Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/5329 E. 2007/7202 K. 31.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/5329
KARAR NO : 2007/7202
KARAR TARİHİ : 31.05.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.06.2005 gün ve 4032-4510 sayılı onama kararında özetle: “Mavikent Kasabası’nda tescil davasına konu taşınmaz hakkında dava tarihinden sonra yapılan arazi kadastrosu sırasında 30.09.1993 tarihinde 101 ada 105 ve 243 parsel numarası verilerek tutanak düzenlendiği, tescil davasının reddine ilişkin önceki hükmün dava tarafça temyizi üzerine, taşınmazın sınır komşularanın ve orman içi açıklık olup olmadığının incelenmesi gereğine işaretle hükmün bozulduğu, oysa görev yönünden bozulmasının gerektiği, mahkemece de görev hususu gözönünde bulundurularak karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı” açıklanmıştır. Mahkemece onama kararına uyulduktan sonra davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve dosya kadastro mahkemesine aktarılmış, kadastro mahkemesince yapılan araştırma ve inceleme sonucu çekişmeli taşınmazların davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 07.01.1989 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, memleket haritasında da açık renkli alandığı yeraldığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmişse de, çekişmeli 105 parsel 1815 m2 yüzölçümüyle belgesizden, 243 parsel ise 2749 m2 yüzölçümüyle 241 ve 242 parsellere de birlikte uygulanan 80 numaralı vergi kaydına dayanılarak tesbit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazların kadastro öncesinde tescil davasına konu olmaları nedeniyle … hanelerinin boş bırakılarak 3402 Sayılı Yasanın 5. ve 27 maddeleri gereğince maliki mahkemece belirlenmek üzere kadastro mahkemesine devri gerekirken, buna uyulmaksızın … tesbiti yapılarak kesinleşme şerhi verilmişse de bu durum kadastro yasasına uygun olmadığından mahkemeyi bağlayıcı nitelikte değildir. taşınmazların dört tarafı orman kadastrosu sırasında Arılıtaş Devlet Ormanı olarak isimlendirilen geniş orman parseli ile kaplı belgesizden tesbite konu olan 105 parsel orman bütünlüğü içinde yeralmaktadır. 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesine göre bu tür orman içi açıklık niteliğnideki yerler kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisaba elverişli değildir. 243 parsel ile dava dışı 241-242 parseller de yine 105 parsel gibi orman bütünlüğü içinde yer aldıkları gibi taşınmazlara revizyon gören 80 Ar yüzölçümlü D-B: …, K: Yol, G: … okuyan vergi kaydının taşınmazların geniş orman parseline sınır olmaları nedeniyle değişir sınırlı kayıt olarak kabulü gerekir. Zaten kayıt miktarından daha fazlası 8714 m2 yüzölçümlü 241 parsel ile 2726 m2 yüzölçümlü 242 parsel de gerçek kişiler adına tesbit edilerek kesinleşmiştir. Bu durumda, 243 parselin kayıt miktar fazlasını oluşturduğu, sınırdaki ormana el atılarak edinildiği, zilyetlik süresi ne olursa olsun kazanılamayacağı, kaldı ki; yörede orman kadastrosunun kesinleştiği ve taşınmazların tahdidin dışında bırakıldığı, 1989 yılı ile davanın açıldığı, 1991 yılı arasında da kazandırıcı zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle her iki parsel hakkında davanın reddi ile 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken, farklı görüş ve düşünce ile davnın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Yönetime iadesine 31/05/2007 günü oybirliği ile karar verildi.