YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8756
KARAR NO : 2007/9194
KARAR TARİHİ : 28.06.2007
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.06.2006 tarih 2006/6873-8281 sayılı bozma kararında özetle: “Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın resmi belgelerde açık alanda kaldığı, ancak dairenin iade kararı üzerine düzenledikleri raporda ise, resmi belgelerde kısmen yeşil alanda kaldığı açıklanmış olup, yeniden orman ve fenni bilirkişiler ile çekişmeli taşınmazın resmi belgelerdeki konumunun belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu … Köyü 192 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (B) harfli bölümünün orman niteliği ile Hazine, (A) harfli bölümün ise, düzeltilen yüzölçümü ile tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan incelemede uzmanlığına başvurulan orman ve … bilirkişileri müşterek olarak düzenledikleri raporda çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün 1966 tarihli memleket haritasında yeşile … ormanlık alanda kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğunu, (A) harfli bölümün ise açık alanda kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu açıklayarak taşınmazın resmi belgelerdeki konumunu işaretlemişlerdir. Ancak, tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmaz ile aynı ada içinde bulunan 2 ila 11 parsellere yönelik olarak … tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davaları neticesinde bu taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili yolunda hükümler kurulduğu ve derecaattan geçerek kesinleştikleri, 12 parsele yönelik olarak Orman Yönetiminin açmış olduğu kadastro tespitine itiraz davası neticesinde kadastro mahkemesinin 31.03.2005 tarih 2004/140-28 sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği, çekişmeli taşınmaza komşu olan 13 parsele yönelik olarak … tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasında mahkemece verilen hükmün aynı gün dairemizin 2007/8798 sayılı dosyasında incelendiği ve bu dosya ile birlikte değerlendirildiği, uzman bilirkişilerinin çekişmeli taşınmazı memleket haritasında işaretledikleri yerde açık alanda dahi iğne yapraklı ağaç rumuzunun ve (A) harfli bölüm üzerinde de halen 2 adet meşe ağacının bulunduğu, mülkiyet belgesinin olmadığı ve taşınmazın tüm yönlerden etrafının orman niteliğindeki taşınmazlar ile çevrili olduğu göz önüne alındığında 6831 Sayılı Yasanın 17/2 maddesi gereğince orman içi açıklık olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacı … Yönetiminin davasının tamamen kabulü gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 28.06.12007 günü oybirliği ile karar verildi.