YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/17266
KARAR NO : 2008/2398
KARAR TARİHİ : 18.02.2008
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : ORMAN YÖNETİMİ VE HAZİNE
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Orman Yönetimi, Hazine ve davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 102 ada 3 parsel sayılı 19458,92 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, 1970 yılında diktiği 300’den fazla … ağacı bulunan taşınmazın babasından kaldığı ve zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin A=12531 m2’lik bölümünün davacı adına, B=6927,92 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Orman Yönetimi, Hazine ve davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
1) Davacı gerçek kişinin (B) bölümüne ilişkin temyizi yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada B=6927 m2’lik bölümün orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Hazine ve Orman Yönetiminin (A) bölümüne ilişkin temyizine gelince;
Çekişmeli 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın A=12531 m2’lik bölümünün resmi belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, bu bölüm yönünden oluşturulan hüküm dosya içeriğine ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesine aykırıdır.
-2-
200717266-2008/2398
Çekişmeli taşınmazın doğusunda 102 ada 4 numaralı orman parseli ile kuzeyinde ve batısındaki 102 ada 5 sayılı parselden sonra 102 ada 1 numaralı geniş orman parseli bulunmaktadır. Taşınmazın güneyinde ise; resmi belgelerde orman kabul edilen (B) bölüm vardır. Taşınmaz bu haliyle, dört yönden orman ile çevrili olup, ziraat arazileri ile fiili irtibatının bulunmadığı ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez.
Mahkemece değinilen yönler göztelilerek davacı gerçek kişinin (A) bölümüne yönelik davasının da reddi gerekirken, dava konusu taşınmazın bu bölümünün özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
-3-
2007/17266-2008/2398
SONUÇ : 1) Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin (B) bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölüm yönünden ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişiye yükletilmesine,
2) Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle Hazine ve Orman Yönetiminin (A) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu bölüm yönünden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde Orman Yönetimine iadesine 18.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.