Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/9038 E. 2007/11764 K. 03.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9038
KARAR NO : 2007/11764
KARAR TARİHİ : 03.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 104 ada 14 ve 22 parsel sayılı sırasıyla 1.184,50 m2 – 1.516,81 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 104 ada 22 parselin kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına, 104 ada 14 parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmıştır.
Hazinenin temyiz itirazları 104 ada 14 parsel sayılı taşınamaza yönelik olup, mahkemece bu parsel hakkında verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Temyize konu taşınmaz ile komşularının dört tarafı 104 ada 386 sayılı orman parseli ile çevrili olup davalı tapu kaydına tutunmamıştır. Bu durumda çekişmeli taşınmaz 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık niteliğinde olup zilyetlik yoluyla kazanılmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Hukuk Genel Kurulunun 10.12.1997 gün 1997/20 – 808 E., 1997/1039 K.; 13.10.1999 gün 1999/8-689E, 1999/822 K; 10.11.2004 gün 2004/7-531-E, 2004/582 sayılı kararları da bu yöndedir. Diğer taraftan tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş, kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır.Ayrıca; bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez. 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca taşınmazın 4 tarafının ormanla çevrili olması ve mülkiyet belgesinin bulunmaması halinde orman bütünlüğünün bozulduğu, orman içi açıklığın oluştuğu kabul edilmektedir. Hal böyle iken 104 ada 14 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya
tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03/10/2007 günü oybirliği ile karar verildi.