YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3662
KARAR NO : 2007/5458
KARAR TARİHİ : 30.04.2007
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, … Beldesi, Maran mevkiindeki, zilyedliğinde bulunan taşınmazın, yörede 1996 yılında ilk kez yapılan ve 05.04.2005 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında, taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman sınırları içine alındığını, işlemin iptali ile taşınmazın orman alanı dışına çıkarılmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, 25.12.2006 tarihli krokide koordinatları gösterilen 636,43 m2’lik taşınmaz yönünden davanın kabulü ile orman sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde zilyetliğe dayanılarak açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde “orman kadastro komisyonlarınca sınırlama ve 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı …. hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde itiraz edebilecekleri” hükmü bulunduğu, yasa metninde geçen “hak sahibi” yada “sahiplik” kavramından ne anlaşılması gerektiği, orman kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve bu davada uygulanması gereken 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 20/j ve 21. maddeleri ile dava sırasında 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j ve 24. maddesinde açıklanmış olduğundan herhangi bir belgeye dayanmayan ya da orman kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı koşulları taşımayan davacı zilyetliğinin (somut olayda davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliği 1994-1995 yıllarından itibaren 9-10 yıl olduğu bildirilmiştir.) korunmaya değer ve yasada öngörülen “hak sahibi” olmaya ve dolayısıyla davacı kişiye orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı vermez. Her ne kadar, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz ise de, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır. Bu nedenle, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 30/04/2007 günü oybirliği ile karar verildi.