Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/773 E. 2007/1568 K. 13.02.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/773
KARAR NO : 2007/1568
KARAR TARİHİ : 13.02.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri … Köyü Kösrelik mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 15/09/1975 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasanın değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1976 – 1977 yılları arasında yapılmış ve sonuçları 16/03/1978- 14/04/1978 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dava Medeni Kanunun 713. maddesine göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğe dayanılarak açılan tescil davası niteliğindedir. Davacı gerçek kişi … asliye hukuk mahkemesinin 2001/71-241 sayılı dosyasında ayni taşınmaz için Medeni Kanunun 713. maddesine dayanarak zilyetliğe dayalı tescil davası açmış olup davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ,hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Medeni Kanunun 713. maddesinde belirtilen nizadan kasıt yargı kararıyla kesinleşen ve davacı aleyhine hüküm yaratan bir kararın mevcut olmasıdır. Hukuk Genel Kurulunun 2001/8 – 480 Esas 2001/519 Karar ve 2002/8 – 161 esas 2002/301 sayılı kararlarında da belirlendiği üzere … asliye hukuk mahkemesinin 2001/71 – 241 sayılı hükmü bu anlamda niza sayılır. Çünkü; bu dava ile taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve zilyetliği çekişmeli duruma gelmiştir. Davalı … bu davada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını bildirerek davaya karşı koymuştur; zilyetliğin çekişmeli hale gelmesi için mutlaka karşı tarafın dava açması şart değildir. Medeni Kanunun 713 . maddesi anlamında niza
sayılan bu davanın kesinleştiği tarih ile temyize konu eldeki davanın açıldığı gün arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçmesi gerekir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 19/01/2007 gün 2005/1 Esas 2007/1 Karar sayılı içtihadı). Temyize konu dava 07.02.2002 tarihinde açılmış olduğundan bu süre geçmemiştir. Bu olgu dikkate alınarak davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 13/02/2007 gününde oybirliği ile karar verildi.