Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/5148 E. 2007/7862 K. 11.06.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/5148
KARAR NO : 2007/7862
KARAR TARİHİ : 11.06.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, … Beldesi 443 parsel sayılı taşınmazın tamamının öncesinin orman olduğunu; yörede 13.04.1999 tarihinde ilan edilen ve kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, “davanın kabulüne çekişmeli parselin davalı adına olan tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, tapunun beyanlar hanesinde 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığının şerh verilmesine, davanın açılmasına davalı sebep olmadığından ve dava konusu taşınmaz OTS içine alındıktan sonra davalının tapusu oluştuğundan davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,aynı nedenle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; parselin tamamının öncesinin orman olduğu, kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre 21.05.1948 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
4999 Sayılı Yasanın 11/5. maddesi gözönünde bulundurularak mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik olmamakla birlikte kararda kavram karmaşası söz konusudur.Bir yerin orman sayılan yer olması ile 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olması farklı kavramlardır. Orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilen bir yerin tapu kaydı üzerine 2/B madde uygulaması ile ilgili şerh verilemez.
Diğer taraftan dava ilk oturumda kabul edilmediğinden, yargılama giderlerinin davacı Hazine üzerinde bırakılması ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru değildir. H.Y.U.Y.’nın 94. maddesinde davayı kabul eden tarafın da mahkum olmuş gibi mahkeme masraflarını ödemeye mecbur olduğu açıklandıktan sonra aleyhine hüküm kurulan tarafın hal ve vaziyeti ile aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması ve ilk oturumda davayı kabul etmiş olması halinde mahkeme masraflarından sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. Anılan yasa hükmü bir istisna maddesi olup davanın kabulü durumunda ve belirtilen şartların oluşması halinde uygulanabilir. Temyize konu davada davanın kabulü gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak, bu yanılgılar hükmün bozulmasını gerektirmediğinden, 27.09.2006 günlü hükmün birinci bendindeki “KAYIT ve TESCİLİNE” kelimelerinden sonra gelen “tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman dışına çıkartılan saha olduğunun belirtilmesine” hükümden çıkartılmasına ve yine 2. fıkrasında yer alan “davanın açılmamış sayılmasına
tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 11/06/2007 günü oybirliğiyle karar verildi.