Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/4303 E. 2007/6385 K. 14.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4303
KARAR NO : 2007/6385
KARAR TARİHİ : 14.05.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : HAZİNE – KÖY TÜZELKİŞİLİĞİ

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyü Yalnızmağara mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz hakkında kesinleşmiş mera tahsis kararı bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 22/01/1981 tarihinde yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece her ne kadar dava konusu taşınmazın, mera tahsis haritası kapsamında kaldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmişse de, davanın mera tahsis ilanından önce açıldığı anlaşıldığından, davanın varlığı dava konusu taşınmazda mera tahsisinin kesinleşmesini önleyeceğinden, davanın aynı zamanda mera tahsis kararına itiraz olarak nitelendirilmesi gerekir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Ayrıca, ziraat bilirkişi raporu da yetersiz ve çelişkili olup, davalı taşınmazın yer yer … ve taşlı yapıda olduğu belirtildikten sonra 3. sınıf … … arazisi niteliğinde olduğu belirtilerek kendi içinde çelişkiye düşmüş, bu çelişki giderilmeden ve taşınmazın taşlık ve … olan ve tarıma elverişli olmayan bölümleri ile tarıma elverişli bölümleri de ayrı ayrı rapor ve krokide gösterilmemiştir. Ayrıca, zilyetlik araştırması da yetersiz olup, dava mera tahsis kararına itiraz niteliğinde de olduğundan dava konusu taşınmazın bulunduğu … Köyü dışında dava sonucunda yararı olmayan ve yöreyi iyi bilen komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar dinlenerek zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları araştırılmamış, imar ve ihya olgusu üzerinde durulmamış, mera tahsis komisyonunda yer alan mahalli bilirkişi, muhtar üye dinlenmemiş, arazi kadastrosunun
-2-
2007/4303- 6385
yapıldığı 1980 yılında niçin tescil harici bırakıldığı, o yıllarda taşınmazın kimler tarafından kullanıldığı, niteliğinin ne olduğu araştırılmamış, 1980’li yıllara ait memleket haritası ve … fotoğraflarında taşınmazın ne olarak göründüğü incelenmemiştir.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli ve 1980’li yıllara ait memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı,1980’li yıllardaki memleket haritası ve … fotoğraflarında taşınmazın ne olarak göründüğü, üzerindeki bitki örtüsü tespit ettirilmeli, ziraatçi bilirkişiye taşınmazın, tarıma elverişli olan ve olmayan bölümleri tespit ettirilerek, tarıma elverişli bölümlerinin eğimi, bitki örtüsü, imar ve ihyasının ne zaman yapıldığı ve kaç yıldır … arazisi olarak kullanıldığı saptanmalı, ayrıca … analizleri yaptırılmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve … arazisi vasfında olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; mera tahsis tutanağında imzası olan mahalli bilirkişi ve muhtar da dinlenerek, taşınmazın davacıya ait olduğunu beyan etmeleri halinde niçin mera tahsis tutanağını imzaladıkları sorulmalı, 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisleri yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince … ve … olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 14.05.2007 günü oybirliği ile karar verildi.