Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/9057 E. 2007/11765 K. 03.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9057
KARAR NO : 2007/11765
KARAR TARİHİ : 03.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 123 ada 341 ila 344 parsel sayılı sırasıyla 643,40 m2 – 1.841,25 m2 – 4.498,31 m2 – 2.468,41 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı … adına tespit edilmişlerdir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 123 ada 344 parselin kadastro tespitinin iptal edilerek ham … niteliği ile Hazine adına, 123 ada 341, 342 ve 343 parsellerin tespit gibi davalı adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmıştır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Çekişmeli taşınmazların dört tarafı 123 ada 236 sayılı orman parseli ile çevrili olup, davalı tapu kaydına tutunmamıştır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık niteliğinde olup zilyetlik yoluyla kazanılmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Hukuk Genel Kurulunun 10.12.1997 gün 1997/20 – 808 E., 1997/1039 K.; 13.10.1999 gün 1999/8-689E, 1999/822 K; 10.11.2004 gün 2004/7-531-E, 2004/582 sayılı kararları da bu yöndedir. Diğer taraftan tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş, kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca; bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez. 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca taşınmazın 4 tarafının ormanla çevrili olması ve mülkiyet belgesinin bulunmaması halinde orman bütünlüğünün bozulduğu, orman içi açıklığın oluştuğu kabul edilmektedir.
Hal böyle iken çekişmeli taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03.10.2007 günü oybirliği ile karar verildi.