Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/913 E. 2007/3893 K. 26.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/913
KARAR NO : 2007/3893
KARAR TARİHİ : 26.03.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında …Köyü 111 ada 19 ve 27 parsel sayılı sırasıyla 717872,73 m2 ve 110940,52 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, … ve çalılık niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, 111 ada 27 nolu parsele davacılar … …, … …, M. … …, … …, … ve … … ise 111 ada 19 nolu parsele yonelik olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile dava açmışlardır. Orman Yönetimi taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davaya müdahil olmuştur. Mahkemece müdahil Orman Yönetiminin davasının reddine, davacı …’ın 111 ada 27 parsele yönelik davasının kısmen kabulü ile fenni bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen ve tarıma elverişli alandan, krokinin doğusundan 85393,03 m2 lik kısmın … … adına tesciline, miktar fazlası 3247,92 m2’lik kısmın taşınmazın doğusundan ayrılarak Hazine adına tapuya tesciline. 111 ada 19 parsel açısından davacıların davasının kısmen kabulü ile fenni bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen ve tarıma elverişli olan alandan ve krokinin batısından başlamak üzere 1909,72 m2 lik … … adına; (C) ile gösterilen ve … …’a verilen yerin bitişiğinden başlamak üzere 7078,60 m2 lik yerin … adına; (C) ile gösterilen ve …’a verilen yerin bitişiğinden başlamak üzere 677,11 m2’lik yerin … … adına; (C) ile gösterilen ve … …’a verilen yerin bitişiğinden başlamak üzere 2949,35 m2’lik yerin … … adına; (C) ile gösterilen ve … …’a verilen yerin bitişiğinden başlamak üzere 1909,72 m2’lik yerin M . … … adına tapuya tesciline; fenni bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen alanda davacılara verilen yerler çıkarıldıktan sonra miktar fazlası olarak kalan 227818,58 m2’lik kısım ile fenni bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen ve tarıma elverişli olmayan 83064,78 m2’lik ve (B) ile gösterilen ve tarıma elverişli olmayan 395049,12 m2’lik kısımların tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.

Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Davacı gerçek kişilerin davası kısmen kabul edildiği ve davacılar adına çekişmeli 111 ada 19 ve 27 nolu parsellerin (C) ile gösterilen kısımlarından farklı miktarlarda yerler tescil edildiği halde fenni bilirkişi tarafından davacı gerçek kişilere verilen yerler ile hazine adına tescile karar verilen yerler kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmemiştir. Mahkeme hükmü bu hali ile infaza elverişli değildir. Ayrıca taşınmazların 1980 – 1990 yıllarında … alanı olarak kullanıldığı da kesin olarak tespit edilmemiştir.
Mahkemece 1980 ve 1990 lı yıllara ait … fotoğrafları ve memleket haritası ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest ziraat mühendisleri arasından seçilecek üç ziraat mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazların bu tarihlerde ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip davacıların kullandıkları kısımların fiili durumlarını da ayrı ayrı belirtir şekilde rapor alınmalıdır.Ayrıca davacılar , kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle zilyetliğe dayanmaktadır. Zilyetlik maddi bir olgu olup, bunun tanık dahil her türlü delille kanıtlanması gerekir. Mahkemece, taraflardan tanıkları sorulup, H.Y.U.Y.’nın 259. ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli ve fenni bilirkişiye infaza elverişli kroki çizdirilerek oluşacak sonuça göre karar verilmelidir. Eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26/03/2007 günü oybirliği ile karar verildi.