Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/1024 E. 2008/5167 K. 02.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1024
KARAR NO : 2008/5167
KARAR TARİHİ : 02.04.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tespit davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.12.2006 gün 2006/14513-18419 sayılı bozma kararında özetle; “Hükme dayanak yapılan orman ve ziraat bilirkişi tarafından müşterek düzenlenen raporda; çekişmeli Kütahya Merkez … Köyünde bulunan 3037, 3117 ve 3118 parsel sayılı taşınmazların üzerine 1999 yılında orman fidanlarının dikildiği, fidanlar canlı iken 16.1.2000 tarihinde orman kadastrosunun yapıldığı, taşınmazların orman tahdidi içine alındıkları, üzerlerinde sürüngen ardıç, meşe çalısı ve mera bitkileri bulunduğu, ana kayanın yüzeye çıktığı, ana kaya kireçli olduğundan üzerindeki toprağında kireçli olduğu, arazilerin tarımsal değerinin olmadığı, 1957 tarihli memleket haritasında 3037 parselin tamamının yeşil renkli ormanlık alanda gözüktüğünden orman sayılan yer olduğu, 3117 ve 3118 parsellerin ise açık alanda gözüktüklerinden orman sayılmayan yerlerden olduklarının açıklandığı, orman kadastrosunun (tahdidinin) kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı ve hukuki niteliğinin orman tahdit tutanak ve haritalarının uygulanması ile belirleneceği, çekişmeli taşınmazların 2000 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritasının içinde kaldıklarının tüm dosya kapsamıyla sabit olduğu, kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerde özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümlerinin uygulanmayacağı, dolayısıyla alım ve satıma konu olamayacağı, ancak 6831 sayılı yasanın 11/4 maddesi uyarınca resen orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edileceği, Hazinenin, tapulu taşınmazını orman yetiştirmek üzere tahsis etmesi halinde, o taşınmazın özel mülk olmaktan çıkacağı ve kamu emlaki niteliğine dönüşeceği, Hukuk Genel Kurulunun 03.06.1998 tarih ve 1998/8-347 Esas, 1998/394 Karar sayılı kararının da bu doğrultuda olduğu, 178 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 13/d maddesinde genel bütçeli bir idareye tahsis edilen bir yerin tahsisinin kaldırılabilmesi için; tahsis amacının ortadan kalkması, ya da amaç dışı kullanılması halinde mümkün olduğu, Çekişmeli taşınmazlar üzerinde hali hazırda dahi orman fidanlarının bulunduğu hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında ve Kütahya Valiliğinin oluşturduğu komisyon tarafından düzenlenen raporda da açıklandığı, bu durumda somut uyuşmazlıkta tahsisin amacının ortadan kalmadığı ve amaç dışı kullanımın bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, kaldıki Orman Bakanlığının (Orman Genel Müdürlüğü) tahsisin kaldırılması yönünde herhangi bir talebinin de mevcut olmadığı, dava konusu taşınmazların kamu yararı amacıyla orman olarak tahsis işlemi yapıldığı halde, kamu yararı gözetilmeksizin usul ve yasaya aykırı biçimde bu amaç dışlanarak özel mülkiyete açılmasının kamu hizmeti kavramı içinde yer alamayacağı, ormanların içinde kalan taşınmaza imar ve inşaat izni verilmek suretiyle oluşacak yapılanma sonucu çevre ormanların coğrafi ve fiziki açıdan büyük zarar göreceği ,dava konusu taşınmazlar hakkındaki tahsisin kaldırılması ve Kütahya Ticaret Borsasına satılmak istenmesinin usulsüz olduğu ve yasal dayanağının bulunmadığı, açıklanan nedenlerle Hazine tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları uygulanarak taşınmazların bu belgelerdeki konumuna göre yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiş hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tespit niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 2000 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 02/04/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.