ve yolsuz tescillere dayalı olarak tapu sicilinde yapılacak değişiklikleri öngören iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine vermiştir(M.Y.- Md. 1025.(933)”.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak … kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak, 3116 Sayılı Yasaya göre 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1744 Sayılı Yasaya göre 1981 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 2896 Sayılı Yasaya göre 1986 yılında ve 3302 Sayılı Yasaya göre 1997 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamalarına ilişkin tutanakları ve haritaları ile … Mahallesi 113 ada 46 sayılı parsel ile bu parselin ifraz edildiği 113 ada 84 sayılı parselin tescil ve ifraz krokileri ile bu parsellerin bulunduğu yere ilişkin geniş çevreyi gösteren paftası sağlıklı biçimde uygulanmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği, kesinleşen mahkeme kararlarının tüm yargı ve yönetsel organları bağlayacağı, ancak, kesin hükmün konusu olan parselin çap krokisi içindeki taşınmazlar için hüküm ifade edeceği, hakkında kesin hüküm bulunan 113 ada 46 sayılı parsel ile 113 ada 46 sayılı parselden müfrez 113 ada 84 sayılı parselin çap krokisi içinde kaldığı belirlenen bölümlerinin, 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasında orman sınırları içinde aplike edilerek Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlendiği taktirde, 1996 yılındaki işlemden sonra tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açıldığı gözetilerek, kesin hüküm kapsamındaki bu bölüme ilişkin davanın kabulüne, Yasa ve Yönetmelik hükümlerine uymayan aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasının iptaline, 113 ada 46 ve bu parselden müfrez 113 ada 84 sayılı parselin çap krokisi dolayısıyla kesin hükümlerin kapsamı dışında kalan, genel kadastroda 1938 yılı orman kadastrosu sınırları içinde olduğu için
-6-
2008/1276-2401
tapulama dışı bırakılan ve 3194 Sayılı Yasa hükümlerine göre yasaya aykırı olarak yapılan parselasyona konu edilen eylemli orman niteliğindeki çekişmeli 411 ada 4 sayılı parselin diğer bölümleri hakkındaki davanın reddine karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişilere iadesine, 18.02.2008 günü oybirliği ile karar verildi.