YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8142
KARAR NO : 2007/9154
KARAR TARİHİ : 27.06.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sırasında davalılar vekili 02/04/2007 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur.
Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davalılar vekili, 02.04.2007 günlü dilekçesinde, davaya bakan Hakim … … hakkında … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açtıkları, tarafsız kalamayacağı gerekçesi ile hakimin davaya bakmaktan çekinmesi ile birlikte reddi hakim talebinde bulunmuştur.
Red edilen Hakim … … (…)’ın red talebinin yerinde olmadığı, kasıtlı olarak tazminat davası açıldığı görüşü üzerine, dosyayı inceleyen merci hakimliğince davaya bakan hakim hakkında tazminat davası açılmış olmakla, davalılar ile davaya bakan hakim hakkında davacı-davalı ilişkisinin doğması nedeniyle H.Y.U.Y.’nın 29/5-6. maddeleri uyarınca reddi hakim talebinin KABULÜNE karar verilmiş, hüküm davacı İflas İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre, mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
Şöyle ki; H.Y.U.Y.’nın 28. maddesinde hakimin çekinme sebepleri, 29. maddesinde ise, hakimin reddi sebepleri tek tek sayılmıştır. H.Y.U.Y.’nın 29/5. maddesinde “Dava esnasında iki taraftan biriyle davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması” hali reddi hakim sebebi olarak kabul edilmiştir. Bu maddenin reddi hakim sebebi olarak kabul edilebilmesi için, hakim ile taraflardan biri arasındaki davanın, eldeki görülmekte olan davadan önce açılmış olması gerekir. Ancak, bu halde reddi hakim sebebi olarak kabul edilebilir. Yargılama devam ederken mahkeme hakimi hakkında taraflardan birinin şikayette bulunması veya hakim aleyhine dava açmış olması H.Y.U.Y.’nın 29/5. maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Aksinin kabulü halinde yargılamayı yapan tüm hakimlerin taraflarca reddedilmesinin kolaylaşacağı ve bu fıkranın yasanın aradığı amaç dışına çıkmış olacağının kabulü gerekir.
Somut olayda; dava devam ederken hakim hakkında başka bir mahkemede tazminat davası açıldığına göre, H.Y.U.Y.’nın 29/5. maddesi anlamında reddi hakim sebebi sayılamayacağından, davalılar vekilinin reddi hakim talebinin reddedilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 27/06/2007 günü oybirliği ile karar verildi.