Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/1935 E. 2007/4563 K. 05.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1935
KARAR NO : 2007/4563
KARAR TARİHİ : 05.04.2007

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapusuz olan taşınmazların tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği …Köyü’nde bulunan bir parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, … bilirkişi … Türk tarafından düzenlenen 21.11.2005 tarihli krokili raporda A ve A1 ile işaretlenen toplam 2.742,98 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1980 yılında yapılıp kesinleşmiştir.Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma uygulama hükme yeterli değildir..Şöyleki; Dosya arasında bulunan fotoğraflarda, çekişmeli taşınmazın batı sınırında meşe ağaçları gözükmektedir.Davacı kişi zilyetliğe dayalı tescil davası açtığına göre 4721 sayılı Medeni Yasanın 713/3 maddesi uyarınca , tescil davaları Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda … gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.Yasanın açık hükmüne rağmen mahkemece, orman yönetiminin yokluğunda ve çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını araştırmadan yargılama yapılıp yazılı şekilde sonuçlandırılmıştır. Pasif dava ehliyeti dava şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınmalıdır.Diğer taraftan hükme dayanak yapılan … bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın meraya tahsisli saha içinde olduğu açıklandığı halde yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılmamıştır.
O halde mahkemece; öncelikle orman yönetimine dava dilekçesi ve duruşma günü 7201 sayılı Tebligat Yasasına uygun olarak tebliğ edilmeli, böylelikle orman yönetiminin davaya katılımı sağlanarak husumet yaygılaştırılmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlarının askı ilan tutanakları ve çekişmeli taşınmazı orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orijinalinden renklendirilmiş tahdit haritası örneği orman idaresinden getirtilmeli, yörede İl … Müdürlüğünce 4342 sayılı yasa uyarınca yapılan mera tahsisi dışında tahsisli mera kayıtları, mera tahsis haritası ve mera norm kararları ile eklerinin bulunup bulunmadığı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ve Özel İdare Müdürlüğünden sorulup
istenmeli, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bulunamadığı takdirde orman mühendisi, ziraat mühendisi ve harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte orman kadastrosu kesinleşmiş ise tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalıp kalmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazın kesinleşen tahdit haritası dışında kalması veya yörede kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunmaması halinde en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenajman planları ilgili yerlerden getirtilip, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; orijinal-renkli memleket haritası ölçeği kadastro paftası ölçeğine çevrildikten sonra yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun yalnız büro incelemesi ile değil, uygulama ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili rapor alınmalı; taşınmazın tamamının veya bir kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yer olması halinde en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenajman planları ilgili yerlerden getirtilip, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; orijinal-renkli memleket haritası ölçeği kadastro paftası ölçeğine çevrildikten sonra yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun yalnız büro incelemesi ile değil, uygulama ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili rapor alınmalı; dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında ve orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yer olması halinde davanın reddine karar verilmelidir.
Çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında ve ayrıca devletin hüküm ve tasarrufu altında öncesi ve halen orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davacı gerçek kişilerin bu yeri Hazineye karşı 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanıldığını kanıtlaması gerekeceğinden, bu kez dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak 1980’li yıllara ait … fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogonometri yöntemiyle düzenlenmiş harita bulundukları yerlerden getirtilmeli, ziraat mühendisi, harita mühendisi ve orman mühendisi ile birlikte … fotoğrafları; topoğrafik harita, mera tahsis haritası ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri bu belgelerle denetlenerek …, ziraat ve orman bilirkişi tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı, taşınmazın mera tahsis haritası içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli , dava tarihine kadar geçen zilyetlik süresinin iktisap için yeterli olup olmadığı, mera niteliğinde bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (H.G.K. 30/03/1994 gün ve 1993/8-939-1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; komşu köyden seçilecek yerel bilirkişi tarafların bildirecekleri komşu köyden zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, taşınmazın mera olup olmadığı sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar davacı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacı ile eklemeli zilyetler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılıp, … ve … olarak kazanılmış …
miktarı belirlenip, yasanın getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 05.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.