Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/5102 E. 2007/6059 K. 10.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/5102
KARAR NO : 2007/6059
KARAR TARİHİ : 10.05.2007

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada … 2. Ağır Ceza ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 25.03.2005 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açılan 466 Sayılı Yasaya göre tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından davacının, mahkemece el konulan aracının gelir kaybından dolayı tazminat talep edildiği, söz konusu araca tedbiren elkonulduğu, … Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1996/377 E.-2003/75 K. sayılı ilamı ile aracın sahibine iadesine karar verildiği, davacı …’nın ceza mahkeme dosyasında taraf olmadığı anlaşılmaktadır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141/j maddesinde “eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen, kişiler maddi ve manevi her türlü zararlarını devletten isteyebelirler”. Aynı yasanın 142/2. maddesinde “istem, zarara uğrayan oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer … Ceza Mahkemesinde karara bağlanır” hükümleri yeralmaktadır.
Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki 5320 Sayılı Kanunun 6. maddesinde ise “Ceza Muhakemesi Kanunun 141 ila 144. maddeleri hükümleri 1/Haziran/2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanır. Bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli 466 Sayılı Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kimselere tazminat verilmesi hakkında kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur olunur” hükümleri yeralmaktadır.
466 Sayılı Yasada kişilerin haksız tutaklanmaları hallerinde tazminat hakları düzenlemiş olup, malvarlığının zarar görmesi halleri düzenlenmemiştir.
Somut olayda; uyuşmazlık konusunun Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlük tarihinden önceye ilişkin olduğu, kişinin haksız tutuklanmasının sözkonusu olmadığı, araca tedbiren elkonulması dolayısıyla tazminat istendiği, bu hususun da 466 Sayılı Yasada düzenlenmediği anlaşılmakla, bu aşamada davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.