Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/9698 E. 2007/11452 K. 27.09.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9698
KARAR NO : 2007/11452
KARAR TARİHİ : 27.09.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ile davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı … 21.02.2007 tarihli dilekçesiyle, … Köyü (Mahallesi) 25563 ada 2 sayılı parselin, tapuda kendi adına kayıtlı olduğu, taşınmazın ormanla ilgisinin olmadığını, Hazine tarafından taşınmazın tapu kaydının iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin, Asliye 8. Hukuk Mahkemesinin 2005/254 Esas ve 2006/110 Karar sayılı kararının kesinleştiğini, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde tapuya konulan şerhin yasal dayanağı olmadığını, yasal olmayan şerhin iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli … köyü 25563 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan “6831 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesine istinaden Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalmaktadır” şeklindeki şerhin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından esas ve vekalet ücretine, davacı gerçek kişi vekili tarafından da, vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki 6831 sayılı yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönündeki şerhin silinmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
Arsa niteliğinde ve 4945 m2 yüzölçümünde, tapuda davalı adına kayıtlı olan çekişmeli imar parseli, arazi kadastrosunda Haziran 1327 tarih ve 31 sıra numaralı tapu kaydı ile ½ şer payla … … ve … … adlarına tesbitleri itirazsız kesinleşen 8600 m2 ve 106900 m2 yüzölçümündeki … köyü 91 ve 92 sayılı parsellerden, 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifrazen oluşmuş, intikal ve taksim ile davalı …’a geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve Hazinenin tapu maliki gerçek kişiler aleyhine, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasıyla açılan davanın çekişmeli parselin imar yoluyla geldiği ve fiilen içinde kaldığı 91 sayılı kadastro parseli için … Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 15.5.1997 gün ve
1995/1189-396 sayılı kararı, 92 sayılı kadastro parseli için de … Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 15.5.1997 gün ve 1995/1190-397 sayılı kararı ile red edildiği, kararların Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından da onanarak kesinleştiği, yine Hazine tarafından aynı sav ile çekişmeli 25563 ada 2 sayılı parselin tapu kaydının iptale ve tescili istemiyle açtığı davanın, kesin hüküm nedeniyle reddine ilişkin … 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2006 gün ve 2005/254-110 sayılı kararının, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2006/10880-14478 sayılı kararıyla onandıktan sonra karar düzeltme yolu kullanılmadığı için 29.12.2006 tarihinde kesinleştiği, Asliye 5. Hukuk Mahkemesi ve Asliye 8. Hukuk Mahkemesinin sözü edilen bu kararlarının, somut olaydaki davanın tarafları için, çekişmeli taşınmazın makiye ayrılmakla orman rejimi dışına çıkarıldığı yönünde, HYUY 237 madde anlamında kesin hüküm oluşturduğu, uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olsa da, kesinleşmiş mahkeme kararları nedeniyle çekişmeli taşınmazın mülkiyeti ve niteliği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, mahkemece verilen şerhin silinmesine ilişkin kararın, taşınmazın mülkiyetini ve niteliğini değiştirmediği, kesinleşen mahkeme kararları nedeniyle yasal dayanağı kalmayan şerhin kaldırılmasından ibaret olduğu, bir hakkın kurulması yada ortadan kaldırılmasına yol açmayacağı, gözetilerek davanın kabulüne ve haklı çıkan taraf yararına maktu avukatlık ücretine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Davalı gerçek kişinin ve davalı Hazinenin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/09/2007 günü oybirliği ile karar verildi.