Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/3808 E. 2007/5495 K. 30.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3808
KARAR NO : 2007/5495
KARAR TARİHİ : 30.04.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespite itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 104 ada 19 parsel sayılı 43175.12 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı adına tesbit edilmiştir. Davacı …, adına tespit edilen 19 sayılı parselin bitişiğinde tespit harici bırakılan 72.000 m2’lik taşınmazın adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, bilirkişi krokisinde B ve C harfli kısımlar yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine, 19 nolu parselin kesinleşmediği ve dava konusu edilmediğinden tespit gibi davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tespite itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Davacı gerçek kişi adına tespit edilen 104 ada 19 sayılı parselin bitişiğinde bulunan ve tesbit harici bırakıldığını ileri sürdüğü 72000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın adına tescilini istemiştir. Mahkemece, (B) ile gösterilen bölümle ilgili kadastro tutanağı tanzim edilmediği, (C) ile gösterilen bölümle ilgili tesbitin kesinleşip tapuya tescil edildiğinden, görevsizliğe dosyanın görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ve 104 ada 19 sayılı parselin tespit gibi davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve ekindeki krokiye göre, (B) ile gösterilen 70787,79 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1946 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içerisine alınarak, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmaz içinde bulunduğu ve nedenle kadastro çalışmalarında 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince, 104 ada 280 parsel numarası verilerek tapu kütüğüne orman olarak aktarıldığı ve davacı kişinin de askı ilan süresi içinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesine göre, tapuda orman niteliği ile tescilli ormanların parsel numarası verilerek, tapu kütüğüne aktarma işlemi bir kadastro işlemi olup, askı ilan süresi içinde de dava açıldığına göre, 3402 Sayılı Yasanın 11, 22/son , 25 ve 26/B maddelerine göre görevli ve yetkili mahkeme kadastro mahkemesidir.

Aynı bilirkişiler krokisinde (C) ile gösterilen 5460,58 m2 yüzölçümündeki bölüm hakkında ise, kadastro çalışmalarında 104 ada 21 parsel sayısı ile davacı adına kadastro tespiti yapılarak, tapuya tescil edildiğini ve davacının tapu kütüğüne 104 ada 280 parsel numarası ile orman olarak aktarılan taşınmaza yönelik dava açtığına göre, 104 ada 21 parsel sayılı taşınmazın davalı olduğundan söz edilemez, bu nedenle, krokide (C) ile gösterilen ve kadastroda 104 ada 21 parsel numarası ile davacı adına tespit edilerek tapuya tescil edilen taşınmaza ilişkin görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu olmayan 104 ada 21 parsel sayılı taşınmaza ilişkin herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, (B) ile gösterilen bölüme ilişkin kadastro mahkemesi görevli olduğu gözetilerek, işin esasına girilerek oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 30/04/2007 günü oybirliği ile karar verildi.