Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/3370 E. 2007/5695 K. 03.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3370
KARAR NO : 2007/5695
KARAR TARİHİ : 03.05.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında Takmak Köyü 142 ada 18 parsel sayılı 13,254,71 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 27.04.1960 tarih 26 nolu tapu kaydı ile davalıların murisi … Öz adına tesbit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın % 5 meyilli olduğu, resmi belgelerin uygulanmasında açık alanda kaldığı taşınmazın sınırlarında 30-40 yaşında 12 adet palamut meşesinin bulunduğu ve orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmış ise de
Uzman bilirkişi kurulu taşınmazın resmi belgelerdeki konumunuorjinal renkli olmayan siyah beyaz elle … memleket haritası üzerinde işaretlediğinden rapor çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli değildir. Ayrıca dosyadaki bilgi ve belgelerden yörede orman kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kesinleşip kesinleşmediği de anlaşılmamaktadır.
Bu nedenle, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu Takmak Köyünde orman kadastro çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, orman kadastrosu yapılmış ise bu çalışmanın hangi aşamada olduğu ve 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp yapılmadığı Orman İşletme Müdürlüğünden sorulması yapılmış ve anılan çalışmaya ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin dosyaya konularak dosya keşfe hazır hale getirilmelidir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu var ise, kural olarak bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Ancak orman kadastrosu 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önce yapılmışsa, 3116 Sayılı Yasa sadece devlet ormanlarının kadastrosunun yapılacağını öngördüğünden, 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakılan taşınmazların orman olup olmadığını belirlemekte yetersiz kalır. Bu halde, taşınmazın orman olup olmadığının 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan iadeye tabi olacakların koşulları 5658 Sayılı Yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmelidir.
4785 Sayılı Yasa hükümleri gözetilmeksizin yapılmış tahdit var ve taşınmaz tahdit dışı bırakılmış ya da yörede tahdit yapılmış fakat kesinleşmemiş veya hiç yapılmamış ise, taşınmaz ve çevresindeki diğer parsellerinin eylemli durumları belirlenip, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve … fotoğrafı çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresine uygulanmak suretiyle taşınmazın ve çevresinin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı, tapu ve zilyetlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesi ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 31/13; 14.03.1989 gün 35/13 E.K., 13.06.1989 gün 7/25 E.K. ile iptal edildiğinden bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilse dahi salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülerek taşınmaz ve çevresindeki diğer parsellerinin memleket haritasındaki konumu saptanıp (memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilerek) bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilerek bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin aksik inceleme ve yetersiz bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 03/05/2007 günü oybirliği ile karar verildi.