Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/10286 E. 2008/17193 K. 02.12.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10286
KARAR NO : 2008/17193
KARAR TARİHİ : 02.12.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosu aplikasyonunun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 30/4/2008 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25/11/2008 günü için yapılan tebligat üzerine, davacı … vekili avukat … geldi,karşı taraftan ORMAN YÖNETİMİ vekili avukat … … geldi başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Köyü 366 parsel sayılı taşınmazı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünden ihale ile 26.02.1997 tarihinde satın aldığını, … Orman İşletme Şefliği tarafından ağaç dikmek ve düzenleme yapılmak üzere iş makinesinin çalışmasında sakınca olmadığına ilişkin yazı verildiğinden,dava konusu taşınmazı iş makineleri ile arazi tasfiyesi yaparak … ve meyve fidanları diktiğini, ne var ki daha sonra … Orman İşletme Şefliğince hakkında suç tutanağı düzenlenerek İzmir 6.Ağır Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldığını ve halen yargılamanın devam ettiğini, … Köyü mülki hudutları içindeki ormanların tahdidinin 1947 yılında yapılıp kesinleştiğini, dava konusu parselin … Köyü sınırları içerisinde olduğu halde, 1977 yılında 1744 sayılı yasa gereğince … köyünde kesinleşmiş orman tahdidinin aplikasyonunu yapılırken … köyü ile … köyü arasındaki mülki hududa veı daha önce yapılmış ve kesinleşmiş orman tahdit hattına uymadığını ileri sürerek … Köyü sınırları içindeki 366 parselin … köyü orman tahdit sınırları içinde kalmasına neden olan 2759, 726, 727 sayılı orman sınır noktalarını birleştiren aplikasyon hattının iptalini ve dava konusu parselin orman sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğuna karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ORMAN KADASTROSU APLİKASYONUNUN İPTALİ istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1949 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdidi ve 22.03.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki;mahkemece karara dayanak alınan 26.03.2008 tarihli uzman bilirkişi rapor ve aynı tarihli ek raporlarında 1949 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdidinin açı ve mesafelerinin hatalı olduğu, uygulamada belli bir noktadan mevcut açı ve mesafelerin
-2-

2008/10286-17193

uygulanması ile yine bir sonraki noktaya ulaşılamadığını arada kilometrece farklar oluştuğunu, böyle durumlarda tutanaklardaki tarife uyulması gerektiğini, dava konusu parselin yakınındaki en yakın orman sınırını belirleyen 672, 726, 727,728 sayılı orman sınır noktalarının aynı zamanda … köy ile … köylerinin mülki sınırı olduğunu ve 1949 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdit krokisinde görüldüğünü, komisyonun da 1977 yılında orman sınırının bu krokiye dayanarak köy sınırını geçirildiğini ve orman sınır noktalarını bu hat üzerinde dağıtıp ilan ettiğini, bu duruma itiraz olmadığını, orman kadastro komisyonunun 4 nolu ekibince orman tahdit noktalarının köy sınırına uygulanması vasıf yönünden arazi meyli bitki örtüsü itibari ile de parselin eylemli orman niteliğinde olması amenajman planı ve … fotoğraflarında da parselin büyük bölümünün bitki örtüsü ile kaplı görülmesi nedeni ile ve uygulanabilecek başka bir alternatif işlemi bulunmadığından orman kadastro komisyonunun 1977 yılında yapmış olduğu aplikasyon işleminin doğru olduğu kanaatinde olduklarını, aplikasyonun iptalini gerektirir bir durum bulunmadığını belirtmişler ise de eklenen krokide … köyünde 1953 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdidine ilişkin harita ile … Köyünde 1949 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdidine ilişkin haritanın dava konusu yer ile ilgili olan ve her iki köyün sınırının ortak olduğu hatların kenarlaştırılarak davaya konu taşınmaz ile her iki köydeki komşu parsellerin tahdide göre konumu gösterilmediği için, saptanmış olan bulgu ve ulaşılan sonucun denetlenme olanağı bulunmamaktadır.Yargıtay denetimine açık olmayan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde iki harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, … köyünde 1953 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdidine ilişkin harita ile … köyünde 1949 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdidine ilişkin haritanın dava konusu yer ile ilgili olan ve her iki köyün sınırının ortak olduğu hatların kenarlaştırıldıktan sonra, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre davaya konu taşınmaz ile her iki köydeki komşu parsellerin tahdide göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon

-3-
2008/10286-17193

ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 550.00.-YTL. vekalet ücretinin davalı … YÖNETİMİ’nden alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 02/12/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.