YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2559
KARAR NO : 2007/4465
KARAR TARİHİ : 04.04.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.03.2005 tarih 1650-2028 sayılı bozma kararında özetle: “Dedeköy Köyünde 1995 yılında yapılan genel kadastro sırasında tesbit harici bırakılan ve asliye hukuk mahkemesinde Hazinenin açtığı tescil davasına konu edilen 100.000 m2 taşınmaz hakkındaki davanın devamı sırasında yörede orman kadastro çalışması başladığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine gönderilmişse de, orman kadastrosu çalışmalarının ilana çıkarılmaması nedeniyle dava orman kadastrosuna itiraza dönüşmeyeceğinden, bu durumda davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilmiştir. Kadastro mahkemesi bozmaya uyarak dosyayı asliye hukuk mahkemesine aktarmış, asliye hukuk mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tesbit harici bırakılan yerin tapuya tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1995 yılında yapılmış, taşınmaz makilik ve çalılık olarak tesbit harici bırakılmış, 2005 yılında yapılan orman kadastrosu dava sırasında henüz ilan edilmemiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında tesbit harici bırakıldığı, tescil harici bırakılan yerlerin yasal malikinin Hazine olduğu, bu nedenle Hazinenin dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 18. maddesine göre … alanına dönüştürülmesi ve ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olduğu iddiasıyla adına tescili iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece taşınmazın niteliği konusunda bir araştırma yapılmaksızın, tapulama sırasında çalılık olarak tesbit harici bırakıldığı, bu nedenle mülkiyetinin Hazineye ait olduğu gerekçesi ile dava ret edilmiştir. Kadastro tesbiti sırasında tesbit harici bırakılan ya da kadastro yapılmayan yerlerdeki taşınmazların tapuya tescili konusunda Hazinenin tescil davası açmasını engelleyen hiçbir yasa hükmü bulunmamaktadır. 3402 Sayılı Yasanın 22.02.2005 … 5304 Sayılı Yasa ile değişik 22/3. maddesi ile “tapulama ve kadastro çalışmalarında tesbit dışı bırakılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin tescili yapılır.” hükmü getirilmiştir. Bu maddeye göre yapılacak tescil, idari yoldan olacağı gibi mahkemede açılacak dava ile de mümkündür. Hazinenin kendisine ait taşınmazları tapuya tescil konusunda dava açmasını engelleyen hiç bir hüküm bulunmamaktadır. Çünkü, tapuya tescil edilmekle o taşınmaz bundan böyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu olamayacaktır. Bu nedenle, Hazinenin tescil davası açmada hukuki yararı vardır.
O halde, yörede yapılan ancak henüz askı ilanına çıkartılmayan orman kadastrosuna ait tutanak ve haritalar getirtilerek bu arada orman kadastrosunun ilan edilip edilmediği araştırılmalı, ilan edilmişse yine önceki bozma kararında olduğu gibi görev hususu düşünülmeli, ilan edilmemişse taşınmazın kesinleşmeyen orman kadastro haritasındaki ve eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenajman planındaki konumları, kadastro paftasıyla da irtibatlandırılmak suretiyle yeri ayrı ayrı belirlenmeli ve orman olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden açıklayıcı ilmi verileri bulunan rapor alınmalı, taşınmaz çalılık makilik olarak tesbit harici bırakıldığına göre, 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesinin karşı kavramından maki ve fundalıklarla kaplı orman ve muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağı ve 2004 yılında çıkartılan orman kadastro yönetmeliği hükümlerine ve bilimsel olarak eğimi % 12’den fazla olan yerlerin orman ve … muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman olduğu gözönünde bulundurularak taşınmazın orman olduğu anlaşılırsa, bu neteliğiyle; orman değilse ziraat uzmanından da rapor alınarak halihazır niteliğiyle Hazine adına tescile karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04/04/2007 günü oybirliği ile karar verildi.