Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/10273 E. 2008/14495 K. 05.11.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10273
KARAR NO : 2008/14495
KARAR TARİHİ : 05.11.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALLAR : HAZİNE- …

Taraflar arasındaki mera komisyon kararına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, … Köyü 1100 sayılı pareslin orman sayılan yerlerden olmasına rağmen, mera komisyonunca 4342 Sayılı Yasaya göre yapılan çalışmada mera olarak sınırlandırıldığını bildirerek, sınırlamanın iptalini ve taşınmazın orman olarak Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile (A) işaretli 1265 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, kalan kısım hakkındaki davanın reddine ve önceki … adına ipkasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında seri bazda yapılıp 29/12/1973 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1978 yılında kesinleşmiştir. Mera Komisyonunca yapılan çalışmalar 07/08/2007 – 08/09/2007 tarihleri arasında askıya çıkarılmış, dava askı ilan süresi içinde açılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki, mahkemece 19.11.2007 tarihinde tek keşif yapılmış ve keşfe bir orman, bir …, bir ziraat bilirkişi götürülmüştür. Ancak … ve orman bilirkişiler dosyaya aynı tarihli iki farklı rapor sunmuşlardır. Bu raporların hakim havale tarihleri farklıdır. … bilirkişi tarafından parselin geometrik durumu her bir raporda farklı gösterilmiş, yine orman bilirkişi de raporun birinde taşınmazın tamamının orman kadastro sınırı içinde olduğunu, diğerinde ise kısmen (A bölümünün) orman sınırı içinde olduğunu açıklamıştır.Raporlardaki bu çelişki bir yana uzman bilirkişinin kesinleşen orman kadastro haritasını uygulama biçimi de yetersiz olup komşu orman sınır hatlarından bağımsız tek bir hat ve iki orman sınır noktası gösterilmiştir. Uygulanan orman kadastro haritası ile kadastro paftası dosyada bulunmamaktadır.Bundan ayrı çekişmeli taşınmazın ve komşularının arazi kadastro tutanakları da getirtilmemiştir. Böylesine yetersiz araştırma ve çelişkili raporlara göre hüküm kurulamaz.
O halde; mahkemece öncelikle yörede yapılan orman kadastro haritası ,çekişmeli taşınmazı komşularıyla birlikte gösteren arazi kadastro pafta örneği, çekişmeli taşınmaz ile komşu 1099, 1135 parsellere ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanağı kayıt ve belgeler ilgili yerlerden getirtilmeli, orman yönetimi taşınmazın 6831 sayılı yasanın 1. maddesine göre orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ettiğine göre önceki keşiflerde görev almamış bir … elemanı ile uzman orman mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazın hem en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı hem de orman kadastro haritalarındaki konumu kadastro paftası ile irtibatlandırılmak ve ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerden geçen en az 7 – 8 orman sınır
-2-
2008/10273-14495

noktası gösterilmek suretiyle belirlenmeli; taşınmaz kesinleşen orman sınırı dışında kalsa bile öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; komşu 1099 parsel ile birlikte düşünüldüğünde taşınmazın 6831 sayılı yasanın 17/2. maddesine göre orman içi açıklığı olup olmadığı tartışılmalı, komşu taşınmazlara uygulanan kayıt varsa çekişmeli taşınmaz yönünün ne olarak nitelendirildiği araştırılmalı , böylece toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de taşınmazın (A) bölümü dışındaki bölümünün mera olarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde “önceki … adına ipkasına” şeklinde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 05/11/2008 günü oybirliğiyle karar verildi.