Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/556 E. 2007/4334 K. 02.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/556
KARAR NO : 2007/4334
KARAR TARİHİ : 02.04.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar …, …, … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, … Köyü 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14, 234 ada 54, 215 ada 101, 117, 102, 108 ve 95, 207 ada 27 parsel sayılı taşınmazlardan 4, 12, 13 ve 14 sayılı parseller mera olarak sınırlandırılmış, 27, 101 ve 102 sayılı parseller ham … niteliği ile, 117, 108, 95 ve 234 ada 54 sayılı parseller tarla niteliği ile, 102 ada 3 parsel ise, ahır, kargir ev niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Orman Yönetimi 27, 101, 117, 102, 108 ve 95 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, gerçek kişiler de diğer 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 numaralı parseller ile 234 ada 54 ve 215 ada 95 sayılı parsellere vergi ve tapu kaydı ile zilyetliğe dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece Orman Yönetiminin davasının kabulüne, 27, 101, 117, 102, 108 ve 95 sayılı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına, gerçek kişilerin davasının reddine, 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 numaralı parsellerin tespit gibi mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına, 234 ada 34 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar …, …, … ve … tarafından mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilen 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 parseller yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece davacılara ait tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığı, taşınmazlarda bir bütün olan dava dışı 5 ila 8 sayılı parsellere uygulanan 505 ve 586 nolu vergi kayıtlarının güney sınırları dava konusu taşınmazlar yönünü mera olarak gösterdiği, taşınmazların 584 nolu mera nitelikli vergi kaydı kapsamında kaldığı ve taşınmazların meradan kazanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu taşınmazların davacıların dayandıkları tapu ve vergi kayıtları ile kesin hüküm olarak ileri sürdükleri ilamların kapsamında kalıp kalmadığı tapu ve vergi kayıtları miktar fazlasının mera olup olmadığı ve zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı yönünde toplanmaktadır. Davacıların delil olarak bildirdikleri ve Hazinenin de taraf olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/38-1989/9 karar sayılı men’i müdahale dosyasındaki ilam ve dayanağı kroki ile … Sulh Ceza Mahkemesinin 1984/86-486 karar sayılı dosyasındaki ilam ve dayanağı kroki sağlıklı bir şekilde uygulanarak kapsamları haritalar üzerinde gösterilmemiş, bu ilamların Hazineyi bağlayıp bağlamayacağı üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, kadastro tespit tutanaklarının edinme sütununda taşınmazların dava dışı 102 ada 2 , 5, 6, 7, 8 ve 9 parseller ile 155 ada 7 nolu parsellerle öncesi bir bütün halinde 584, 585, 586 nolu vergi kayıtları kapsamında kaldığı
belirtildiği halde, bu parsellerin tutanak örnekleri ile bunları ve dıştan çevreleyen parselleri gösterir … K21-c-24d-2-d/2a numaralı pafta örneği ile ve komşu parsellerin tespit tutanak örnekleri ve varsa dayanak tapu ya da vergi kayıtları bulundukları yerden getirtilerek yöntemince sağlıklı bir biçimde uygulanıp, dava konusu taşınmazlar yönünün ne şekilde sınır gösterdikleri araştırılmamış, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile de denetlenmemiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi davacıların dayandıkları tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlara ait olmayıp çekişmeli taşınmazların kuzeyindeki taşınmazlara uyduğu yolundaki sözleri soyut içerikli olduğu düşünülerek tapu ve vergi kayıtlarının sınırları okunup arazi üzerinde yerleri gösterilip krokiye de işaretlenmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde, dava konusu taşınmazlarla öncesinde bütün olduğu belirlenen dava dışı 102 ada 2, 5, 6, 7, 8, 9 ve 155 ada 7 sayılı parselleri ve komşularını birarada gösterir kadastro paftası örneği ile bu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ve parselleri dıştan çevreleyen komşu parsellere ait tutanak örnekleri varsa dayanakları kayıtlar ile tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parsellere ve komşu parsellerine ait tutanak örnekleri ile varsa dayanakları getirtilmeli, bundan sonra; taşınmazların tespitleri mera olarak yapıldığından komşu köylerden seçilecek yaşlı ve tarafsız yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan yerel bilirkişi ve taraflara bildirilecek tanıklar huzuruyla yapılacak keşifte, davacı gerçek kişilerin dayandığı 585 ve 586 tahrir numaralı vergi kayıtları ile Hazinenin dayandığı 584 numaralı vergi kaydı ve ayrıca, Temmuz 1308 tarih 103 ve 104 nolu tapu kayıtları ayrı ayrı okunup, sınırları zeminde tek tek gösterilmeli, yerel bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar varsa tarafların gösterekcekleri tanıklardan sorulup kayıtların kapsamları belirlenmeli, teknik bilirkişiye kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan veren kroki düzenlettirilmeli, taşınmazlarla öncesinde bütünü olan parselleri dıştan çevreleyen parsellerin tespitlerine esas alınan tapu ya da vergi kayıtları varsa bunlar da ayrıca uygulanmalı, çekişmeli taşınmazlar yönünü ne şekilde nitelendirdikleri saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel kayıtları yardımıyla denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazlarla öncesi itibariyle mera olup olmadıkları, geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldıkları, kullanımın ekonomik amacına uygun bulunup bulunmadığı; etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanak içeriğine aykırı düşmesi halinde, 3402 Sayılı Yasanın 30/1. maddesi uyarınca tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, davacıların delil olarak bildirdikleri asliye hukuk mahkemesinin elatmanın önlenmesi ve sulh ceza mahkemesinin Orman Yasasına muhalefet davalarına ilişkin ilam örnekleri ile dayanağı krokiler zemine uygulanarak, kadastro paftası üzerinde kapsamları belirlenip, H.Y.U.Y.nın 237. maddesi gereğince taraflar yönünden kesin hüküm ya da … delil oluşturup oluşturmadığı tartışılmalı; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; 236 ada 54 parsel dava konusu olduğu halde, maddi hata sonucu dava konusu olmayan 234 ada 34 parsel hakkında hüküm kurulması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyize konu 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 parsellere yönelik gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02.04.2007 günü oybirliği ile karar verildi.