Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/17845 E. 2008/14986 K. 10.11.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/17845
KARAR NO : 2008/14986
KARAR TARİHİ : 10.11.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
…-BELEDİYE BŞK.
MÜDAHİL …

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar dava dilekçesinde sınırlarını gösterdikleri … ilçesi Anadolu hisarında bulunan toplam 300 dönüm arazinin tapuda kayıtlı olmadığını, 1950 yılından beri zilyetliklerinde olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır.Alp … osmansoy 11.4.2007 tarihinde davaya müdahale talebinde bulunmuş ve çekişmeli taşınmazın kadastro mahkemesinde davalı olduğunu davaya kadastro mahkemesinde devam edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı yasa gereğince kadastro çalışmalarının başladığı ve çalışmaların tamamlandığı anlaşıldığından mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili … Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ; hüküm davalı Hazine ve Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava Medeni yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı yasa hükümlerine göre 1940 yılında orman kadastrosu ve 1987-1988 yıllarında aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapıldığı ve 7.3.1988 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, 1940 yılında 3116 sayılı yasaya göre yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin belgeler dosyaya getirtilmemiştir. Ayrıca çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu bölgenin Koruma kurulunun 7.3.1995 gün 7755 sayılı kararı ile doğal sit alanı ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Kadastro müdürlüğü 18.5.2007 günlü cevabi yazısında Hekimbaşı Çiftliğinin kadastro çalışmaları sırasında tanzim edilen kadastro tutanakları incelendiğinde … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/98-1996/100-1997/568 ve 2001/737 sayılı dosyaları ile dava konusu edilen taşınmazın Hekimbaşı 8. nolu ifraz haritası kapsamında kaldığını bildirmiştir. … sahiplerinin aralarında görülen paylaşım davası sonucu oluşturulan 8 nolu haritanın Hekimbaşı Çiftliği Aralık tarih 85 cilt , 40 sayfa ve 68 sırada tapuya kayıt edilmiştir.
Mahkemece Asliye hukuk mahkemesinin 1996/ 98 sayılı dava dosyasında orman yönetimi ile … Baykal,Şuayip Ayvaz, Sezai Aydıner ve Remziye Aydınar arasında görülen davada davacılar Hekimbaşı Çiftliği arazisi içinde kalan ve 4785 Sayılı Yasaya göre
-2-
2007/17845-2008/14986

devletleştirilen daha sonra 5658 sayılı yasa gereğince kendilerine iade edilen yerlerde halen orman vasfı taşıyan kısımlarının özel olman niteliği ile, 1996/100 sayılı dava dosyasında 4785 yasaya göre devletleştirme dışında kalan kısımların adlarına tapuya tescilini istemişler Asliye Hukuk mahkemesinin iki dosyası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine gönderilmiş ise de davacılar vekili 12.4.2005 günlü oturumda dava konusu edilen taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, tespit tutanağı düzenlenmediği bildirmiş olduğundan çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir kadastro paftası getirtildikten sonra mahkemece bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte dava edilen yerin krokisi ile kadastro paftası çakıştırılarak taşınmazın hangi ada hangi parsel içinde kaldığı belirlenerek kadastro tespit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği kadastro müdürlüğünden sorularak tutanak örnekleri istenmeli, tutanak düzenlenmiş ise kadastro mahkemesinde dava açılıp açılmadığı, açılmışsa dosya numarası belirlenmeli ve kadastro mahkemesinin o dosyası ile birleştirilmemek üzere görevsizlik kararı verilmelidir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin kadastro tespit tutanağı düzenlenmemiş, taşınmaz tespit harici bırakılmış ise, yada taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman alanı olduğu ve taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmeyerek 3402 sayılı yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse, 3402 sayılı yasanın 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin yetki ve görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden itibaren başladığından davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği dikkate alınarak (H.G.K. 28.11.2007 gün 2007/20-909-891) işin esasına girilmelidir.
Kural olarak, 4785 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 13.7.1945 tarihinden sonra 4785 sayılı yasa hükümleri göz önünde bulundurularak orman kadastrosu yapılmış ise bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Çekişmeli kaşınmazın bulunduğu yörede 1940 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre orman tahdidi yapılarak kesinleştiği daha sonra yörede 1987-1988 yıllarında aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapıldığı ve 7.3.1988 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. 28.4 2005 tarihinde yapılan keşif sonucu … bilirkişi tarafından düzenlenen raporda dava 300 dönüm yere ilişkin açıldığı halde çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün 52450 m2 olarak belirlendiği ve ekli krokide yörede 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidine göre Hekimbaşı devlet orman sınırları içinde gösterildiği , orman bilirkişi Prof. Dr. M. … … tarafından düzenlenen 18.7.2005 havale tarihli raporda da çekişmeli taşınmazın 1940 yılında 3116 sayılı yasa gereğince yapılan ilk orman tahdidine göre Hekimbaşı devlet ormanı sınırları içinde kaldığı , 1978 yılında 1744 sayılı yasa ile değişik 2. madde uygulaması ve 1986 yılında 2896 sayılı yasa ile değişik 2/B madde uygulaması sırasında dava konusu taşınmazın durumunda herhangi bir değişikliğin olmadığı , taşınmazın 1940 yılında orman sınırları içine alındığı ve orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiğine ve davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığına göre orman kadastrosunun iptali konusunda açılacak davada hak düşürücü sürenin çoktan geçmiş olduğu, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan eski tapu kayıtlarının yasal değerini yitireceği ve davacıların orman kadastrosunu iptal ettirecek hiçbir yasal yollarının bulunmadığı nazara alınarak davanın reddine … verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine ve Belediye başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/11/2008 günü oybirliği ile karar verildi.