Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/10696 E. 2008/11816 K. 23.09.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10696
KARAR NO : 2008/11816
KARAR TARİHİ : 23.09.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sırasında davalı taraf vekili 24.03.2008 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur.
Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davalı vekili yargılama sırasında mahkemeye sunduğu 24.03.2008 tarihli dilekçe ile; mahkeme hakimi …’ın (…) davayı haklı gerekçeler olmadan celse aralarını uzun tutarak sürüncemede bıraktığını, 27.12.2007 günlü oturumda ise; “davacı vekiline … hakkında dava açması, açacağı davanın numarasın mahkemeye bildirmesi halinde dosyaların birleştirilmesi hususunda süre verilmesine” şeklindeki ara kararı ile davacıya ihsası rey’de bulunarak yol gösterdiği, bu nedenle tarafsızlığını yitirdiğini belirterek reddi hakim talebinde bulunmuştur.
Reddi inceleyen mercii; H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde belirtilen ve hakimin reddini gerektiren hususların somut olayda gerçekleşmediğini belirterek reddi reddetmiş, karar davalı vekiline 08.04.2008’de tebliğ edilmekle, hüküm davalı vekilince bir miktar masraf yatırılarak süresinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı vekilinin temyiz masraflarını eksik yatırdığı görülmekle, eksikliğin giderilmesi için “7 gün içinde eksikliğin mahkeme dosyasına yatırmanız, yatırmadığınız takdirde temyiz itirazınızdan vazgeçmiş sayılacağınız husus ihtaren tebliğ olunur” şeklinde bir mıhtıra çıkarıp davalı vekiline 05.06.2008’de tebliğ edilmesine karşın, temyiz masraflarının belirtilen sürede mahkeme veznesine yatırılmaması üzerine, mahkemece 01.07.2008 gün 2008/62 D. İş … ile “davalılar vekilinin temyiz itirazından vazgeçmiş sayılmasına…” karar verilmiştir.
Davalılar vekili bu defa muhtırada belirtilen temyiz ve tebligat masraflarını 08.07.2008 günlü dilekçesi ekinde mahkemeye yatırıp, mahkemece çıkarılan muhtıranın usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz talebini yinelemiştir.
Bilindiği üzere H.Y.U.Y.’nın 434./3. maddesi “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde, temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432. maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır” hükmünü içermekte olup, mahkemece yapılan işlem bu yasa maddesini uygulamaktan ibarettir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkemenin “davalılar vekilinin temyiz itirazından vazgeçmiş sayılmasına” ilişkin usul ve yasalara uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23.09.2008 günü oybirliği ile karar verildi.