YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/5862
KARAR NO : 2007/9651
KARAR TARİHİ : 05.07.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … … ve davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 17.04.2006 tarihli dava dilekçesiyle … Köyü (Mahallesi) 7307 ada 10 parsel sayılı taşınmazın, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1989 yılında 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu kesinleşen işlemle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan tapuya tescil edilip daha sonra ifraz edilerek dava konusu parselin davalı adına tapu kaydı oluşturulduğunun, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından hükmün tümüne, Hazine tarafından ise çekişmeli parselin (B) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken yine, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
Arsa niteliğinde ve 937 m2 yüzölçümünde, tapuda davalı adına kayıtlı olan çekişmeli imar parseli, arazi kadastrosunda Haziran 1927 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak 1/3’… payla … Tat, … Tat ve … Tat adına kadastro tesbiti itirazsız kesinleşen 21300 m2 yüzölçümündeki … Köyü 116 sayılı parsel ile genel kadastroda 1947 yılı orman kadastrosu sınırları içinde olduğu için tapulama dışı bırakılan alanların 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre tevhit ve ifrazı ile oluşmuştur.
1. İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuyla, dava konusu parselin 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan ve 1947 yılında kesinleşen orman tahdidinde, orman sınırları içinde bırakıldığı, 1952 yılında çalışma yapan makiye ayırma komisyonu, yasanın öngördüğü kişilerden oluşmayıp, yasaya ve yönetmeliğe aykırı çalışmalar yapan bu komisyonca dahi, muhafaza makisi olarak saptandığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile çekişmeli parselin müşterek bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen bölümünün orman sınırları içinde aplike edildiği, (B) ile gösterilen bölümünün ise Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, daha sonraki uygulamalarda taşınmazın durumunda değişiklik olmadığı belirlenip, 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla da edinilemeyeceği, orman ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde 2981 ve 3194 Sayılı Yasa uygulaması yapılacağı konusunda hiç bir yasa hükmü bulunmadığı, aksine 3194 Sayılı İmar Yasasının 4. Maddesindeki “… diğer özel yasalar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu (imar) yasanın özel yasalara aykırı olmayan hükümleri uygulanır” hükmü ve 2981 Sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. Maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 Sayılı kararı ve H.G.K.’nun 07.12.1997 gün ve 1997/1-655-1003 Sayılı kararı ile kabul edilen “… kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri yoktur. Başka bir anlatımla, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olup, buna dayanan tescil de M.Y.’nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu” Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K’nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.’nın 1023. (931.) maddesinde belirtilen iyi niyetle iktisap iddiasında bulunulamayacağı, yasalarımız nasıl oluşursa oluşsun, yanlış ve yolsuz tescillere dayalı olarak tapu sicilinde yapılacak değişiklikleri öngören iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine verdiği (M.Y.- Md. 1025.(933)), H.G.K.’nın 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 sayılı, 05.05.1999 tarih 1999/1-302 Esas 1999/258 K. aynı tarih 1999/1-304 Esas 1999/260 K. ve 30.06.1999 tarih 1999/1-544 Esas 1999/561 Karar Sayılı ilamlarında kabul edildiği gibi, Hazinenin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiası ile açacağı iptal davaları 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişinin tüm, Hazinenin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddiyle çekişmeli parselin bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 427 m2 bölümüne ilişkin hükmün onanması gerekmiştir.
2. Davacı Hazinenin çekişmeli parselin, 18.05.2005 tarihli müşterek bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Çekişmeli parselin bu bölümünün 1947 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken, yine 1976 yılında yapılıp kesinleşen işlemle, 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı
belirlendiğine ve Hazinenin taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer olarak tescil talebi bulunduğuna, H.Y.U.Y.nın 74. maddesi gereğince talep aşılamayacağı gözetilerek bu bölümün, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu bölümünde orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1. Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacı Hazinenin ise yukarıdaki ikince bendin kapsamı dışındaki sair tüm temyiz itirazlarının reddiyle, çekişmeli parselin 18.05.2005 tarihli müşterek bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 427 m2 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
2. Yukarıda ikince bendde yazılı nedenlerle; davacı Hazinenin temiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli parselin 18.05.2005 tarihli müşterek bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 510 m2 yüzölçümündeki bölüme ilişkin hükmün BOZULMASINA 05/07/2007 günü oybirliği ile karar verildi.