Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/851 E. 2007/2615 K. 05.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/851
KARAR NO : 2007/2615
KARAR TARİHİ : 05.03.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro komisyon kararına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı …mirasçısı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, … 254 parsel sayılı 4070 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tescil ilamı sonucu oluşan tapu kaydı nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca reddedilmiş, davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı …mirasçısı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro komisyon kararına itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu tespit tarihinden sonra yargılama sırasında 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmış ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir.
Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
Yargılama sırasında istenen nüfus aile kayıt tablolarında davalı …’nun sağ olarak gözükmesine rağmen, savcılık kanalıyla yaptırılan zabıta araştırmasında ve temyiz aşamasında sunulan veraset belgesinde 15.02.1993 tarihinde davadan önce öldüğü anlaşılmaktadır. 3402 Sayılı Yasanın 29. maddesinde, dava sırasında davalının davadan önce öldüğünün anlaşılması halinde, davaya mirasçılar aleyhinde devam olunacağı hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca; davalının mirasçıları belirlenip davadan haberdar edilerek taraf teşkili sağlanmalı, iddiaları sorulup gösterecekleri deliller toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Ayrıca, hükme dayanak alınan uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın durumu memleket haritasında incelenmekle birlikte, haritanın orjinal renkli olmayıp elle … olduğu gibi, taşınmazın konumu memleket haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine ablike edilmeden memleket haritasında (X) işaretiyle gösterilmiştir. Bu haliyle bilirkişi raporu taşınmazın öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli olmayıp, bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir. O halde;
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir harita mühendisi veya bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmaza revizyon gören Ocak 1971 tarih 35 nolu tapu kaydı tescil ilamı ile oluştuğundan, kadastro paftası üzerine ablike edilerek yeri gösterilmeli, tescil davasında Orman Yönetimi taraf olmadığından orman araştırması yönünden Orman Yönetimini bağlamayacağı düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı …mirasçısı …’nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 05/03/2007 günü oybirliği ile karar verildi.