Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/10117 E. 2008/14186 K. 30.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10117
KARAR NO : 2008/14186
KARAR TARİHİ : 30.10.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki 2/B madde uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, yörede 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sırasında … Köyündeki taşınmazın tamamının orman sınırı içinde olduğu halde, 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasa hükmüne göre 2001 yılında yapılıp 14.06.2005 – 14.12.2005 tarihleri arasında ilan edilen, … Köyünde yapılan orman kadastrosunda kadastrosu yapılan ormanların aplikasyonu, sınırlandırması yapılmamış yerlerin orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması sonucu hatalı işlemle, orman niteliğini yitirmediği halde P.XXIV poligon numarasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, 2/B işleminin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın REDDİ ile 98 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 3302 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince 33 numaralı parsel olarak orman sınırları dışına çıkarılan arazinin tarım arazisi vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın zilyetinin … oğlu … … olduğunun beyanlara yazılmasına karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer … Köyüne bağlıyken, dava tarihinden önce 1949 yılında yapılıp, 21.11.1949 tarihinde ilan edilerek 21.02.1950 tarihide kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2001 yılında … köyünde yapılan orman kadastrosunda kadastrosu yapılan ormanların aplikasyonu, sınırlandırması yapılmamış yerlerin orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması yapılıp, 14.06.2005 tarihinde ilan edilmiştir.
1. Mahkemece davanın 6831 Sayılı Yasanın 2/B Madde uygulamasına itiraz olduğu, 6831 Sayılı Yasanın 11. Maddesi gereğince bu davada Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu, ancak bu dava sonunda davacının haklı olduğu anlaşılırsa, davanın kabulüyle, yapılan işlemin iptaline, davacının haksız olduğu anlaşıldığı taktirde de, tapuya tescil ve beyanlar hanesine kullanıma ilişkin şerh yazılması istemiyle dava açılmadığı gibi, Kadastro Mahkemesinin tescil davasında görevli olmadığı, sadece davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş, dava P.XXIV numaralı 2/B poligonu için açıldığı ve 33 numaralı her hangi bir parsel bulunmadığı halde, infazda tereddüde yol açacak biçimde, 98 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 3302 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince 33 numaralı parsel olarak orman sınırları dışına çıkarılan arazinin tarım arazisi vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın zilyetinin … oğlu … … olduğunun beyanlara yazılmasına karar verilmiştir.

2. Diğer taraftan; mahkemece eski tarihli memleket haritası ile orman kadastro tutanak ve haritaların uygulanmasına keşif sonucu düzenlenen orman yüksek mühendisi bilirkişi raporuyla, çekişmeli taşınmazın 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini tam olarak yitirdiğinin belirlendiği gerekçesiyle Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş,
Orman Yönetimine bağlı orman mühendisi bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 13.10.2005 tarihli inceleme raporunda, çekişmeli P.XXIV nolu 2/B poligonunun, 120-130 yaşlarında … ağacı ile mersin çalıları ve meşe ağacının da bulunduğunun belirlendiği, ziraat uzmanı bilirkişinin ise taşınmazın 7-8 yıldır tarımda kullanıldığı, kısmen humuslu ve orman toprağı olması nedeniyle nitelik yitirmediğini bildirildiği halde, bu çelişkiler yöntemince giderilmemişse de;
Ziraat uzmanı bilirkişinin keşif günkü teknik bulgularına göre çekişmeli taşınmazın nitelik kayıp ettiğinden söz edilemeyeceği gibi, 6831 Sayılı Yasanın değişik 2/B maddesinde “bilim ve fen bakımından orman niteliğinin kaybında” ki amaç doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybıdır. Yoksa her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, erozyona sebep olacak veya önleyecek biçimde teraslama yapması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi “bilim ve fen bakımından” nitelik kaybı olmayıp suç oluşturacak eylemlerle nitelik kaybettirmek ve eylemin doğal sonucu olarak da erozyona sebep olmak ve ormanı yok etmektedir.
Anayasanın 169. maddesindeki “devlet ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz” ve “ormanlara zarar verecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez” hükümleri karşısında yasa koyucunun bu yolun açılmasını amaçladığı düşünülemez. Aksi halde, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesinin, ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribatına ve yok edilmesine izin veriyormuş gibi bir sonuca ulaşılır ki, bunu kabul etmek olanaksızdır. Suç teşkil edecek biçimde zorlama yolu ile ormanın niteliğinin yok edilmesi yasalarla korunamaz.
Mahkeme, bilirkişinin soyut görüşü ile bağlı olmayıp, bilirkişiler tarafından saptanan bilimsel ve teknik bulguları hukuk bilgisi ile serbestçe değerlendirerek sonuca ulaşır. Yukarıda anlatıldığı gibi çekişmeli taşınmazın hemen hemen tüm yönlerinden ormana, Güneyden ise orman sayılmayan diğer alanlara bitişik olduğu, bu haliyle orman açması şeklinde olduğu, üzerindeki … ağacı ve çevresindeki maki nitelikli mersin çalıları nedeniyle 31.12.1981 tarihinden önce nitelik yitirdiği kabul edilemeyeceği gibi, çekişmeli taşınmazın, Orman Yönetimi bünyesinde çalışan uzmanlarca orman niteliğini yitirmediği yönünde düzenlenen raporlarla belirlenip, orman niteliğiyle tapuya tescili istendiğine, 18.11.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4999 Sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11/5 maddesi taşınmazın niteliğini belirleme konusunda Hazine’ye taktir hakkı vermeyip, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu yerler Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir” hükmü getirildiği ve somut olayda henüz 2/B madde uygulamasının kesinleşmediği, orman sayılan yerlerdeki zilyetliğe değer verilemeyeceği gözetilerek Orman Yönetiminin davasının kabulüyle, 147, 2356, 2357, 2358, 2359 ve 147 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattı içindeki alanın, P.XXIV numarasıyla, 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkin orman kadastro işleminin iptaline ve bu taşınmazın çevresindeki sınırlaması itirazsız kesinleşen orman alanları ile birlikte 6831 Sayılı Yasanın 11/4 maddesi gereğince devlet ormanı olarak Hazine adına tapuya tesciline” karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle; Hazinenin, birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle de, davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 30/09/2008 günü oybirliği ile karar verildi.