Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/8591 E. 2007/10963 K. 20.09.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8591
KARAR NO : 2007/10963
KARAR TARİHİ : 20.09.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastro çalışması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi ile davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişi, … Köyü DALOĞLU VE BÜYÜKSEKİ mevkiinde bulunan taşınmazın üzerinde zilyetliğinin bulunduğunu, ancak yörede 01.06.2005 tarihinde ilan edilen orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içine alındığını belirterek çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması talebi ile orman kadastro çalışmasına 6 aylık askı ilan süresi içinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın KISMEN KABULÜNE, çekişmeli DALOĞLU GEVENLİ mevkii 4135.34 m2’ik taşınmaz yönünden orman kadastro çalışmasının iptaline, bu bölümün orman sınırları dışına çıkarılmasına, Büyükseki mevkiindeki taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6 aylık askı ilanı içinde açılan orman kadastro çalışması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davası niteliğindedir
Hükme esas alınan uzman orman bilirkişi kurulu, Daloğlu Gevenli mevkiindeki 4135.34 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1963 tarihli memleket haritasında beyaz renkli açık alanda kaldığını ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu,büyükseki mevkiindeki 2181.80 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ise ormanlık alanda kaldığını ve orman sayılan yerlerden olduğunu açıklayarak çekişmeli taşınmazların resmi belgelerdeki konumlarını işaretlemişlerdir.
1- Davacı gerçek kişilerin temyiz itirazları yönünden;
Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, çekişmeli Büyükseki mevkiindeki taşınmazın resmi belgelerde resmi belgelerde yeşile … ormanlık alanda kaldığı, eğiminin % 35 olduğu ve … muhafaza özeliği taşıdığı, üzerinde halen dağınık ve münferit olarak …, …, karaçalı vs. orman ağaçlarının bulunduğu ve orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmakla temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Daloğlu Gevenli mevkiindeki taşınmazın resmi belgelerde açık alanda kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu uzman bilirkişi kurulu tarafından açıklanmasına rağmen dosya kapsamından ve dosyadaki memleket haritasının incelenmesinden çekişmeli taşınmazın yörede yapılan orman kadastro çalışmasında 28 nolu … alanı olarak bırakılan iç poligonabitişik olduğu, ancak bu iç poligon ile birlikte memleket haritasında tüm yönlerden 5-20 metre boyunda iğne yapraklı ağaç rumuzlu alanlar ile çevrili olduğu, münhani eğrilerinin sık olduğu eğimin yüksek olduğu, dolayısı ile … muhafaza karakteri taşıdığı, memleket haritasında yeşile … olmayan alanlarda dahi iğne yapraklı ağaç rumuzunun bulunduğu, amenajman haritasında ise, … alanların dahi orman toprağı rumuzu ile gösterildiği saptandığından çekişmeli taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklık olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakta olup, kaldı ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin … yeri niteliğinde olduğu ve halen hali arazi görünümünde bulunduğu uzman bilirkişilerce açıklanmış,dolayısı ile çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı ve 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde dava açabilmek için belirtilen hak sahipliği kavramının da bulunmadığı hususu da sabittir.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacı gerçek kişinin davasının daloğlu gevenli mevkiindeki taşınmaza yönelik olarak da reddi gerekirken, dava konusu daloğlu gevenli mevkiindeki taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın-kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ :1- Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün büyükseki mevkiindeki taşınmaza yönelik olarak ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı gerçek kişilere yükletilmesine,
2- 2. bentte açıklanan nedenlerle; davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün Daloğlu Gevenli mevkiindeki taşınmaza yönelik olarak BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 20/09/2007 günü oybirliği ile karar verildi.