Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/11358 E. 2008/12159 K. 06.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11358
KARAR NO : 2008/12159
KARAR TARİHİ : 06.10.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki genel arazi kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Beldesi … Mahallesi 201 ada 18 parsel sayılı 6058,64 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı …, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dava konusu parselin 18/A ile gösterilen kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı …; davalı gerçek kişiye karşı açtığı davada çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Beldesi … Mahallesinde 5304 Sayılı Yasayla değişik 3402 Sayılı Yasanın 4 . maddesi gereğince orman sınırları belirlenerek kısmi ilana çıkarıldığını, ardından da genel askı ilanının yapıldığını, kısmi ilan sırasında aslen orman olan ancak orman sınırlandırması sırasında orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlara yönelik olarak malikleri belirlenmediği için davalı hısım gösterilmeksizin dava açıldığını genel askı ilanı incelendiğinde orman sınırlandırılması sırasında orman sınırları dışında bırakılan ve dava konusu olan 201 ada 18 nolu parselin davalı olduğu bildirilerek ve … hanesi boş bırakılarak sınırlandırılması ve kadastro Mahkemesine devir edilmesi gerekirken 3. kişi adına tespit edildiğini; taşınmazın resmi belgelerin uygulanması neticesinde orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle 19.06..2006 tarihinde dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Kasabası … Mahallesinde genel arazi kadastro çalışmalarının 25.05.2006 – 26.06.2006 tarihleri arasında; 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırmasına ilişkin tutanaklarında 06.03.2006 – 06.04.2006 tarihleri arasında 30 gün süre ile ilana çıkarılacağı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın reddine taşınmazın tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel arazi kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve 06.03.2006 – 06.04.2006 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya içinde mevcut kadastro mahkemesinin 2006/10 esas sayılı dava dosyasından orman yönetiminin bu dosya ile dava dilekçesine ekli krokide 188, 189, 190, 191, 192, 193 ve 194 numaraları ile gösterilen yerler içinde kalan taşınmazların tamamına yönelik olarak orman kadastrosuna itiraz davası açtığı ve çekişmeli 201 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 188 numaralı bölme içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece daha sonra 188 nolu bölme içinde kalan 201 ada 11, 21, 189 ada 437, 438 ve 202 ada 10, 11 parsellere yönelik olarak … tarafından tespit maliklerine yönlendirilerek açılan kadastro tespitine itiraz davalarının 2006/10 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Orman Yönetimi tarafından Kadastro mahkemesinin 2006/10 esas sayılı dava dosyası ile 188, 189, 190, 191, 192, 193 ve 194 numaraları ile gösterilen bölümler içinde kalan tüm taşınmazlara yönelik dava açılmıştır.
3402 Sayılı Yasanın 22.02.2005 gün ve 5304 Sayılı Yasa ile değiştirilmesinden sonra çıkartılan ve 26.09.2005 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Taşınmaz Malların Sınırlandırma, Tesbit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 17/b-2. maddesinin 9. fıkrasında “Askı ilan süresi içinde ormanın sınırlandırma ve tesbitine dava açılması durumunda, ormanın davaya konu edilen sınırları kesinleşmeyeceğinden, bu sınırlara bitişik gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazların tesbiti sırasında dava devam ediyorsa, ormanla müşterek sınırları davalı bırakılır ve tutanakları düzenlendikten sonra açıklayıcı bir yazı ile Kadastro Mahkemesine intikal ettirilir.”
3402 Sayılı Yasanın 5. maddesinde; “Kadastro Müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge ve örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenlerine verir. Listenin müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal kadastro müdürüne bildirilir”
Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri Hakkındaki Yönetmeliğin 7/a maddesinde; “Kadastro tutanağı henüz düzenlenmeden dava açılmışsa; çalışma alanında bulunan taşınmaz mallarla ilgili olarak … açılan davaların mahkemelerce kadastro müdürlüğüne bildirilmesi üzerine, Kadastro Müdürünce bu listeler derhal kadastro teknisyenlerine verilir. Dava listelerinde belirtilen taşınmaz malların kadastro tutanağı henüz düzenlenmemiş ise, davanın mahiyetine göre, teknisyenlerce bu yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca sınırlandırma ve tesbit yapıldıktan sonra 6. maddesine göre işlem yapılır.”Aynı Yönetmeliğin 5/a maddesinde; “Dava mülkiyete yönelik ise, taşınmaz mal teknisyenlerince ölçülüp tarafların iddiaları, varsa belgeleri muhtar ve bilirkişi beyanlarına göre değerlendirildikten sonra, sonuçları ve varacakları kanaatları tutanağın edinme sebebi sütununda etraflıca açıklanmak ve dosya numarası belirtilmek suretiyle maliki tayin edilmeden kadastro tutanağı düzenlenir.” 6. maddesinde; “Teknisyenlerce Kadastro Müdürlüğüne teslim edilen davalı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile eklerinin Kadastro Müdürünce derhal fotokopisi veya örnekleri çıkartılarak, asılları 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 5. maddesinin son fıkrası uyarınca en geç 7 gün içinde Kadastro Mahkemesine gönderilir.” Bu hükümlerin ve yukarıda açıklanan konuların birlikte değerlendirilmesinde şu sonuca ulaşılmaktadır.
Yörede 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 Sayılı Yasa hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda “olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği” kabul edilip, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince kadastro Mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı … ve Orman Bakanlığının ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmi ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzelkişiliği yada davaya konu taşınmaza zilyed olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel yada tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, … henesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Yasa ve Yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini Kadastro Müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 Sayılı Yasanın 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp, dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir…. tarafından çekişmeli 201 ada 18 nolu parselinde içinde bulunduğu 188 nolu bölüm ile 189,190, 191 ,192,193 ve 194 numaraları bölümler hakkında kadastro mahkemesinin 2006/10 esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığı sabittir. Bu durumda davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri Hakkındaki Yönetmeliğin 7/a maddesinde; “Kadastro tutanağı henüz düzenlenmeden dava açılmışsa; çalışma alanında bulunan taşınmaz mallarla ilgili olarak … açılan davaların mahkemelerce kadastro müdürlüğüne bildirilmesi üzerine, Kadastro Müdürünce bu listeler derhal kadastro teknisyenlerine verilir. Dava listelerinde belirtilen taşınmaz malların kadastro tutanağı henüz düzenlenmemiş ise, davanın mahiyetine göre, teknisyenlerce bu yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca sınırlandırma ve tesbit yapıldıktan sonra 6. maddesine göre işlem yapılır.” Aynı Yönetmeliğin 5/a maddesinde; “Dava mülkiyete yönelik ise, taşınmaz mal teknisyenlerince ölçülüp tarafların iddiaları, varsa belgeleri muhtar ve bilirkişi beyanlarına göre değerlendirildikten sonra, sonuçları ve varacakları kanaatları tutanağın edinme sebebi sütununda etraflıca açıklanmak ve dosya numarası belirtilmek suretiyle maliki tayin edilmeden kadastro tutanağı düzenlenir.” 6. maddesinde; “Teknisyenlerce Kadastro Müdürlüğüne teslim edilen davalı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile eklerinin Kadastro Müdürünce derhal fotokopisi veya örnekleri çıkartılarak, asılları 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 5. maddesinin son fıkrası uyarınca en geç 7 gün içinde Kadastro Mahkemesine gönderilir.” Bu nedenle 188, 189, 190, 191, 192, 193 ve 194 numaralı bölmeler içinde kalan taşınmazların tespit edilerek, bu taşınmazların kadastro tutanaklarının … haneleri boş bırakılarak kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken, bu taşınmazlar hakkında … haneleri doldurularak tutanak düzenlenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle mahkemece öncelikle 188, 189, 190, 191, 192, 193 ve 194 nolu bölmeler içinde kalan taşınmazlar (kadastro paftası ile 2006/10 esas sayılı dava dosyası içinde bulunan ve orman yönetiminin dava konusu ettiği 188, 189, 190, 191, 192, 193 ve 194 numaralı bölmeleri gösterir kroki çakıştırılarak) tespit edilmeli ve bu parsellerin kadastro tespit tutanakları getirtilerek, bu parsellere iliştin kadastro mahkemesinde … tarafından kadastro tespitine itiraz davası açılıp açılmadığı araştırılmalı, (202 ada 10 ve 189 ada 438 parsel hakkında kadastro mahkemesinin 2006/416, 202 ada 22 parsel hakkında kadastro mahkemesinin 2006/396, 201 ada 11 parsel hakkında kadastro mahkemesinin 2008/70, esas numarası ile dava açıldığı bu dosyaların 2006/10 esaslı dava dosyası ile birleştirildiği anlaşılmaktadır.) eğer dava açılmış ise bu dosyaların esas numaraları tespit edilmeli ve 188, 189, 190, 191, 192, 193 ve 194 nolu bölme içinde kaldığı saptanan tüm bu parsellere yönelik açılan davalar kadastro mahkemesinin 2006/10 esasında açılan dava dosyası ile birleştirilmelidir. Eğer bir kısım parsellere dava açılmamış ise dava açılmayan parsellerin … hanelerinin boş olduğu kabul edilerek 2006/10 esaslı dava dosyasında davalı haline getirilip 3402 Sayılı Yasanın 27, 28 ve 29. maddeleri hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tesbit tutanaklarında isimleri geçen, yada keşif sırasında belirlenecek olan hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler davaya katılıp kendilerine duruşma günü tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılıp davada taraf oluşturulduktan sonra taraf delilleri ve 3402 Sayılı Yasanın 30. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller de toplanarak dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 06/10/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.