YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/12484
KARAR NO : 2008/17414
KARAR TARİHİ : 04.12.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, Pozantı İlçesi … Beldesinde yörede 1951 yılında orman kadastro çalışmalarının yapılarak kesinleştiğini, ancak daha sonra 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarının önceki orman tahdit hatlarına uygun olarak geçirilmediğini ve aslında orman niteliğini yitirmeyen taşınmazlar ile ilgili olarak 2/B madde uygulamalarının yapıldığını, bu durumun müfettiş raporları ile saptanması üzerine orman kadastro komisyon üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak işlem yapmaları nedeni ile ilgiler hakkında dava açıldığını belirterek, bu konuda daha önce yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarının yok hükmünde sayılması talebi ile dava açtıklarını ve Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2004 tarih 2003/268-308 sayılı ilamı ile davanın reddi yolunda kurulan hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.01.2005 tarih 2004/9267-340 sayılı ilamı ile “bu nitelikteki davalar, hasımsız olarak açılamayacağı, ancak tapu maliki veya lehine şerh verilen ya da bu dava sonucunda … etkilenecek kişi ya da kişilere yöneltilerek açılması gerektiği” gerekçesi ile onandığını belirterek, çekişmeli taşınmaz ile ilgili aplikasyon ve 2/B madde uygulamasının yok hükmünde olduğu kabul edilerek, çekişmeli … Beldesi … Mahallesi 460 ada 131 parsel sayılı 1219 m2 yüzölçümündeki 2/B şerhi verilerek Hazine adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yörede 1951 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, tapu kaydının orman vasfında olduğu, Pozantı Kadastro Mahkemesinin 13.12.1999 tarih 1999/189-1691 sayılı kararının temyizi üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 10.04.2000 tarih 2000/2429-3197 sayılı düzelterek onama şeklindeki ilamı ile orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili şeklinde karar verildiği ve ortada kesin hüküm bulunduğu gerekçeleri ile davanın kesin hüküm bulunduğundan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmektedir.
Dava, orman niteliğini yitirmeyen taşınmaz hakkındaki tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile tesciline ilişkindir.
Yörede 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışması ile daha sonra 1996 yılında 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve uzman bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazın yörede 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde iken 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu orman niteliğini yitirmesi nedeniyle 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu orman rejimi dışına çıkartıldığı
-2-
2008/12484-17414
ancak Orman Yönetiminin açmış olduğu kadastro tespitine itiraz ve 2/B madde uygulamasına itiraz davası sonucunda Pozantı Kadastro Mahkemesinin 13.12.1999 tarih 1999/189-1691 sayılı ilamı ile “davanın kabulüne, kadastro tespit tutanaklarının iptali ile 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince kayıt ve belgelerin tapu kütüğüne aynen aktarılmasına ‘karar verildiği , hükmün temyiz edilmesi ile Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 10.04.2000 tarih 2000/2429-3197 sayılı düzelterek onama şeklindeki ilamı ile “orman niteliği ile hazine adına tapuya tesciline ‘ şeklinde düzelterek onama kararı ile hükmün onandığı ,her ne kadar tapu kaydında halen taşınmazın vasfı “hamtoprak” olarak yazılı olduğu ve mahkeme kararlarının tapuya işlenmediği anlaşılmakta ise de kesinleşen mahkeme kararlarının infazının her zaman mümkün olduğu, Orman Yönetimi veya Hazine tarafından sözkonusu mahkeme kararlarının infazının tapu sicil müdürlüğüne yaptırılabileceği, bu davada uyuşmazlığın sadece çekişmeli taşınmazın vasfına yönelik olduğu yani dava taşınmazın aktüel durumunu tesbitten ibaret olduğu, davalı Hazine yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı göz önünde bulundurularak mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 04/12/2008 günü oybirliği ile karar verildi.